Birleşmiş Milletler Genel Kurulu,
Çocuğun mutlu bir çocukluk yaşaması ve bu Bildiri’de yer alan hakları ve özgürlükleri hem kendi hem de toplum yararına kullanması amacıyla işbu Çocuk Hakları Bildirisi’ni İlan eder; ana babaları, birey olarak tüm kadın ve erkekleri, yardım kurumlarını, yerel ve ulusal yönetimleri aşağıda belirtilen ilkelerin uygulanması, yasalarla art arda alınacak başka önlemlerle bu hakların tanınmasını sağlamak üzere çaba göstermeye çağırır.
Gerçekte, saldırıları boyunca İsrail basında çıkan haberleri kontrol etmek o olmazsa Batı basınını kendi tarafına çekmek suretiyle algıları yönlendirmeye uğraşıyordu. Fakat Hamas'ın sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı iddiası insan hakları araştırmaları tarafından doğrulanamadığı gibi, İsrail'in "ikincil zararları" önlemek adına mümkün olan her şeyi yaptığı iddiası ile enkazdan çıkarılan yüzlerce kadın ve çocuk bedeni arasında bir araya getirilemeyecek kadar muazzam bir uçurum vardı.
Kardeşime
O kadar yandı mı bağrın ey çocuk?
Ecelin sunduğu şerbeti içtin!
Sırayı saygıyı unuttun çabuk,
Sebep ne ağandan ileri geçtin?
Yirmi üç baharı kavuran ateş
Çocuklar ellerinden alınamayacak haklara sahiptirler; beslenmeli, giydirilmeli, barmdırılmalı ve korunmalıdırlar.
Bu fiziksel hakların yanında duygusal açıdan da doyurulmaya, saygı görmeye ve özsaygılarını besleyecek bir şekilde yetiştirilmeye hakları vardır.
iyi bir terbiye edinirken hatalar yapmalı ve herhangi bir duygusal veya fiziksel tacize uğramadan yetiştirilmelidirler.
Her şeyden önce çocukların çocuk olmaya hakları vardır, ilk yıllannı oyun oynayarak, spontane ve sorumsuzca geçirmeye de. Doğal olarak, çocuklar büyüdükçe, sevecen anne-babalar onlara küçük sorumluluklar yükleyerek olgunlaşma süreçlerini besleyeceklerdir. Ama yüklenen bu sorumluluklar, hiçbir zaman onların çocukluklarından çalmamalıdır.
İngiltere açık bir toplum olarak değişime diğer toplumlardan daha açık olmasına rağmen, kadın haklarındaki gelişme son derece yavaş ve sancılı gerçekleşti. Bir de Ingiltere'de iktidar sahibinin kadın olması ve Kraliçe'nin zaman zaman kadınların talep ettikleri hakları eleştirmesi durumu biraz ironik hale getirmektedir. Kraliçe Victoria döneminde kadınların çalışma, eğitim ve sosyal yaşantı konusundaki varlıkları çok sınırlı kalmıştır. Gelişmenin yavaş olması; kadının erkekten daha düşük biyolojik özellikte ve yalnızca doğurmak üzere yaratılmış olduğuna inanılmasının sonucudur. Kadınlar, "çocuk doğurmak için yaratıldıklarından" kendilerinden iffetli olmaları bekleniyordu. İffetli olmak da kadının erkeğe bağlı bir yaşam sürmesi, gerekirse erkeğin şiddetine maruz kalması anlamına geliyordu. Erkeklerin kadınları istedikleri zaman dövebilmeleri kanunların teminatı altına alınmıştı. Kadınların kendi adlarıyla mülk edinmeleri mümkün değildi. Seçme ve seçilme hakkı ise söz konusu edilemezdi.