Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
anıtkabirin ankaranın farklı noktalarından görülmesine dair..
Anıtkabir'de yapılan son bir çıkarma da abidenin Ankara'da çeşitli noktalardan görünümüyle ilgiliydi. Kentsel ölçekte, bir abidenin görünürlüğünün sürdürülmesi, abidenin varlığının sürdürülmesi kadar önemlidir: Bir abidenin görünmesi, onun var olduğunun bilinmesi ve sürekli hatırlatılması demektir. Londra' da "Londra'nın
Sayfa 151Kitabı okudu
478 syf.
·
Puan vermedi
Okay (1931-2017), İslam Ansiklopedisi’nin on altıncı cildinde yazdığı ‘’hatırat’’ başlıklı madde başında ilk olarak hatıratın, edebi bir kavram ve terim olduğundan ve ilk örneklerine tarihsel değeri yüksek metinlerin içerisinde bulabileceğimizden söz eder. Söz konusu metinler tarih, seyahatname, rûzname, menâkıp, tezkire, muhtıra ve mektuplardır.
İbrahim Efendi Konağı
İbrahim Efendi KonağıSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2022749 okunma
Reklam
Yaşam, çevremizde şu an tüm sıradanlığıyla devam ediyordu. Öbür yandan benim sıradan algıladığım bu süreçlerin hepsi anlaşılmayacak kadar karmaşık, gizemli, girift ve çok yönlüydü. Ve biz bu süreci anlamaya çalışıyorduk.
Büsbütün güven jestiyle bebeğin başı göğsüne yaslanan yetişkinin içini dolduran duygular karşı konulmaz iyiliktedir. Niye mi? Bence bizi savunmasız bırakan bebeğin çaresizliği değil bizim canevimizden vuran masumiyetidir. Çünkü dünyanın ne çok acıya yol açacağını biliriz, yaşamın ne kadar karmaşık ve güç olacağını, çocuğun dolu dolu bir yaşamın beraberinde getirdiği sosyal çevrenin girift etkileşimlerinde iyi ya da kötü bir dizi savunma mekanizması, kaçınma stratejisi ve kendini koruma yöntemleri geliştireceğini biliriz. Bunların hiçbiri bebekte yoktur, gözlerinde parlayan neşe büsbütün saftır ve başını dayadığı yetişkin bedeninsahip olduğu en güvenli yerdir şimdilik.
Sayfa 128Kitabı okudu
Garanti Karantina
Jübileler, kutlanan yalnızlıklar sanki herkes veliaht; hayat bu üç-beş tatil, birkaç mola fakat en çok da lokavt; düşüyor, düşüyor, düşüyor kaçak bir çift klişe çarpışmalar, kapris tekniği kadar girift.
180 syf.
5/10 puan verdi
eminim ki konusu ve kuramsal arkaplanı bu kadar güçlü ve ilgi çekici olmasına rağmen içeriğinin zayıflığı ile yüz-üstü bırakan başka bir kitap yoktur. yeni bir şey denemiş, âlâ. lâkin kürt sorununda birçok karmaşık noktayı -bilinçlice- vermiyor, birçok nokta kendinden önceki eleştirel literatürün tekrarından ibâret. girift birçok mes'eleyi çok indirgemeci bir değerlendirmeye tâbi tutuyor. otoriteye başvurma safsatasının tillâhı var, benzer şekilde yazar çok basit çıkarımlarda bile atıf yapmaya çalışacak kadar özgüvensiz–"ben demiyorum ha, çok «saygın» bir zât diyor". bu kitabı/yüksek lisans tezini yazarken yaptığı kaynak taraması da epey hatalı, iki problemi berâber değerlendirmek tarihyazımı açısından yeni bir deneme olsa da kaynak taraması bu kadar kıt kalınca ya da böyle olmasını tercîh edince maalesef ortaya çıkan eser de hayli sâkıt kalıyor. kuramsal temeli güçlü dedik. fakat orada da sıkıntıları var. çevre-tarihi, tarihyazımı kuramları arasında belirli bir boşluğu dolduruyor, o konuya laf yok. ammâ ve lâkin yazar, burada ele aldığı çekirgeleri tarihin öznesi/nesnesi hâline getirirek tarihi insan-merkezci olmaktan çıkarttığını zannediyor. sen onu tarihin öznesi yahut nesnesi hâline getirebildin çünkü insan ile etkileşim hâlinde, ana odak esâsında yine insan. insan-merkezci tarihyazım «pantheon»unu genişletip yeniden-kurguladın sâdece, insan-merkezci olmaktan çıkartmadın, çıkartamazsın da zâten. çünkü tarihsel veriyi üreten ve/veya üretimine değer atfeden, değerli kılan şey «insan» ve «insanla etkileşim hâli» .
