"Şu his artık Dünya'daki tüm insanları kuşatmaya başladı: Batı'nın üç yüz yıldır ürettiği çerçeveden artık medet umulamaz; Batı'nın artık insan türüne söyleyeceği anlamlı bir cümle mevcut değil. Daha da vahimi, hani neredeyse insanların kulak kesilebileceği, takip edebileceği, hatta tutunabileceği güvenilir bir söz kalmadı. Mesela yabancı televizyonda bir uluslararası hukukçu şöyle dedi: "Kırk yıl uluslararası hukuk anlattım, öğrettim; meğer hepsi boşmuş, hatta yalanmış." Benzer şekilde pek çok örnek verilebilir. Bu tarzdaki bir hâlet-i ruhiyede insan merak ediyor: Böyle bir riski göze aldıklarına göre, acaba bizim bilmediğimiz, görmediğimiz başka bir bit yeniği mi var? Yoksa güç zehirlenmesine uğrayıp küstahlık mı yapıyorlar?"