Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her dini gelenek, düzgün toplumsal cinsiyet ilişkileri, kendini dine vermenin görece değeri ve dişi veya eril inanan­ların ibadetine ilişkin fikirler ileri sürer; her biri erkeklerin ve kadınların davranış biçiminin kurallarını koyar veya önerir. Öte yandan bu mesajların pek çoğu çelişkili ve bulanıktır, bu yüzden dinin takipçileri bunların içinde sıklıkla kendi görüşlerini destekleyecek öğeleri bulabilirler. Böylece dinle­rin çoğunun içinde hem daha kuvvetli bir toplumsal cinsiyet ayrımını savunan kökten dinci kanat hem de daha geniş toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan liberal kanat vardır. 20. yüzyılın sonunda kökten dincilik, ataerkil toplumsal cinsiyet ilişkilerini savunanların bazen farklı inançlardaki­lerle birlik olmasıyla Hıristiyanlık, Hinduizm ve İslamiyet içinde siyasi ve sosyal anlamda daha da güçlendi. Örneğin, 1995'te Birleşmiş Milletler 4. Kadın Kongresi'nde, Katolik ve Müslüman delegeler üreme hakları, cinsellik ve kadın sağlığına dair maddelere muhalefet etmek üzere birleştiler. Kökten dinciliğin toplumsal cinsiyet üzerindeki olumsuz yansımaları sert eleştirilere yol açtı ve birçok inancın daha liberal çizgide duranları, geleneklerini ve metinlerini tara­yarak, kadınların özgürleşmesi amacıyla daha az kısıtlayıcı mesajlar ve daha ahlaki dayanaklar bulmaya çalıştılar. Tüm bu gelişmelerin nihai sonucu elbette belirsiz, ancak şurası açık ki din, geçmişte olduğu gibi, gelecekte de toplumsal cinsiyet yapılarının en güçlü şekillendiricisi olmaya devam edecektir.
Sayfa 214Kitabı okudu
Schreber'in hayali dünyasındaki değişken ve cezalandırıcı Tanrı, babasının imajına bürünmüş gibi. Çocuk bakım kitaplarındaki aile reisleri gibi Tanrı da "insanoğlunu anlamıyordu ve anlamaya da ihtiyacı yoktu; çünkü Dünya Düzenine göre O sadece cesetlerle ilgilenirdi"; bu "bütün hayatım boyunca kırmızı bir hat gibi işledi". Moritz Schreber oğlunu depresyona girerek ve çok erken ölerek yüzüstü bıraktı. Bunun yanı sıra çocuk, R.D. Laing gibi yazarların, şizofrenik aileler için çok tipik bir özellik olarak belirttiği çelişkili mesajlar arasında büyümüş olmalı: yani çocuk her şeyin en iyisi için yapıldığını duyar ama aynı zamanda kızgınlık ve nefret mesajlarını da alır. Akıl hastanesinde ona ızdırap çektiren, akıldışı bir tanrıydı. Schreber'in talihsizliği normal sertlikte bir baba yerine Ortopedi Enstitüsü, kitapları, Scherebergarten ile meşhur bir çocuk yetiştirme uzmanı tarafından yetiştirilmiş olmasıydı. Bu durumda kim yanlış yapıyor olabilirdi?
Reklam
Sindrella kompleksinin tersten açılımı…
Karşı-fobik kadınlar erkeklerle olumlu ilişki kurmakta zorluk çeker. Kendilerini üstün, otorite sahibi hissetme ihtiyacı duyarlar. Sevgi ilişkilerinde kendi seçtikleri erkekler konusunda şikayetçi olmaya başlarlar. Balayı bitince, soğuk ve reddedici davranmaya başlarlar. Söz konusu erkek şaşkına döner, hatasının ne olduğunu bilmeden garip suçluluk duygularına kapılır. Erkeğin hatası, temelde ürkek olan kadının yansıttığı kendinden emin imaja inanmasıdır. Yüzeyden bakıldığında öyle bir kadın kesinlikle sırtını erkeğine dayamaz, oysa gerçekte her zaman istediği şeyde işte budur. Temel güvensizlik ve çaresizlik duygularını gizlemek için cesur, arsız ve bağımsız davranan kadınlarda bir çelişkili mesajlar sistemi ağır basar. Erkek, kadının sahte bir öz yeterlilik maskesinin arkasına gizlendiğini anlamaz.
