Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Asimov Bir Dahidir
Vakıf serisinin üçüncü kitabı bana Asimov’un bir dahi olduğunu bir kez daha kanıtladı ve hayretler içerisinde kalmamı sağladı. Bu kadar basit dille akıcı biçimde yazılmasına rağmen mantık oyunları ile kafanızı darmadağın ediyor, düşünmeye sevk edip o diyardan bu diyara sürüklüyor. Son sayfasında yarım dakika duvara boş boş baktığım ve kalbimin hızla atması ile çorba olan düşüncelerimi toparlayamadığım anlar yaşadım ki bir okur için bu dünyanın en güzel duygularından birisidir. Var ol Asimov! Seni tanımak ne büyük zevk!
Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar serinin dördüncü kitabı olan Büyücü ve Cam Küre kitabının kaldığı yerden başlıyor ve serinin beşinci kitabı olan Calla’nın Kurtlarına kadar olan bir hikaye anlatıyor. Daha doğrusu o zamanda geçen bir hikaye anlatmaya başlıyor. Çünkü King hikaye devam ederken geçmişe bir kapı açıyor ve bizi Büyücü ve Cam Küre
Çalıkuşu*spoiler içerir*
Feride şüphesiz ki okuduğum en iyi kadın karakterlerden biriydi. Hem bıcır bıcırlığı, hayat enerjisi hem de çok güçlü ve mücadeleci bir kadın olması beni çok etkiledi. Acılar, kayıplar yaşasa da iftiralara maruz kalsa da hiçbir zaman pes etmedi ve sonuna kadar direndi.
Kamran'la birbirlerine duydukları sevgi çok güzeldi. Kamran'ın evlenme teklifi ettiği sahneyi okurken hop oturup hop kalktım. Yeri geldi Feride gibi kıpkırmızı oldum. Ve sonrasında en az Feride kadar üzüldüm ve kırıldım. Özellikle Kamran'ın evlendiğini öğrendiği sahnede umursamıyormuş gibi eğlenmesi ama sonrasında eline diken batınca hüngür hüngür ağlaması beni çok etkiledi. Kitabın kapağını kapattım ve devam edecek gücü kendimde bulamadım.
Kitabın son kısımları o kadar güzeldi ki... Feride ve Kamran'ın birbirlerine duydukları sevgi ve yoğun özlem satırlardan taşıyordu resmen. Kamran'ın gerçekleri öğrendiği sahne ve evlilikten sonraki itirafları çok güzeldi. Feride'ye söyledikleri, yıllardan beri ona duyduğu aşkı anlatışı beni darmadağın etti. Gözlerim dolmadı desem yalan olur.
Herkesin okuması gereken bir kitap kesinlikle. O dönemin şartları, Anadolu'daki insanların zihniyeti, Feride'nin mücadelesi ve Kamran'la olan aşkları her şeyiyle mükemmel ve muazzam bir kitaptı.
Yüz Karası - Brittainy C. Cherry
Jackson on yaşında annesi alıp çantasını çıkmış babasiyla kalmış bir oğlan çocuğu. Sonrasında büyüyor ama hayatları baba oğul ikisinin de darmadağın ilerliyor. Hiçbir yere ait olamama hissi, uyuşturucu kullanma, kasabanın nefretini kazanma gibi gibi özelliklerle yirmi dört yaşına gelmiş babasını kontrol altında tutmaya çaba gösteren, araba tamir eden bir erkek olmuştur.
Grace- Finn çiftinin hayatlarına baktığımızda boşanmış ve kendi yollarını çizmek için Chester kasabasının yolunu tutmuşlar. Grace tam kasabaya girerken frenleri tutmadığı icin kaza yapmaktan son anda Jackson kurtarır. En yakın arkadaşına gittiğinde eski kocasını en yakın arkadaşıyla yakalar ve ipler freni patlamış bir araba gibi kopar.
