Türkiye’de son dönemde 2. Dünya Savaşı’na yönelik yükselmekte olan ilginin son meyvesi Rommel – Bir Yaşam Öyküsü sonunda raflardaki yerini aldı. Çöküş, Hitlerin Generalleri Konuşuyor, Savaş Günlükleri, Kardeşler Takımı, Vatan ve Führer için, Fotoğraflar I. ve II. Dünya Savaşı gibi Dünya genelinde ilgiyle karşılanmış olan eserleri çevirerek
Geleneksek 23 Nisan etkinliğine katılarak biz de 1000Kitap’ın web sitesinin ilk sürümünün fotoğrafını bırakıyoruz 🥰
23 Nisan bayramımız kutlu olsun sevgili okurlar❤️
2022 senesinde uygulamadaki desss adlı bir kullanıcı uygulama kullanıcılarına; ''23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı'' özelinde profil fotoğrafı olarak kendi çocukluklarına ait fotoğraf koymaları ricasında, teklifinde bulunmuştu..
2023 senesinde de uygulamadaki hesabını kapatan desss adlı kullanıcının bu ricası, teklifi
Yanlış hatırlamıyorsam 2021 veya 2022 yılında uygulamada 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı için herkes bir günlüğüne profil fotoğrafını çocukluk fotoğrafı yapmıştı. (ben o zamanda fotoğrafımı bulamamıştım o ayrı :D) Bayram yarın olduğuna göre yeniden yapmaya ne dersiniz?
Çocukluk...
Tanrının süt kokan fotoğrafı.
Hayatın ilk harfi. Büyük şarkısı.
Lekesiz arzu. Ten masalı. Ruhun billuru.
Sevmenin kağıtsız kalemsiz okulu.
İnsanın bedenine indirilmiş sonsuzluk.
Gömüldüğümüz en güzel mezar.
Ben burada büyüdüm. Benim çocukluk anılarım bu kenttedir; birisini hiçbir zaman unutamıyorum. Çok çocuktum; Amerikalıların Türkiye'ye ilk deniz askeri gönderdiği yıllardı; İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki günler oluyor. Burası liman kentidir; Amerikan bahriyelileriyle ilk önce tanışma talihsizliğini de yaşıyorlar. Çocuk yaşımda, bu kentte, Amerikan bahriyelilerini tanıdım; Raif Paşa Caddesi'ndeydiler. Birisi eline bir dolar almıştı; bir küçük çocuk boyunda tutuyordu ve mahallenin çocukları bu kağıt doları kapmak için sıçrıyorlardı. Bahriyeli, her çocuğun sıçrayışında doları biraz yukarıya çekiyor ve bir başka bahriyeli de sıçrayan Türk çocuğunun fotoğrafını çekiyordu.
Bu fotoğraflar benim belleğimde de var; o günden beri Amerikalıdan tiksiniyorum. Bu tiksintim hiç azalmadı Amerika'da okudum ve yaşadım, ama hep tiksindim. Üstelik kimseyi kandırmak da istemiyorum; halkların dost ve hükümetlerin karşıt olabileceği söyleniyor. Benim için bu da pek geçerli olamıyor; ben Amerikan halkını da pek sevemiyorum. Ortalama Amerikalı, bana kuş beyinli ve pek ilkel geliyor; her Amerikalıdan üçünün aynı fotoğrafı çekeceğine inanıyorum. Buna inanıyorsam; Amerikan halkını sevdiğimi söyleyerek kimseyi kandırmak istemiyorum. Bunları da şunun için ekliyorum: Amerika'ya karşı olan ve Amerika'ya kafa tutan herkese ve her rejime benim sempatim var. Saddam'ın Amerikan karşıtlığına, kuşkusuz, güvenmiyorum; ancak benim yaşamımda Amerikan karşıtlığı temeldir.
Ben bir Amerikan sevmez yaratığım; Amerikanofob olmaktan da mutluyum.
*Spoiler içerir*
Bir kitap düşünün hem aşk hem bilim kurgu… Bir yandan her ikisi de bir yandan değil. Yazar bunu nasıl başarmış bilmiyorum ama çocukluk masumiyeti gençlik hırsı, kıskançlık ve nihayetinde hayat yetişkinleri ayrı yollara savuruyor. Klasik bir edebi roman gibi süslü kelimeleri yok ama bence böyle bir iddiası da yok. Kitabı okurken hikaye akıp gitti ama beni düşündüren kapağı kapatıp acaba gerçekten buna benzer şeyler olabilir mi dedirten ve zaman zaman insanlardan soğumamı sağlayan anlar oldu. Duygusu olan her canlının hayatında duygunun ne derece önemli olduğunu hatırlatan belki de bu noktada duyguya sahip diğer canlıları da anımsatan bir kitap. Ben okurken hem biran önce sonuna gelmek istedim hem de sonuna geldiğimde hüzünlendim ve son bir şey daha bir kitap kapak fotoğrafı ile bu kadar ters köşe yapabilirdi…
Beni Asla BırakmaKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20217,7bin okunma
Çocukluk...
Tanrının süt kokan fotoğrafı.
Hayatın ilk harfi. Büyük şarkısı.
Lekesiz arzu. Ten masalı. Ruhun billuru.
Sevmenin kâğıtsız kalemsiz okulu.
İnsanın bedenine indirilmiş sonsuzluk.
Gömüldüğümüz en güzel mezar.
Cengiz Aytmatov hakikaten de öyle özellikle 👧🏻90’lar çocukları sokağın toprağını yutmuş çocuklardır. Bu çocukların gizli bir bağı vardır. Diğer şehirlerde ki çocuklarla. Ve Sadece çocukların arasında “Nasıl ya ?” Şöyle anlatayım efendim; Bazı oyunlar vardır, o zaman herkes oynamıştır. O oyunları her şehir de, farklı isimlerle. Misal biz İzmir’de ⚽️MUÇİ
Bazı duygular öyküde kalmaz, sizde kalır.
.
FIRTINA: Öyküdeki kişimiz vapur saatini beklerken kısa bir süre dolaşmak ister. Önünden geçtiği sırada ilgisini çeken bir yere girer. Bir takım genç kişiler vardır. Masalarda yazılı kâğıtlar. Şöyle bir gözden geçirip sonrasında bunların birer tasarı olduğu, bunun da bir seçme-eleme toplantısı olduğunu