Sayfa 77 - Öteki yayınevi, 1992, çev: Selçuk BudakKitabı yarım bıraktı
13. CÜZDEN MESAJLAR...
-Nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. -Yalnız Allah'a tevekkül edin. -Allah'a ortak koşmayın. -Aklınızı kullanın. -İşlerinizi düzenli yürütün. -Allah'a kavuşacağınızı unutmayın. -Aklınızı kullanarak evrendeki delilleri görün. -Peygamber ancak bir uyarıcıdır. -Her şey Allah katında bir ölçü iledir. -İnsanı önünden ve ardından takip
12. CÜZDEN MESAJLAR...
-Allah'tan başkasına kulluk etmeyin diye size kitabı açıkladık. -Allah'tan bağışlanma dileyip ona tövbe edin. -Dönüşünüz ancak Allah’adır. -Allah gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da bilir. -Allah kalpleri hakkıyla bilir. -Yeryüzünde hiçbir canlı yok ki rızkı Allah’a ait olmasın. -Hangimizin daha güzel amel edeceğini göstermek için
4. CÜZDEN MESAJLAR
-Allah yolunda sevdiğiniz şeylerden harcayın. -Allah’a karşı yalan uydurmayın! bu zalimliktir. -Hakka yönelmiş İbrahim (a.s) gibi olun. -Allah’a ortak koşmayın. -KÂBE; İlk ev, ilk ibadethane, Alemlere RAHMET, HİDAYET KAYNAĞI’dır. -Gücü yetenlerin haccetmesi Allah’ın kullar üzerindeki hakkıdır. -Allah yolunu eğri ve çelişkili göstermeyin ve böyle
Reklam
Terapistin bilincine varmadan gönderdiği mesajlar için gerekli olan "antenlere" sahip bir hasta böyle bir durumda anında tepki verir. Örneğin terapistin hastaların kısa zamanda özerk ve güvenli davranmasına önem verdiğini sezerse hızla kendini özerk ve güvenli "hisseder" ve öyle davranır hasta bunu ve kendinden beklenen pek çok şeyi yapabilir. Fakat bu özerklik gerçek olmadığı için kısa zamanda bir bunalımla sonuçlanır. (Çünkü gerçek özerkliğin öncesinde bir bağımlılık yaşanır ve gerçek özerkliğe ancak bundan sonra çocuksu bağımlılığın derinden çelişkili duygularının ötesine geçince kavuşabiliriz.) Hasta ile terapist arasında böyle bir ilişki kurulunca hasta terapistin onay ve kabul görme, yankı uyandırma, anlaşılma ve ciddiye alınma gibi isteklerini onun mesleki donanımına kullandığı kavramlara ve beklentilerine uygun gelen malzemeyi ona sunmak yoluyla karşılar. Bu şekilde terapist çocukken maruz kaldığı bilinçdışı yönlendirmeyi/ manipülasyonu kendi de aynen üstelikte hastalarına uygulamış olur.
Kadın hareketinin gayretleriyle kadına karşı şiddet son yirmi yıl içinde görünürlük kazanmış ve kamu politikası haline gelebilmiştir. Ancak buna paralel olarak kadın konusunda yetkili ağızlardan beyan edilen çelişkili mesajlar ve benimsenen politikalar ataerkil zorbalığı ve gerici hareketleri cesaretlendirmektedir. Bu nedenle tüm çabalara rağmen kadın cinayetleri gazetelerin baş sayfalarından düşmemektedir.
Sayfa 315Kitabı okudu
Kişi etraftan sürekli birbiriyle çelişen mesajlar alarak yetiştirildiğinde, deliliğin temelleri atılabilir. Bir şeyi yapmaması söylenirken, aynı anda bu şeyi yapması gerektiği mesajını da alması mümkündür. Dile karşı geçirgenliğe odaklanmak, bu yaklaşımı hafifçe değiştirecektir: Sorun çelişkili mesajlar alıyor olmaktan ziyade, işittiklerine itaat etme mecburiyetidir. Açmazı yaratan, kişiyi her iki mesaja da uymak zorunda bırakan bu itaattir.
Genç kızlara verdiğimiz mesajlarla, otuz yaşma gelen kadınlara verdiğimiz mesajlar arasında büyük bir uçurum var. Genç kızlara ‘Her Şeyi Yapabilirsiniz!’ derken, kadınlara dönüp ‘Her Şeyi Elde Edemezsiniz!’ diyoruz.” Çalışan babalar birçok konuda kolayca yan çizebilirken, çalışan annelere karşı çelişkili duygular besliyoruz.
Reklam
Birçoğumuz ama kelimesini sık kullanırız. Bir ifade kullanır sonra da ama deriz ve bu bizi iki zıt yöne sokar. Kendimize çelişkili Mesajlar veririz.
55 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.