"İnsanların birbirinin arkasından bu kadar çok konuşup sonra bu kadar samimi olması beni fazlasıyla güldürüyor lütfen biraz karakter"
124 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Atay Benizli
Ödüllere, yarışmalara ve onların söz temsili, düzenli sel baskınlarıyla çeri çöpü önümüze getirişine pek aldırış etmem ama kimi zaman o çerin çöpün arasından hiç de üvez sesli olmayan öyle gür sesli öyküler çıkıyor ki, kaybolmuş kentin eskicisi gibi kendimi bir anda sevinir buluyorum. İşte Barış Özarıkça'nın Hay'ı da öyle gür ve tok bir
Hay
HayBarlas Özarıkça · Metinlerarası Kitap · 202312 okunma
Reklam
377 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Devlet-i 'Aliyye (C.I.) Üzerine
Halil İnalcık gerçek anlamda büyük bir müverrih. Müellif bu ciltte Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan itibaren üç yüz yıllık bir dönemi ele almaktadır. Bu dönemin ardından Osmanlı'nın geç dönemleri hakkında kısaca bir ön bakış sunmuştur. Mezkur ön bakış aslında üç yüz yıllık ilk dönemin hemen ardındaki dönemin dinamiklerini
Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606)
Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606)Halil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20102,597 okunma
Devrimci Sol'un 12 Eylül öncesi Akdeniz Bölge Sorumlusu olan Ali Akgün, darbeden sonra örgüt adına girişmiş olduğu bir kuyumcu soygununda yakalanarak Elazığ cezaevine konmuştu. 1982 yazında Elazığ cezaevinden iki Dev-Sol mensubuyla birlikte firar etti. Ali Akgün firarini takiben örgüt çalışmalarını Avrupa'daki Dev-Sol sorumlusu MK üyesi Paşa Güven'le irtibata geçerek sürdürdü. Yurtdışına çıkma hazırlıkları yaparken yakalandı. Örgüt adına bir çok eylemlerde ve faaliyetlerde bulunan Ali Akgün Çanakkale cezaevinde aynı koğuşta birlikte kaldığı yol arkadaşları tarafından örgüte ihanet ve polisle işbirliği yapmakla suçlanarak 30 Eylül 1990 yılında 9 yerinden şişlenerek öldürüldü.
Sayfa 1523 - ALTERNATİF YAYINLARIKitabı okudu
"Sonra intihar etti bizim patron. Çok janti adamdı."
Ayaklarını indirdi, kolunun üzerine yan yattı ve birden kendine acımaya başladı. Gerasim’in bitişik odaya geçmesini bekledi, sonra kendini bıraktı ve çocuklar gibi ağlamaya başladı. Umarsızlığına, korkunç yalnızlığına, insanların acımasızlığına, Tanrı’nın acımasızlığına, Tanrı’nın yokluğuna ağlıyordu. “Neden bütün bunları yaptın? Neden beni bu
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.