Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Londra gibi uçsuz bucaksız bir yerde tamamen rastlantı sonucu karşılaştık ve nerdeyse aynı durumdayız. Nasıl? Diye bağırdı genç adam. Siz de mi mahvoldunuz? Bu akşam yemeği, benim kremalı turtalarım gibi bir aptallık mı? Şeytan üçümüz son bir cümbüş için mi bir araya getirdi? Emin olun, şeytan kimi zaman çok centilmence şeyler yapabilir, dedi prens
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
Reklam
Sorma cümbüş buralar.
“Ben oldukça renkli ve ilginç bir insanım.”
Sayfa 140 - Okyanus Yayınları
Koşma
Sevip sevip yâri ele kaptırmak, Kara bahtın bana eski işidir. Ömrümdeki yıllar kadar yâr sevdim, Her biri başkasının eşidir. Canlar verdim her birinin yoluna, Hepsi girdi bir yiğidin koluna, Bülbül bile kondu bir gül dalına, Boşta gezen bizim gönül kuşudur. Baktığım yok üzüntüye, sevince, Feryat etmem yâr başından savunca, Benim gibi sevmelidir sevince: Ne göz görür, ne kulağım işitir. Kara saçım dik başımda kar oldu, Ak saçımla yâr sevmesi ar oldu, Bana vuran eller değil, yâr oldu, Bu dert benim dertlerimin başıdır. Kimi âşık dileğine ulaşır, Sevdiğiyle cümbüş eder, gülüşür, Kimi benim gibi garip dolaşır, Asıl âşık kam almayan kişidir.
Sayfa 32 - Karbon KitaplarKitabı okudu
Canım Kızılırmağım
ben ki uçan kuşu kıskanırdım oyun çağımda nehirleri yağmurları selleri kıskanırdım buluttan gemilerimle aşardım duymadığım denizleri yıldızlardan yıldızlara kurulu hamağımda mapusâne türküleri söylerdim geceleri bir uzak sel sesiydi o kaygan günlerimde ekmek kavgası dünyamda renkler ve böcek sesleriyle bir öyle cümbüş en hırçın yıldızları en uysal kavaklara işlemek yaprak yaprak yaralı bir serçenin gözlerinde bir evren ölüp ağlamak ve bütün haziranları bir tek gülle açmak hersabah o tedirgin ellerin bakışları hâlâ sofralarımda hâlâ çizik çizik kanar kaygusu o ekmeksiz akşamlarımın yok artık, dost yüzlü ağaçlarım, gurbet kanatlı gemilerim yok gömüldü gitti kervanlarım o çıtır çıtır ağustos gecelerinde bir dilim güneş koyup bir dilim yoksul sevince aşk büyütmek gecelerce gecelerce özlemeklerden bölündüm ayrılıklara parça parça dağıldım yeryüzüne çığlık çığlık şimdi patron yüzlü sabahlardayım şimdi direk direk direnmek..
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Reklam
“Ulusça duyulan darlık herkesi masraflarını kısmaya ve hizmetçisine yol vermeye zorluyor. Kapı dışarı edilenler nereye gidiyor? Dinlenmeye ya da çalabilirlerse, çalmaya. Bu yoksulluk nedenlerine, gösteriş için çılgınca harcanan paralar da ekleniyor. Uşaklar, işçiler, köylüler, hemen bütün sınıflar giyeceklerinde, yiyeceklerinde görülmedik bir
136 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Merhaba canlar... @okuyan_kadınlar_kulubü nün #turkklasikleriserisi55 etkinliği için #hüseyinrahmigürpınar kaleminden #hakkasığındık okunanlar arasına katıldı. Hakka Sığındık, İspanyol gribinin tüm dünyayı kasıp kavurduğu dönemi ele almış. Dönemin vatanseverlik adı altında, İstanbul'un en çukur, en havasız ve karanlık evlerinde yaşarken küplerini doldurup, yarın kaygısından azade keyif içinde yaşayanlara dem vurmuş. Hacı Ferhat Efendi'de servet serveti çeker hesabı küpünü dolduranlardan. İki damadının makam ve mevkiileri sayesinde de saygınlık mertebesi adı altında hanelerine giren yiyecek ya da yakacağın hesabı tutulamayanlardan. Sadece o da değil. Kapı komşusu Hafız İshak Efendi'nin de geri kalır yanı olmasa gerek. Zira kendisi de, bu iki hanede yapılan davetlerin cümbüş sesleri, pişirilen yemeklerin leziz kokuları yüzünden, sefalet içinde yaşayan, bir dirhem aş için zaruri eşyalarını satmaya başlayan, açlık ve hastalıktan ölen mahallelinin intizarına gark olanlardan. Öyle ya, adlarının önünde olan Hacı ve Hafız vasıfları ne zamana kadar insanlıktan nasibini almayanları, komşusu aç ölürken sefahat sürenleri koruyabilir ki? Tartışılır değil mi! İlerledikçe zenginlik fakirlik farklı biçimlerde çıkıyor karşımıza. Söz konusu olan artık sadece yiyecek ekmek bulamamak değil, sokakta kalan çocukların yaşayabilmek için her şeylerini feda edebilecek kadar dibi görmeleri. Evet, her şeylerini dedim, yanlış okumadınız... Akışa yedirilen hafif polisiye ayrı bir tat vermiş, bu da vicdan muhasebesi yapmamıza kâfî. Keyifli okumalarınız daim olsun... Kitapla kalın...
Hakka Sığındık
Hakka SığındıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,471 okunma
255 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Merhaba herkese, Ayaşlı ile Kiracıları eserini lisede duymuştum, okumak bu zaman kısmetmiş. Ben eseri beğendim açıkçası. Bir apartman dairesi ve orada yaşayan kiracıların hayatı konu edilmiş. Kitaba ismini veren Ayaşlı İbrahim ise bu apartmanın sahibi. Apartmanda her türden insan mevcut. Yaşlılar, dolandırıcılar, kendi halinde yaşayıp gidenler... Arka kapakta da belirtildiği üzere bitmeyen dertler, dedikodular, küçük hesaplar... Ayaşlı'nın evi hakikaten de bir cümbüş, sessiz sakin olduğu zaman yok. Bu yüzden de kitap sıkmadı beni. Akıcı ve sürükleyici. Herkese keyifli okumalar.
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Can Yayınları · 20235,9bin okunma
Gerçekten de o sırada penceredeki delikte ışıldayan surat harikalar harikası bir surattı. Bütün beşgen, altıgen ve ucube suratların pencerede art arda gözüküp de cümbüş tarafından galeyana gelmiş muhayyilelerde tasarlanan gülünçlük idealini bir türlü gerçekleştiremeyişlerinden sonra, seçimi kazanmak için ancak şu anda topluluğun gözünü kamaştırmakta olan müthiş surat gerekiyordu.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.