Demek ki mekân sadece yeryüzünde değil, zihinlerde ve gönüllerde de yaşar. Bir daha vurgulayalım. Coğrafya bilinci olmadan, kendilik, tarih ve medeniyet bilinci de olmaz.
Kitapla birlikte çocukların bile masumiyetini kaybettikleri bir çağ olarak adlandırılan 1930’lu yılların Almanya’sına gidiyoruz.
Kitabın ana karakteri ve anlatıcısı, bir okulda tarih ve coğrafya derslerine giren, 34 yaşında bir öğretmen.
Bir gün müfredata uyarak, 26 öğrencisine “Neden sömürgelerimiz olmalı” konulu bir kompozisyon yazdırıyor.
Avrupa merkezcilik ve bilimsel ırkçılıkta Doğu ve Batı, coğrafya tarafından değil, ya bir rasyonalite/medeniyet ayrımı ya da bir rasyonalite/ırk ayrımı tarafından farklılaştırılan yapılardır.
Sayfa 23 - Nobel Akademik Yayıncılık, 2023.Kitabı okudu
Öncellikle İbrahim Kalın siyasi kariyerinin ötesinde tarihçi kimliğiyle öne çıkan bir şahsiyettir. Özellikle İslam Tarihi,Batı Tarihi ve dinler tarihi alanında yetkin ve sıra dışı fikirleri var. Bu eseri de küçük ansiklopedi özeti gibiydi benim için. İslâm ve Batı kavramlarını yan yana getiren İbrahim Kalın olduğundan farklı bir yorum da katmış. Tarih boyunca İslam medeniyeti ve Batı dediğimiz Avrupa medeniyetinin birbirininden uzak oldukları kadar bir o kadar da yakınlıklarını dile getirmiş. Birbirlerinden kopuk alakasız olan iki medeniyetin aslında birbirleriyle iç içe olduğunu anlatmış desem umarım mübalağa etmiş olmam. Çünkü toplumsal olarak kesiştikleri noktaları ele almış. Kâh siyasi kâh sanat kâh edebiyat veyahut bilimsel alanda hep bir ortak noktada buluşmuş ve birbiriyle alışveriş halinde olmuştur bu iki medeniyet. Ama bu kopuklugun aslında manevi kopukluk olduğunu anlamaktayım. Ya da insanoğlunun veya daha çok Batılıların fıtratı inkar ile asla ((kökene) dönmelerine direnmelerinin sonucu olarak görmekteyim. Çünkü insanlık tarihî boyunca hâk olanı hep inkar edip kendi uydurdukları ve hakikat sandıklarına inanmaları yüzünden şuan ideolojik anlamda çatışmalar yaşanmakta. Batı kavramı ilk olarak sadece coğrafya iken bugün karşılık olarak bir sürü kelime eklenebilir. Kitap bu süreci de ele almış. Fikir açısından müthiş geliştirici ve ufuk acıcı. Tavsiyemdir. Kalem ve not defteri ile okunacak bir kitap ..
İslam ve Batıİbrahim Kalın · İsam Yayınları · 20191,365 okunma
İlk Günah’ın felsefi bir anlamı var. Ölüler yaşayanların peşini bırakmıyor, iki kuşak önce yaşamış bir anneannenin zeka kıtlığı silinmez bir iz bırakabiliyor bizde de. Sonra coğrafya… Başka medeniyetlerin birkaç yüzyıldan beri aşmış olduğu bir medeniyet merhalesine zincirli kalmış milletler var: Coğrafi bir kader bu da. İnsan tek başına kendisini şekillendiren bir bütün değil. Ve dünya insan zekasının fetihlerine rağmen, el ele tutuşup hep birlikte şarkılar söyleyebileceğimiz bir cennet olmaktan daha çok uzak. Duvarlar var insanların arasında ve daha uzun zaman da var olacak. Hatta bana öyle geliyor ki, bu hayali eşitlik, sosyal adalet rüyaları gerçekleşse bile daha uzun zaman kendini bekletecektir. Evet, insan zekası ve bilim tabiat kuvvetlerini kontrol edebilir, hürriyetimizin sınırlarını genişletebilir, bütün insanlara asgari bir refah düzeyi sağlayabilir. Ama ya beynimiz?
Bulacağımız cevap, tarih, kültür, medeniyet ve coğrafya dünyasına ait bir kıymetler bütününün koordinatlarını ihtiva edecektir. Aksi halde, Türkiye'nin neresi olduğuna dair söylenecek şeyler basit bir coğrafya bilgisinin ötesinde bir anlam ifade etmez.