Ama bir gün, belki de çok uzakta olmayan bir gün, ölüp gideceğim. Suyun dibine inen bir taşın yüzeyde bıraktığı dalgalar gibi yavaş yavaş silinip gidecek izlerim bu dünyadan. Geriye hiçbir şey bırakmadan, ne olup bittiğini dahi anlamadan çekip gideceğim. Hiç yaşamamışım gibi, hiç var olmamış, bu kocaman göğün altında bir nefes dahi almamışım gibi, kaybolacak varlığım.
*
Evlenmekten bahsediyorduk. Niyetimiz ciddiydi. Öyle deniyor ya bizimki gibi ilişkilere. Çok ciddiydik.
Sayfa 96 - Can yayınlarıKitabı okudu
•••
O ölünce, ölüsünü bile bilemediğimiz, göremediğimiz bir halde hayatımızdan çıkınca en çok bunu aradım işte. Bu yuva hissini.
•••
Sayfa 43Kitabı okudu
… Hayatta aşk gibiydi, çok kurcalayınca muhakkak yaralanacak bir şey bulunuyordu. İyisi mi hiç kurcalamadan gittiği yere kadar gitsin di.
Sayfa 58 - Can yayınlarıKitabı okudu
•••
Hayat da aşk gibiydi, çok kurcalayınca muhakkak yaralanacak bir şey bulunuyordu. İyisi mi hiç kurcalamadan gittiği yere kadar gitsindi.
•••
Sayfa 58Kitabı okudu
Bilinmeyen Yönleriyle Filozofların Çılgın ve Eksantrik Hayat Öyküleri
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim.
Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor.
Kitap 
Tayfun ‘un paylaşımlarından dikkatimi çekti -adam
İçinizden neler neler geçiyor
Anlatamıyorsunuz çok acaip.
Acayip değil çok
Çok acaip...
Çok AcaipKitabı okudu
İstanbul’da yaşayanlarda Ankara’da nefes alamaz…
… dönerken, yine her Ankaralı gibi, İstanbul’da yaşamadığına sevinirdin.Güzeldi, büyüleyiciydi, her zerresinin ışıltılı bir hikayesi, her köşesinin muhakkak bir mucizesi vardır. Ama gürültülü, kalabalık, hoyrat ve kirliydi. Yalnızca kafesin dışından seyredilmesi gereken bir vahşi hayvandı. Muhteşemdi ama çok tehlikeliydi. Kafesin içine girmeye değmezdi.
Sayfa 107 - Can yayınlarıKitabı okudu