"Kimseye sen benimsin deme.Göçmeye,gitmeye ve ölmeye meyilliyken hele,kimseye sen benimsin deme.Kendini sahiplenemezken daha,kimsenin senin olduğunu iddia etme.Biz ayaklarimizdan nefes alırdık ama dünyanın dışını oluşturan bu toprak bize dar geliyor.Köklerimizden kopmuşuz ve saksılarda nefes almaya çalışıyoruz.Bu toprak bize az geliyor.Bazen dünya derdimiz oluyor,burnumuzun dibine dalıyoruz,bazen de aşk dert oluyor bize,bu kez de uzaklara bakıyoruz hep.Görüsürüz diyenler geri gelmiyor ve yol giriyor gözümüze.Benim de gözüme sadece gidiş şeritli bir yol kaçtı.Biri vardı ki,o yoldan gözümden kaçtı.Bir daha merak etmedim,saatin kaç olduğunu,hangi zamanı gösterdiğini.O gün saatimi durdurdum ve artik gecmiyor zaman.Zaman durdu,ben zamanın içinden geçiyorum.Boynuna dolanan bir ip ve ayağının altındaki sandalyeyse o zaman ölürsün.Kimi idamlara sehpa az gelir.Eğer bir saça tutunduğun yer boynunsa ve dünya cekiliyorsa ayaklarının altından,o zaman ölmezsin ama olursun.Işte o an anlarsın.Ve çocuk bilir misin ,anlamak yüktür.Çok anlamaktan bıkarsın.Sevme çocuk.Sevmeyi de sevme.Âşık olmayı sevme,sadece aşkı sev..."