Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Emirle Gelen İdam Kararı
Ecevit sonra fikir değiştiriyor.Darbecileri kusursuz buluyor.Mücadelecileri gözdağı veriyor.Orduyu karşına almak istemiyor.Kusuru eski siyasetçilerde buluyor.Eylülcülerin gündeminde olan Pişmanlık yasasının,daha önce çıkarılmamış olmasını sorumjuğunun Demirel Hükümetine ait olduğunu açıklıyor. Demirel Hükümetini,daha sonra Anarşi Paketinden pişmanlık Yasa Tasarımı MHP’nın baskısıyla çı. rılmış olduğunu söylüyor.Ecevit,hem pişmanlık yasasının öncülüğünün kendilerine ait olduğunu dile getiriyor, Hemde cuntaya akıl hocalığı yapıyor. Eylül rejimi,Ecevitlerin-Demirellerin görüntüsünü çıkarıyor.
Sayfa 87 - AykKitabı okuyor
Birhan Keskin
“İnsan ölüyorsa acıdan ölür bir gün, kendine bir daha uğrayamadığından, koyduğu yerde durmayışındandır hayatın, hatanın dönüşsüz olduğundandır…”
Sayfa 113 - (e-kitap)
Reklam
Müslümanları içinde bulundukları fikrî ve siyasi çöküntüden kurtarma gayesi ile herhangi bir siyasi partileşmenin kurulmadığı ve bunun için çalışılmadığı da görüldü. Daha sonra sınırlandırılmış bir hedefi olan, sarih ve anlaşılır bir İslâmi metodu olan fikre ulaşıldı. Bu fikrin hayat bulması için Takiyyuddîn en-Nebhânî ve arkadaşları [Allah onlardan razı olsun) Hizb-ut Tahrir'i kurarak partisel bir bağ oluşturdular. Bu temelden hareketle Hizb-ut Tahrir, amacını İslâmi hayatı yeniden başlatmak ve Râşidî Hilâfet Devleti'ni kurmak için İslâmi daveti yüklenme ilkesi ile sınırlandırdı. Ümmet içerisinde de bu amaca ulaşmak için çalışmalarına başladı.
Köklü değişimKitabı okuyor
*** Peki biz dimdik, dümdüz, dosdoğru insanlar mıyız? İşyerimizde, sokakta, evde nasılız? Dürüst müyüz, yoksa sahtekâr mı? Bir yüzümüz mü var iki mi, daha çok mu? ***
Sayfa 280 - Ketebe yayınlarıKitabı okuyor
Sonra da her birimiz, daha önceki gafletine ve dünyalık sarhoşluklarına geri dönerek, ölüm meleği gelene kadar bu hal üzere devam mı edeceğiz?
Reklam
Müslümanlar, yüzyılın başında tüm varlıklarını derinden sarsan, ülkelerini paramparça eden, toplumlarını fırkalara ayıran, Hilâfet Devleti'ni ortadan kaldıran çok şiddetli bir sarsıntı geçirdiler. Bu sarsıntı sonucu İslâm; hayat, devlet ve toplum üzerinde uygulama sahasından uzaklaştırıldı. Müslümanlar ruhlarını kaybederek âdeta cesetler hâline geldiler. Hilafet Devleti yıkıldıktan sonra İslâm Devleti yeni oluşumlarla küçük devletçiklere bölündü. Bu devletçikler önce doğrudan doğruya küfür devletlerinin boyunduruğuna girdiler. Daha sonra kâfir devletlerle işbirliği hâlindeki Müslüman kökenli ajanların yönetimine geçtiler. Sonuçta bütün İslâm beldelerinde küfür rejimleri eliyle küfür hükümleri uygulanmaya başlandı.
Köklü değişimKitabı okuyor
Çok Jacques var
…tüm o Jacquesların her geçen saat daha bir öfkeli ve hazmedemez hale gelişlerini düşün.
Bize kalan 'ɢᴜ̈ɴᴀʏᴅıɴ' demek ヅ
'Herkes kendi işine baksın' değil. 'Herkes kendi içine baksın!' Böyle daha güzel.
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
"..Dünya, lezzet ve acılarıyla, keyif ve sefalarıyla, vebal ve günahlarıyla öyle ağır bir yüktür ki, ruhu bozulmuş, kalbi hastalanmış kimseler haricinde kimse o ağır yükünün altına girmez, girmek istemez. Bütün kainatın sorumluluğunu üzerine alıp, her şeyin minneti altına girip, bütün acılar ve vesileler karşısında dilenmektense, tek bir Rabbe, her şeyi işiten, gören ve her şeye gücü yeten bir varlığa sığınmak daha kolay, daha lezzetli ve daha anlamlıdır.."
Sayfa 92
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.