355 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
"İSTEDİĞİN KADAR SAKSAĞANI VUR VURABİLİRSEN AMA UNUTMA, BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK GÜNAHTIR." İkinci okuyuşumda da ilk defa okumuşum gibi heyecanla okudum. Ne zaman okursam okuyum etkisini kaybetmeyecek kitaplardan birisi olduğu kararına vardım. Öncelikle kitap yalın bir dille yazıldığı için okuması kolay hikaye de merak uyandırıcı, kendine çekiyor. İster istemez elin sürekli kitaba gidiyor okumak için. Kitabın konusuna gelince tarih vermemişler fakat ufak tefek ipuçlarından aşağı yukarı 1940'larda geçtiğini anlayabiliyoruz. Yaşlı avukat bir babanın daima dürüstlükle yetiştirdiği iki çocuğunun hikayesi. Kızı Jean Louise Finch namı değer Scout'ın gözünden öğreniyoruz tüm olayları. Yaşının küçüklüğüne rağmen büyüklerin dünyasındaki olayları kavraması, akıllı bir yaramaz olması kendini sevdiriyor. Adaleti, eşitliği, özgürlüğü, ayrımcılığı bu kavramlara karşı nasıl bir tutum içerisinde olması gerektiğini yaşayarak, bu olaylarla büyüyerek öğreniyor. Tabii her koşulda yanı başında olan ağabeyi Jem'le birlikte. Bu iki çocuğun hayatta ki en büyük şansları Atticus gibi bir babaya sahip olmaları. Irk çatışmasını, sınıf ayrımını, önyargıları, adaleti, dürüstlüğü yaşatan ve öğreten harika bir kitap, herkesin hayatında bir kere de olsa okuması gereken kitaplardan biri hatta. Spoiler vermeden yazmak çok zormuş :) Şimdi akıllı yaramaz Scout'un büyüdüğünü görmek için diğer kitaba başlıyorum.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,9bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Kitabın daha önce filmini izlediğim için konusunu biliyordum fakat okurken hiç heyecanımı kaybetmedim. Zira Agatha Christie'nin kalemi o kadar akıcı ki diyalogları okurken filmdeki sahneler, karakterler gözümde canlanmış oldu. Konusuna gelecek olursam: olaylar ünlü dedektif Hercule Poirot'un tren yolculuğu yapmasıyla başlar. Nitekim yolculuk ilk başlarda normal seyrinde ilerler ancak ortaya Bay Ratchett adında gizemli bir adam çıkınca durum tuhaf bir hal alır. Tren Yugoslavya sınırlarında kara saplanırken tam bu sıralarda cinayet işlenir ve olaylar bundan sonra çözümü zor bir muammaya dönüşür. Yolculuk yapan herkesle tek tek konuşulur. Haklarında bilgi toplanmaya çalışılır. Tabii bu sırada Poirot, yanan bir mektuptan kurbanın asıl adının Rachett olmadığını, Casetti olduğunu öğrenir. Casetti ise beş yıl önce çocuk kaçırma ve öldürme suçlusudur. Nitekim çocuğun ölmesi üzerine anne ve baba acıya dayanamayıp ölmüş, suçlu sayılan hizmetçi gururuna yenik düşüp intihar etmiştir. Dahası anne ölürken hamiledir ve doğmamış çocuk da ölmüştür. Öğrendiği tüm bu bilgilerden sonra Poirot, yeni ip uçları bulur ve delilleri değerlendirir. Ardından da ilgili bölümdeki yolcuların toplanmasını ister. Cinayetin nasıl işlendiğini detaylarıyla birlikte açıklar... Sonu her ne kadar hüzünlü ve şaşırtıcı bitse de ilk okuduğum Agatha Christie romanı olarak eseri çok beğendim. Eğer siz de bu türde kitap okumayı seviyorsanız mutlaka tavsiye ederim.
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201926,3bin okunma
Reklam
YÜZÜNÜ ARADIM, GEÇTİM...
(yitirdiğin her şeyde kazandığın bir şey var; kazandığın her şeyde biraz yitirdiklerin. bu yüzden birileri hep ısınıp dururken dinmez üşümelerin...) ben de benim olmayan şeylerle varım; benim olan zaten benimse, olmayan şeylerle... varsam, buradaysam belki de onlar için... yüzün için belki de, yüzün nerede? birbirini tekrarlayan günlerin yaslı
413 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Gün Olur Asra Bedel, C.Aytmatov
Uyanan Bir Millet Zamanı Bükebilir Mi?
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra Bedel
‘de Zaman ve İrade İlişkisi Üzerine . . . Sadece tek bir gün koskoca bir asra nasıl bedel olabilir? Bir asırda 36.500 gün bulunmaktadır. Peki, 1 gün = 36.500 gün (1 asır) demek de ne oluyor? Matematik kurallarını alt üst eden böylesi bir kurguyu
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
yazıyorsa bu elbette mümkün. Matematik
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202132 okunma
Her ne kadar tutucu Yahudilerden sayılmasa da, baba Einstein, 13 yaşındaki bir çocuğun gerçek bir adam olarak görülmesi gerektiğine inanıyordu. Bu yüzden, müdüre de oğlunun bu yaşa yaklaştığını ve bir mesleğe yöneltilmesi gerektiğini söyledi. Baba Einstein’ın kibarca dile getirdiği bu istek karşısında müdür şu ürkütücü yanıtı vermişti: “Ne yaparsak yapalım fark etmez. Albert hiçbir konuda asla başarılı olamaz.”
Sayfa 233 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
88 syf.
7/10 puan verdi
Çocuklar, gerçekten güzel kalpli bireylerdir. Onları mutlu etmek, huzurlu birortamda yetişkinliğe adım atmalarını sağlamak, temel isteklerimizdendir. Büyüyene kadar kalpleri kırılmasın, kötülüklerle karşılaşmasınlar isteriz. Maalesef günümüz dünyasında, çocuklar da çıkar ilişkilerinin öznesi olmuş durumda... İnsanlar; çocukların kalbini kırdığını,
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037 okunma
Reklam
1.000 öğeden 351 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.