Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
#smakonusu
Nadir görülen bir hastalık olan SMA ,merkezi sinir sistemini ve iskelet kas sistemini etkileyen kalıtsal bir nöron hastalığıdır. Halk arasında Gevşek Bebek Sendromu olarak da bilinir. SMA (spinal müsküler atrofi), omurilikteki motor sinir hücrelerini etkileyerek yürüme, yemek yeme ve nefes alma gibi temel kabiliyetini ortadan kaldırır. Bebekler
Birkaç Sayfa Sözyaşı
ve yine kendimle aynada baş başayım. Orada sadece benim gördüğüm bir vücut var. O vücutsa farklı itici sevilmeyen; dokunulan hissedilen ama sevilmeyen. Annesinin dokunmadığı, öpmediği, kıskandığı, düşmanı, rakibi olarak gördüğü o vücut. Babasının... O bedenin babası yok. Babalar gerçek değil zaten. Tanrının babaya benzetilmesini şimdi daha
Reklam
Dostlar, dostluklar..
Navigasyon cihazı değil hayat. Yönümüzü kolaylıkla göstermiyor, yanlış yollara sapmak ya da beklenmedik rahatsızlıklar yaşamak zorunda kalıyoruz. Aynen dostluklar gibi. Bazı dostluklar ; arkadaşlarla restorana gidip ne istediğini sipariş edip, sonra diğer insanlara gelenleri gördükten sonra keşke onlarınkini sipariş etseydim diye hayıflanmak kadar acı verici, bazıları ise hani cuk diye oturan bir şeyler var aynen öyle oturuyor. Stresli zamanlarında sohbet etmekten veya ilgilerini dağıtmaktan hoşlanan insanlardan olamadım. Zaten bu tür oyalanmalarla vakit geçiren insanların psikolojileri de hiç anlamadım. Bir kaç gündür oluşan enfeksiyon sıkıntısı sebebi ile tedavi görmekteyim ve az biraz daha da sürecek olan bu dönemde beni merak ederek gerek özelden mesaj atarak gerekse telefonla arayan tüm dostlarıma çok teşekkür ediyorum. Yüreğimizdeki dostluklar, en büyük şansımızdır. İyi ki varlar, iyi ki varsınız, selametle kalın efendim.
"Çok sevdiğin ama geri döndüremeyeceğin kişiler, her hatırladığında seni tekrar tekrar terkeder..." Diyor Tolstoy Çünkü iyi bir hafıza en büyük cehennemdir. Hatıralar acı verici şeylerdir... ' Çünkü hatıra olmuş şey,muhtemelen birdaha hiç yaşanmayacak kadar uzaktadır...'
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Her sabah geç kalıyorum. Bunu duyanlar düzenli bir geç kalmanın, geç kalmamak olduğunu söylüyorlar. Ben her sabah geç kalıyorum. Israr ediyorlar, düzensizlik süreğen oldumu düzene dönüşür diyorlar. Ben her sabah geç kalıyorum. Her sabah başka bir nedenden, başka bir sebepten, başka bir hikayeden, şiirden, şarkıdan, bambaşka
Cesare Pavese: üzerine bir inceleme.
Depresif, karamsar, melankoli, içedönük bir kişiliği vardı. Hiç unutmam pavese: yaşama uğraşı kitabında intihar ile ilgili şunları söyler; “intiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendisini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapmamasıdır. İntihar düşüncesine yol açan manevi çöküntü kadar aşağılık bir şey yoktur.” Pavese: 30 mart 1938’de, daha henüz
Reklam
İnsanlık
Mayıs Ayı Hikaye Etkinliği (Kaç nolu resim olduğunu ön yargıya kapılmadan okumanız için en sona bıraktım.) (Mümkünse şu müzik eşliğinde okuyun. youtu.be/A3CK21RhynY )
Hobilerim mi neler?
Kitap okumak, kitap bakmak, kitap araştırmak, kitap paylaşmak, kitaplık temizlemek (bir kardeşim ekleme yaptı, kitap koklamak😅) kitap çizmek, kitapla ilgili herşeyi içine ekleyebilirsiniz. Hepsi için yazı bekliyorum çok acı verici. Benim yerime de yapın a dostlar! 📸
Rüyeti Hilal
Rüyeti Hilal
HUZUR ROMANI YARDIM KİTİ
Merhaba arkadaşlar; Huzur kitabını dün, uzun bir yolculuğu geride bırakan varış noktasındaki yorgun yolcular gibi bitirdim. Bu okuma süreci benim için biraz değil epey zor oldu. Malum yazıldığı dönem itibariyle Huzur daha çok Arapça ve Osmanlıca olmak üzere birçok Arapça kökenli eski Türkçe kelimeleri içeren cümlelerden oluşuyor. Bir taraftan bu
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Merhaba arkadaşlar; Bir Tanpınar romanı daha geride kaldı. Huzur romanı için Osmanlıca, Arapça kelimelerin çevirilerini buraya yüklemiştim. Saatleri Ayarlama Enstitüsü için de aldığım notları ekliyorum, umarım faydalı olur… Acemişiran: Klasik türk müziğinde makam Ahval: Haller, durumlar, olaylar Akide: Bir şeye inanarak
Reklam
Soraya' yı taşlamak..
