Daha baştan itibaren, manipülatörün baştan çıkarma teşebbüsü kelimeler sayesinde yerleşir, çünkü incelikli ve aldatıcı bir belagate, diyalektiğe sahiptir. Bu ilk evrede kelimeer yumuşaktır, okşayıcıdır ve değer vericidir. Bol bol kullanıldığı gibi, tersine, gayet dozunda da olabilirler.. “Zaman zaman susuyor ve beni gözlemliyordu, dudaklarında hafifçe bir gülümsemeyle aniden suskunlaşıyordu. Ben konuşmaya devam ediyordum, onu söyleşiye yeniden katmak istiyordum, ona ne düşündüğünü, benden hoşlanıp hoşlanmadığını soruyordum... Tavrı beni biraz şaşırtıyordu... Onu orijinal buluyordum, alışıldık kadın avcılarından değildi.” Genel olarak, narsislik sapkın doğrudan ve açık seçik iletişimi sevmez. Örneğin kelimelerde tasarruflu gözükür, size soru sordurtur ve sessizliğiyle, cevabı da siz vermek zorunda kalıtsınız. Bu dayatılmış monologda kurban bir ağın içine düşmüş gibidir. Tereddüt eder, uygun soruları ve uygun cevapları arar. Böylelikle kendini mecburen fazlasıyla açar, örselenir yanlarını gösterir. Narsistik sapkın yol açtığı rahatsızlıkla ve kaçınılmaz yanlış adımlarla sessizce alay eder: Kendi değerini yükseltmesi için son derece gerekli olan ötekinin “sersemliğini” tadını çıkartarak saptar.
Rıfat Ilgaz'ın hastaneye yatışı ile ilgili, Başdan gazetesinin, 28.1.1949 gün ve 25. sayısında şu haber verilmiştir: "... hastaneden çıkan Ilgaz, on gün kadar savcılıkta ifadeler ve muhakemelerle meşgul olmuş ve tekrar hastalığı arttığından yatağa düşmüştür. Rıfat'ı para ile yatıracak bir hastane dahi bulunamamış, nihayet Vali Vekili Haluk
Reklam
Osmanlı'nın yönetim şekli
Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti de bünyelerine almışlardı.
Hayali Şüpheyi Aşmayı Öğrenmek Şimdi yazacaklarımı gözünüzde bir canlandırın. Sizi bir odaya alıyorlar, içeride tek bir masa var. Masanın üstünde üç eşya: bir kutu raptiye, bir kutu kibrit ve bir de mum. Size sadece tek bir göreviniz olduğu söyleniyor: mumu duvara monte edeceksiniz. Zaman sınırı yok. Ne yaparsınız? Gestalt psikoloğu Kari
Atsız’ın Atatürk ve Cumhuriyet hakkındaki görüşleri
Atsız’ın Atatürk hakkındaki görüşleri inişli çıkışlıdır. 1930’ların ilk yarısında sık sık, Atatürk’ü yücelten ifadeler kullanmış, 1950’lerde bazı olumsuz görüşler ileri sürmüş, 1960’tan itibaren de Atatürk’e olumlu gözle bakmış, onu tarihimizin kahramanları arasında saymıştır. Atsız’ın Atatürk, cumhuriyet ve inkılaplarla ilgili görüşlerini tarihî
Muhteşem...
Cesetleri su kemerinin girişine asmışlardı: Kanatları açık, sekiz Seraf. Uzaktan gülümsüyor gibi görünüyorlardı. Yakından, bir köle tacirini bile dehşete düşürecek bir manza­raydı. Yüzleri... “Kim yapmış bunu?” diye bağırdı biri, ama cevabı hepsi için gayet açık ve netti. Kemerin taşlarından birine kanla bir cümle yazılmıştı. Küllerimizden doğduk.
Reklam
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.