Çekirgeler Kürtler ve Devlet
Çekirgeler Kürtler ve DevletNevcihan Özbilge · Tarih Vakfı Yurt Yayınları · 20206 okunma
Reklam
Mitokondrilerin hangi saatte ne yersek daha çok serbest radikale sebep olduklarını mekanizmasıyla öğrendiğimizde hücrenin kısalan ömrüyle kısalan ömrümüz meselesini birbirine bağlamış olacağız. Bu öyle girift, öyle birbiriyle bağlantılı bir konudur ki , yemek yemeye hala kilo meselesi olarak bakmanın bu çağ için artık çok sığ kaçtı­ğını söylemeden geçemeyeceğim.
352 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Konusu: Tanıtım bülteninden; Düş Kesiği, bir sabah uyandığında kendisini yazdığı romanın karakteri olarak bulan Gereksizyazar’ın hikâyesi. Düş Kesiği, anlam giriftse, biçimin de girift olacağından yola koyulan bir roman. Düş Kesiği, bazı şeyleri güzel yapan kusurlardan bahsederken, insanın en temel yanılgısının kendisi hakkında olduğunu savunan bir roman. İnceleme: Kitap, konusunda da denildiği gibi girift bir roman. Girift çözülemeyecek şekilde iç içe karışmış olan demek. Kitap girift kelimesinin tam olarak fiziksel karşılığı. Taban, Tavan ve Gök adlı üç bölümden oluşan kitabın başlıkları ve içeriği bile öyle ustaca yazılmış ki… Hatta bence kitaba ufak bir zaman yolculuğu havası da vermiş. Çok fazla kitap okudum ama böyle muhteşem çok az kitap okudum. Ne desem az kalacak, kitap üzerine konuşulacak çok şey var ama bunu bu yorumda yapmak istemiyorum. Düşüncelerimi, duygularımı kelimeye dökerken kitaba ve yazarımıza haksızlık edecekmişim gibi geliyor. Bu nedenle size sadece kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum.
Düş Kesiği
Düş KesiğiGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 2020792 okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
Kanatları Ölü Açıklığında
Deli Bal'dan sonra okuyunca ister istemez bir karşılaştırmaya giriştim Kanatları Ölü Açıklığında'yı. Ve kesinlikle daha çok sevdim içindeki öyküleri. Yazarın 2.kitabı olmasından mütevellit Deli Bal'dan daha yetkin bir dil kullanmış gibi geldi bana. Ve öykülerin birçoğu daha içimizden konulardan seçilmişti ilk kitabına oranla. Bu durum, daha çok hoşuma gitmesini sağladı öykülerin. Kıskançlıklar, çocuk olmak, eylemler, unutmak, Diyarbakır anneleri, İstanbul'un gözdelerinden Yılanlı Yalı, asker kaçakları, evsizler, çocuk gelinler gibi birçok konu... Hayalle gerçeğin girift anlatımında buluşmuştu. Çok severek okudum birçok öyküyü. En sevdiğim öyküler; "Düğün Gecesi", "İbrahim Dağı", "Saklambaç", "Kemikler" ve "Yılanlı Yalı Söylencesi" oldu. Gerçekten çok çok severek okuduğum öykülerdi her biri. "Kasap Havası", "Turunç" ve "Ten Rengi" öyküleri ise okumasam da olurmuş diye düşündürttü. Artık Pelin Buzluk kalemiyle iyi ki tanıştım dediğim ve yazdıklarını takip edeceğim yazarlardan biri.
Kanatları Ölü Açıklığında
Kanatları Ölü AçıklığındaPelin Buzluk · Can Yayınları · 2012104 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.