- Korkuyor musun? - Ölümden değil de, taşlanarak ölmek acı verici olmalı. 📽Soraya' yı taşlamak Masum bir kadına atılmış çirkince, zalimce bir iftira... Erkek çocukların, kız çocuklarından üstün görüldüğü, kadınların değersiz olduğu bir köy... Allahu Ekber diyerek yaptıkları, fakat Allahın kesinlikle yasakladığı olayları gerçekleştiren, bir millet... Annesiz kalan 4 çocuk... Nerden başlayacağımı bilmiyorum, zira film çok kötü bir etki bıraktı üstümde, öte yandan bu zamana kadar nasıl izlememişim diye de yakınıyorum, anlayacağınız karmaşık duygular içerisindeyim en kötüsü de filmi izledikçe ağlamamak elde bile değil... Karısından boşanıp nafaka vermemek ve yeni bir kadınla(aslında çocuk. 14) evlenmek için eşine zina iftirası atan ve yalancı şahitler bulan bir adam, adam fazla geldi, bir mahlukat. Ve din hocası adı altında dolaşan yaratıklar... Evet masum kadına attıkları iftira onları amaçlarına ulaştırmıştı zira kadın recm ile cezalandırılıp can vermişti. Ama şunu unutmuşlardı ki iftira, elbet bir gün açığa çıkacaktır ve çok geçmeden çıkmıştıda, hatta köyleriyle bile sınırlı kalmayıp tüm dünya' ya yayılmıştı. Fakat en çok Allahın vereceği cezalardan korkmalıdırlar.. En can alıcı kısmı da nedir biliyor musunuz, kurgu olmayıp gerçek bir hayat hikayesi oluşuydu.. (Film boyunca çok beddua ettim Allah beni affetsin)
Çok üzgünüm... Düşünmekten doğru düzgün uyuyamıyorum bile. Allah bizzat bu durumu yaşayanlara metanet versin. Çok zor bir durum. Hepimize geçmiş olsun. Fakat böyle devam ederse geçmeyecek. Ülkemizde depremler için önlem yetersizlikleri kanayan yaramız. Korku verici, çok kötü, çok acı... İnsan hayatı bu kadar değersiz ve ucuz olmamalı. Gereken önlemler alınmalı. Malzemeden çalarak canlara kasteden müteahhitler yargılanmalı. Herkes işini en iyisiyle yapmalı. Vicdanını eline koymalı. Tedbirsizlik yüzünden başka canlar yanmamalı artık. Suçu kadere yüklemek ise cahillik. Dinimizde tevekkül denen bir şey var, gerekli önlemleri ve tedbirleri almak ardından Allah'a sığınmak var. Bilinçli olalım artık. Hepimize sabır diliyorum. Yüreğim dayanmıyor...
"Güvenmeyi istediğiniz birine güvenememek çok acı verici bir şey." #kotarolivesalone
ÖNCELİK - emrepuzo.
Önceliği olmadığım herkesi hayatımdan, yüreğimden, içimden, verdiğim değerlerden çıkarıyorum. Çünkü hep değer verdiğim, değerli gördüğüm herkes beni yanılttı. Hayatım da iyi olmaktan, insanları iyi görmeye çalışmaktan yoruldum. İnsanları tanımadan değer veriyorum, çünkü ben insani değerlere sahip bir insanım. Böylesine iyi olmayı nasıl başarıyorum
İnsan
İnsanlar olarak her zaman gücümüzün yettiği şeyleri ezdik. Her zaman kendimizi üstün gördük. Toprağın üstüne bir iki tane bina dikebiliyoruz diye dünyayı kendimize ait sandık. İnsan olmayan diğer her şeyi de kendimize hizmet eden ve biz olmazsak yaşayamayacak olan varlıklar olarak nitelendirdik. İlk ortaya çıktığımızdan beri yaktık, yıktık,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.