Güneş'te demlerim senin çayını,
Yüreğimden süzer öyle veririm.
Ya Cem Karaca'dan önce gelmiş olsaydık dünyaya. Ne şanslıyız ki Cem' ler Barış' lar tanıdık.
"Canım gitti canım
Canımı bilir misiniz
Gözümün ağladığı, kan
O benim can içre can dostumdu
Ay canım Barış
Ak saçlı dostum benim
O dağlar hangi dağlar ki
De ben de gidem...
Sana senin dağlarından
Çiçekler derleyem..."
Kavga
Üç kardeş emaneti aldılar bir dereden
İlyas temel süreyya kürekler siya siya
Emanet makinalı tüfekler hoçkis marka
Karadeniz denizdir gah uslu gah delidir
Delirir karayeldir karayel oy karayel
Kara hayda
Rüzgar yaman esiyor taktılar kürekleri
Yele karşı çekmekten kırıldı bilekleri
Karadeniz uşağının yoktur can yelekleri
Hatçe ümmü gülizar kıyıda bekliyorlar
Sırtlayıp tüfekleri cepheye taşımaya
Cepheye hayda
İlyas temel süreyya dönmediler geriye
Hatçe ümmü gülizar gittiler o dereye
Aldılar tüfekleri kürekler siya siya
İlyas temel süreyya hatçe ümmü gülizar
Bir yastığa baş koyar bir tetiğe basarlar
Kavganın haklı olanı erkek dişi bilmiyor
Bütün halk birlik olmazsa kavga haklı olmuyor
/Cem Karaca
Alı kanda severim
Mutlaka sebebi var
Rakıyı bardakta
Seni koynumda
Aslında avuçlarından içtim ben
Hani derler ya aşk-ı meyi ve sevdayı
Canım demen kulağıma bir ney taksimi
Hami çargah'tan hemi saba'dan sanki.
ÖMRÜM
.
Bu kitap, Cem Karaca' nın sürgünde yaşadığı Almanya yıllarında perde arkasında kalan, kendisinin bile hiç adını anmadığı bir aşkın, Ömrüm dediği kadının hikayesi ve gurbette tekrar yaşama tutunma çabalarının belgesidir.
İki bölümden oluşan kitapta ilk bölümde Meral Karaören' den sahici bir aşkı okurken, ikinci bölümde askerden
Anadolu rock denilince akla ilk gelen isim Cem Karaca (namıdiğer Cem Abimiz) Hani derler ya ağzı olan konuşur ölünün arkasından şu döneme kadar aynen öyle oldu attılar tuttular. Ne dönekliği kaldı ne vatan hainliği..
Gerçekleri gösteren , 2013 yılından beri yapılan araştırmaları ve Ömrüm diye hitap ettiği sevdiği kadın Meral Akören ile
Nazım Hikmet Ran ın bu kitabı seçilmiş şiirlerinden oluşuyor. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarılan
Nazım Hikmet Ran mülteci olarak farklı ülkelerde geçirdiği yıllarda, dizelerinin çoğunda memleket hasreti işlemiş. Dönemin eleştirilerine de yer verdiği şiirlerinden birkaçı da bestelenmiştir ve
Alı kanda severim
Mutlaka sebebi var
Rakıyı bardakta
Seni koynumda
Aslında avuçlarından içtim ben
Hani derler ya aşk-ı meyi ve sevdayı
Canım demen kulağıma bir ney taksimi
Hami çargah'tan hemi saba'dan sanki..