Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Othello,William Shakespeare, Kıskançlık ne kötü bir duygudur ki bir kere işledi mi zehri insan zihnine gerisinden gelen hiçbir şey artık iyi ve güzel olmayacaktır. "Hangi yara birdenbire iyileşmiştir?" Duyguları en iyi anlattığını düşündüğüm kişilerden biri olmasının yanında lirik bir dili bu kadar başarılı kullanması ile gerçekten
Othello
OthelloWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,6bin okunma
Çocukluk dönemi, çocuk aklı ve kalbi, bakımsız tarla gibi boş kalıyor, çünkü oraya hiçbir iyilik tohumu saçılmamış. Kendilerine iyilik, doğruluk ve sevgiden bahsedilse de, bunlar kalıplaşmış, sıkıcı ve soğuk ifadelerle anlatılmaktadır. Çocuk zekasını canlandıracak ve onların ilgisini çekebilecek şeyler söyleyemiyorlar ve bunu beceremiyorlar. Onların hassas kalbini ısıtacak hiçbir şey yapmıyorlar.
Sayfa 124 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan aklı ne kadar suçluysa Sayın yargıç Yeni dillenen bir çocuk merakıyla Sorular sorarken hayata İnatçı, yalın, yerinde O kadar suçluyum ben de.. Ve duyguları insanın İçinde ömrümüzün çırpına çırpına Akıp gittiği o bin kollu ırmak Ne kadar yanlışsa kendi yatağında Yanlışım ben de o kadar Sayın yargıç Hayatın değil Sizin önünüzde.
-Haydi küçüğü ahmağın teki, çocuk olduğu için aklı da ermiyor, ya bu koca ahmağa ne demeli!
“Boşanmaya çalışan bir kadın ya da erkek, çocuk olunca boşanamaz ve bunun sorumluluğunu çocuğa yansıtır ve o çocuk her daim sorumlusu olmadığı bir suçun günahını yaşamak zorunda kalır. Çocuk aklı işte, bütün bunların benimle ilgisi yok diyemez. Onlar anne ve babam ne yapıyorlarsa doğru yapıyor diye düşünür ve onların kendisine yaklaşımını kendi benliğini inşa etmek için kullanır.”
"Çocuk aklı duyduğu her şeye inanıyor. Hayaller nasıl tek-tek yıkılırmış daha bilmiyorum. Öğreneceğim."
Sayfa 36 - EVERESTKitabı okudu
Reklam
Birkaç gün sonra iriyarı, çok heybetli bir adam gelmiş, kır bıyıkları ve kır sakalları varmış. Bunlara sorular sormuş, isimlerini, nerden geldiklerini öğrenmiş, sonra Zilan’a talip olmuş. Kaç lira bunun fiyatı, değmez ama hadi alayım gitsin. Satıcı 20 dolara isteyince yaşlı adam, bunun hışırı çıkmış be, 20 dolara çiçek gibi kızlar var, niye vereyim bunu bu parayı diye çıkışmış. Satıcı da adama hak verir gibi, bunun bir de kardeşi var demiş, bak işte çiçek gibi kız, el değmemiş değil ama onu da al, ikisine de 25 dolar ver. Adam Nergis’e bakmış, sadece bakıyormuş, hiç ellemiyormuş, sonra başını yukarıya kaldırıp olmaz demiş, bu para fazla. Satıcının kıvranmaya başladığında gören Zilan lafa karışmış, Meleknaz’ı göstererek, bir de bu gelin var demiş, üçümüzü de alın. Bu öneriye aklı yatan satıcı umutla yaşlı adamın süratına bakmış. Adam, karnı burnunda kadını ne yapayım yahu demiş, bunların hepsi ellenmiş bellenmiş, kaç elden geçmiş, canlı cenazeye dönmüş, hem bir de doğumla mı uğraşacağız şimdi ! Başka zaman da Zilan konuşmaya cesaret edemezmiş ama söyledikleri satıcının hoşuna gittiğinden bir kez daha lafa karışmış. Bir kişi fiyatına dört kişi alıyorsun amca demiş. Hayır demiş adam, dört nerden çıktı, üç dediniz. Zilan Meleknaz’ın karnını göstermiş, çocuk doğunca o da para eder demiş. Sonra satıcı ve yaşlı adam dışarı çıkmışlar, biraz daha pazarlık etmişler, ne dedikleri duyulmuyor ama tartıştıkları anlaşılıyormuş. Bir zaman sonra satıcı odaya girmiş, hadi demiş, satıldınız, çıkın dışarı. Böylece Zilan Nergis Meleknaz gün ışığına çıkmışlar.
272 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Badem Dalına Asılı Bebekler... Beş yaşında ki Halûk için ölümün bir metaforu bu bence. Kırım Tatarlarının Rus emperyalizmi sonucu yıllardır yaşadıkları topraklardan sürülmesini beş yaşından on üç yaşına gelene kadar Halûk'un gözünden okuyoruz kitap boyunca. Çoğu şey anlamsız ve bulanık kalıyor aslında okurun gözünde çünkü Halûk da anlamıyor çevresinde olanları. Ölümü, kayıpları... Bunlar onun için boz bulanık anılar. Çocuk aklı bir anda yok olan çevresindeki insanların yokluğunu kabullenemiyor. Sırayla kaybediyor tüm sevdiklerini, çevresindeki insanları... Yalnız bir çocuk Halûk, yalnız ve kaybolmuş. Anlamlandıramadığı ölümlerin içinde yok olup gitmiş.. Yaşadığı köyde insanlar topraklarına tutunmak için çabalıyorlar ama... Ama işte olmuyor, sonunda sürgün yollarına mahkum oluyorlar. Kitabın sonunda ki ayrılık şarkısı gibi aslında.. "Yel eskende sallanır Ağaç dalları. Bizim için haram oldu Kırım yolları..."
Badem Dalına Asılı Bebekler
Badem Dalına Asılı BebeklerCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2022401 okunma
1.000 öğeden 4.861 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.