Romantiklik bize kendi potansiyelimizi en üst seviyede gerçekleştirebilmek için olabildiğince fazla deneyimimiz olması gerektiğini söyler. Buna göre kendimizi geniş bir yelpazedeki tüm duygulara açmalı, değişik biçimlerde ilişkiler yaşamalı, farklı mutfaklar denemeli, farklı müzik tarzlarını takdir etmeyi öğrenmeliyiz. Bunu yapmanın en iyi yollarından biri günlük rutinimizi bozmak, alışık olduğumuz ortamının dışına ve uzak yerlere seyahate çıkmak. Böylece oralarda başka insanların kültürlerini, kokularını, tatlarını ve normlarını '' deneyimleyebiliriz ''. Tekrar tekrar, '' yeni bir deneyimin nasıl birinin gözlerini açtığını ve yaşamını değiştirdiğini '' anlatan romantik mitleri dinleyip duruyoruz.
Tüketicilik akımı da, bize mutlu olmamız için mümkün olduğunca çok mal ve hizmet tüketmemiz gerektiğini söyler. Bir şeyin eksikliğini hissettiğimizde veya bir şey doğru gelmediğinde, muhtemelen yeni bir ürün (araba, yeni kıyafetler, organik gıda) veya bir hizmet ( ev temizliği, çift terapisi, yoga dersi ) almamız gerekir. Her bir televizyon reklamı, yeni bir ürün ya da hizmet tüketmenin yaşamımızı daha iyi yapacağını anlatan küçük bir efsanedir.
Klasik Antik dönemin bilim dallan, bin yılı aşkın bir
süreyle susturulmuştu. Ne var ki, Ortaçağ sonlarına doğra
Arap düşünürlerinden gelen seslerin hafif yankıları, Avrupa
öğrenim programlarına sızmaya başladı. Kepler,
Maulbronn’da Teoloji, Yunanca, Latince, Müzik ve Matematik okurken o seslerin yankıların duydu. Euklid’in
geometrisinde mükemmellik simgesi ve kozmik görkemle
karşılaştı. Sonradan Kepler şunları yazacaktı : «Geometri
dünyanın varoluşundan önce vardı. Tanrı’nın Zihni'yle eş
yaşamlıdır... Geometri Tanrı’ya var etme modeli sağladı.
Geometri Tanrı’nın ta kendisidir.»