Kendimizi en güvende nerde hissederiz? Tabii ki evimizde.
Peki hayatta güvendiğimiz kişiler kimler?
Annemiz, babamız, abimiz, ....ailemiz.. Sırtımızı dayadığımız dağ..
Ben şimdi kime güveneceğim?
Kendini en güvende hissettiği yerde en güvendiği kişinin babasının tacizine uğramış bir kız çocuğunun çığlığı..
Evet o artık kime güvenecek, kendini nerde güvende hissedecek, nasıl bir gelecek kuracak kendine..
“Babam yanıma gelince gözlerimi kapatıyorum. Çünkü biliyorum ki yine aynı şey olacak. Uyuyor numarası yaparsam belki yapmaz diyorum ama olmuyor. Hissetmeyeyim diye gözlerimi sımsıkı kapatıyorum...”
Zor şimdiye kadar okuduğum en zor kitap. Sarstı, darmadağın etti, acı çektirdi, ağlattı..
Kızı için;
"Nasıl olsa yaşayacaktı, en azından ilk benle oldu"
"Yetiştirdiğin ağacın meyvesini ilk sen yemez misin"
diyen bir baba düşünün. Bizim için düşünmesi bile bu kadar zorken o çocuklar bunları yaşamış , yaşıyorlar ama sesleri çıkmıyor, çıkamıyor. Çünkü tehdit ediliyorlar, kimini annesi susturuyor, kimini halası, teyzesi....
O çocukların psikolojileri, davranışları, konuşmaları, oynadığı oyunlar, yaptığı resimler aslında çocuğun sustukları. Bunlar o kadar detaylı anlatılmış ki kitapta kör bakan gözlerimizi açıyor. Bir yandan da insanlığımızdan utandırıyor.
O çocukları görebilmek için, onların sesi olabilmek için mutlaka okunması ve okutulması gereken bir kitap.
-Ne diyordu yetkililer " yüzde 90' ı müslüman olan ülkelerde ensest olmaz" Sözün bittiği yer..