Çivisi Çıkmış Dünya kitabını incelerken yazarın güncel düşüncelerinin ne olduğunu okumayı çok isteyeceğimi yazmıştım. Gerçekleşti. Yazar yine aynı çizgide karanlığın çöktüğü ilk yer olarak gördüğü doğduğu topraklardan, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'dan başlayarak sonlara doğru daha küresel, modern, teknolojik evrensel sorunlara değiniyor. Görüyoruz ki çok daha umutsuz bir tutum içinde ve çıkış yolunun bulunabilirliğinden de geçmiş, direkt yokluğuna yakın. Doğuştan pesimist yapım yazarı çok haklı buluyor. Amin Maalouf bu sefer kendi gözlermlerinden, gazetecilik yıllarında karşılaştığı olaylardan hatta kendi aile geleneği sayesinde de tanıklık ettiği sosyal olaylardan genişçe bahsediyor. Kişilerin karmaşık ve trajedik olaylara olan tanıklığını dinlemenin önemli olduğunu düşünüyorum. Objektif olmasalar bile. (Yazardan bahsetmiyorum.) Olayların nesnel olarak nasıl yaşandığının önemi kadar tanık kişiye subjektif olarak ne yaşattığının, neye yönlendirdiğinin de önemli olduğu göz ardı edilen bir gerçek. Bazı altını çizdiğimiz cümleleri düzensiz bir şekilde yazacağım.
"Her azınlık mensubu, her göçmen, her kozmopolit kişi, her çifte vatandaş potansiyel hain oluyor."
"Etnisitenin, dinin veya ırkın ulus inşa etmek için meşru temeller oluşturduklarını asla kabul etmeyeceğim."
"Bir edebi eserde en önemli şeyin, yazarın bize aktarmak istediği ileti değil, her okuyucunun kendi bulabileceği entelektüel ve duygusal gıda olduğunu anladığım gün 1984 ile barıştım."