Brod'un aktardığına göre, Kafka yapıtının bütününe "Babanın Etki Alanından Kaçma Girişimi" adını vermek istemiştir, bu yalnızca baba ile oğul arasında hiçbir zaman bir çözüme bağlanamayan eski hesaplaşmayı bir kez daha akla getirdiği için değil, özellikle Kafka'nın genel anlamda yazından ne beklediğini ve kendisine göre, gerek kendi yaratısında, gerekse yaşamının gelişiminde doğrudan yazının yarattığı şeyi gün ışığına çıkarması bakımından çok anlamlı bir başlıktır. Kendisini her şeye karşın babaya bağımlı kılan bağları koparına işini öykülerinden bekleyebilmesi için, ister istemez kendi yazılarının olmasa da, yazının kurtarıcı gücüne inanması gerekir; zamansallığın karmaşalarından ve düzensizliklerinden yüce, bununla birlikte yeryüzünün yitik bütünlüğüne ve arılığına yeniden kavuşmasını sağlayabilecek, aşkın bir yazına inanması gerekir. Doğrudan yazı aracılığıyla
kurtuluşa, o kurtuluşu bulabilmek pahasına ne kadar büyük özverilerde bulunulması gerektiğini sezdiğinde bile inanması gerekir (özverilerin ne kadar büyük olduğunu da çok iyi biliyordur, öyle ki gerçekleşen bir kaçıştan değil, yalnız bir girişimden, demek ki başanya ulaşma şansı düşük bir denemeden söz eder.)