Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çelişki: Basit halka karşı Nietzsche. Taşlama: Ciddiye almama! Onlar da bunu istiyor ya! Ciddiye alınmak için cinayet işlemeli!
Sayfa 211 - Everest Modern KlasiklerKitabı okudu
Kalp rahatsızlıkları
Hayatımızda daha önemli bir yere sahip olan sevgiyi yaşamamızda ve duygularımızı yönetmekte güçlüklerimiz olduğundan söz eder. Dolaylı yollarla (spor, oyun, sakatlanma) bastırdı­ğımız ya da ifade ettiğimiz hınç,kin ve şiddete çok fazla yer verdiğimiz anlamına da gelebilir. Bu arada, yaşam aşkının,kendimizin, başkalarının, yaptığımız şeyin yeri gitgide azalır. Oysa, kalbin kanı içimize dağıttığını hatırlayalım. Eğer olumsuz duygu durumlarını geliştirirsek, aynı şekilde içimize yayılacaklardır. Enerji bakımından Kalbin ve Chen'in (onun ruhsal temsili) durumunun kişinin teninden, gözlerinin parlaklığından, bakışından anlaşıldığı söylenir. Çarpıntılar, taşikardiler, enfarktüsler ve diğer kalp sorunları, duygusal durumlarımızı yönetmekteki sıkıntımızı ya da tam tersine onların içimizde kendini ifade etmesine, var olmasına imkan tanımadığımızı belirtir. Hayatı ve hayatın içinde olup biteni fazla ciddiye alma, yaptığımız ya da hissettiğimiz şeyden zevk almama, boş zamanların ve dinlenme sürelerinin azlığı Kalp enerjilerini zayıflatır ve kalp gerilimleriyle ortaya çıkabilir.Fakat aşırı zevk ya da tutku da Kalp enerjilerini azaltır ve aynı etkilerle kendini gösterebilir.
Sayfa 184 - Dharma yayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Mizah yazarlarının başına gelen hep budur: İnsanlar onları ciddiye almama eğilimindedir, ta ki sonunda bir gün bazı mizahçıların kendilerini ciddi olarak niteleyen birçok yazardan özünde çok daha ciddi konuştuklarını fark edene kadar.”
Sayfa 190 - EverestKitabı okudu
Çocuğa küsme, onu küçük düşürme, ciddiye almama, görmezden gelme, ceza verme vs bunların hepsi bir tür şiddettir!
112 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
"Bu dünyayı ne tersine döndürmenin ne onu yeniden düzenlemenin ne de bilinmeyene doğru hızla ilerleyen bu uğursuz koşuyu engellemenin mümkün olduğunu anlayalı uzun zaman oldu. Mümkün olan tek bir direniş vardı: dünyayı ciddiye almamak." Geçtiğimiz ay kaybettiğimiz varoluşçu yazar Milan Kundera'nın Kayıtsızlık Şenliği kitabında
Kayıtsızlık Şenliği
Kayıtsızlık ŞenliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 2015786 okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hastalıkların Asıl Kaynağı " Beynimiz "
Günümüzde yaşanılan onca gelişmeye rağmen hala sırrı çözülemeyen konulardan biri de beynimiz ve işleyişi ... Psikolojik veya fiziksel hastalıkların kaynağında beyinde gelişen anormallikler yatar. Bu mucizevi organda yaşanılan en küçük bir anormallik büyük sorunlarla karşı karşıya kalmamıza neden olabilir. Garry Small kitabında bilimsel bilgilerle hastalarını olayları gayet anlaşılır bir biçimde aktarıyor. Sadece olayı anlatarak değil hastalığın tıbbi yönünü de belirterek bizlere daha keyif alacağımız şekilde okuma olanağı sağlıyor. ( Özellikle psikoloji , tıp , sağlık gibi alanlara ilgisi olan bireylere ) Kitapta en çok hoşuma giden yön; psikiyatri hastalarının, hastalıklarından dolayı utanma veya hastalıklarını ciddiye almama , toplum tarafından dışlanacağını düşünmesi ya da dışlanmasına özellikle vurgu yapılması ve bunun ne kadar yanlış olduğunu psikiyatrik hastalıklarında normal fiziksel hastalıklar gibi karşılanması gerektiğini sık sık anlatılması oldu. Günümüzde psikiyatri alanı artık yaygınlaşmış olduğu ve normal karşılandığı halde hala " dalgalama" dediğimiz kişinin hastalığından dolayı toplumdan dışlanması devam etmektedir. Yaşanılan gelişmelerle bununda düzeleceğini umalım. Unutmayalım ki bedene yatırım yapmak önemlidir fakat bir o kadar hatta belki fazlası da ruha yapılmalıdır. Keyifli okumalar
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · Doğan Kitap · 202130,5bin okunma
Reklam
Zenginler arasındaki kolay boşanmanın sonuçlarının iki yönlü olduğu görülür; ilk başta, buna eğilimli insanların kişiliğinin çöküntüye uğradığı görülür. Bu kişiler arasında sorumluluklardan kaçma ve hiçbir şeyi ciddiye almama eğilimi egemendir.
Çocuktan yapabileceğinden fazlasını istemekle değersizlik duygusu daha net biçimde ruhuna işlenir. Hatta bazı çocukların dikkati sürekli olarak önemlerinin az olduğuna, küçüklüklerine ve yetersizliklerine çekilir. Kimi çocuklar ise oyuncak olarak, eğlence olarak kullanılırlar ya da üzerine titrenmesi gereken bir mal olarak görülürler veya onlara rahatsız edici bir safra olarak bakılır. Bütün bu çabalar sıkça bir arada da bulunur; kâh bir taraf, kâh diğer taraf çocuğun dikkatini kendisinin varlığının yetişkinleri ya eğlendirmek ya da onların keyiflerini kaçırmak için olduğuna çekerler. Çocuklarda bu şekilde uyandırılıp geliştirilen derin aşağılık duygusu kültürümüzün bazı tipik özellikleri sonucunda daha da artabilir. Bunlar arasında çocukları ciddiye almama, çocuğa aslında bir hiç olduğunu, haklarının olmadığını, yetişkinlerin karşısında daima geride durmak zorunda olduğunu, sessiz ve uslu olması gerektiğini vb. ima etme alışkanlığı vardır.
97 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.