Grace ve Jackson arasındaki diyalogları ikisinin ağzından okumak güzeldi. Grace'in sakin, inançlı, nazik, iyi huylu,durust ve ılımlı biri olması baskalari tarafindan kendini kötü hissettirmeye başlasa da karakterinden ödün vermeyip hayatını yoluna koymuş güçlü bir karakterdir. Jackson ile birbirlerini tamamlamaları ve alt mesajlar beni çok iyi hissettirdi ki severek okudum Kendilerini ve hayatlarını yoluna koyma çabaları aileleri dahil tüm kasaba tarafından baltalamaya calisilsa da sonunda güzel seylerin olması hayata dair umut edebilmeyi düşündürüyor.
68 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın əvvəlində xarakterlərin həyatı və vəziyyətləri barədə məlumat verildiyindən, "mövzü tam olaraq, nə vaxt başlayacaq?" görəsən düşüncəsi ilə oxuyurdum, hekayə ağır başlamış və o cür davam edirdi. Lakin, 28-ci səhifədən sonra kitabın əvvəlində bəhs edilən iki xarakterin bir araya gəlməsi və söhbətə başlaması ilə birlikdə, hekayənin
"Aşkla ölüm birbirinin düşmanıdır"
Tam bir Şah Eser
Bu romanı okurken çok çeşitli hislere kapıldım her sayfasında.
Sanki biri kafamı tutmuşta isimleri
hüzün,keder ve ümitsizlik adlı su dolu leğenlere kafamı sokup sokup çıkartıyor hissiyatı uyandırdı bende.
Resmen darmadağın resmen paramparça olmuş vaziyetteyiz.
Okunmasını tavsiye ederim.
Puan 10/8
Filmi için vurucu ve şok edici denilen kitabı tabiki ben de merak ettim.
Evet kitabın vurucu bir yönü var, özellikle de biz kadınlar için. Hem dini hem de insani yönden insanları ikilemde bırakan bir durumla karşı karşıya kalan genç bir kadının, kendince almış olduğu karar; fakat yasaklarla çevrelenmiş bir zaman diliminde yaşamış olduğundan dolayı bu işlemi gizli kapaklı, merdiven altı bir yerde çözüme kavuşturmaya çalışması, o esnada yaşamış olduğu zorbalıklar ve darmadağın olmak üzere olan psikolojisini okuyoruz. Gerçekten okurken o gerginliği, çaresizliği, baskıyı hissediyorsunuz.
Oldukça kısa bir kitap, zaten yazarın kendi hayat hikayesi. İyi okumalar...
·
Puan vermedi
2021 yılında bu kitabı okuduktan sonra notlarıma şöyle bir şey yazmışım. Okuduğum tüm kitapları burada güncelleyemiyorum aldığım notları paylaşmiyorum ama bu yazdığım not onca zamandan sonra yine beni darmadağın etti...
O günün gecesinde ne oldu o gecenin sabahında güneş utanmadan yeniden nasıl doğdu tüm bunlar olup biterken sen neredeydin ne yapıyordun ? Kör mü olmustun sağır mı olmustun ? Suç kimdeydi yasayanda Mı yaşatan da mı kör olup görmeyen sağır olup duymayanda mı ? Yaşından büyük acıları taşırken bir çocuk koca dünya sırtındaki kamburu da mi görmedi ? Suç neydi suçlu kimdi... Bir çocuk bunları yaşarken yer yarılmadi pislikler içine girmedi. Gök kubbe aşağı inmedi. Allah'ın planı neydi o çocuk onları yaşarken Allah o çocuk için ne düşündü nasıl bir kader yazdı. O yükü onun sırtına yüklerken başka çocuklar mutlu mesut büyürken tek dertleri oyuncaklarının kirilmasiyken o çocuk neden paramparça büyüdü karşılığı neydi ? Yoksa bu o günahsız küçük yavruya bir cezamiydi ? Ne suç işlemişti o cezayı hak edecek ? Dünyada o cezayı hak edecek tek suç yine o suçtur o suç bir ceza değil ahlaksız namussuz bir suçtur.
126 syf.
·
Puan vermedi
George'un Lennie hakkında verdiği karar, Ozark'ta Wendy'nin erkek kardeşi ile ilgili verdiği kararı hatırlattı. Dostluk, mücadele ama sürdürülemez bir yaşam.
Lennie herkesten farklı, özel bir insan. Onun yaşamının sorunsuz olması için çevresindeki herkesin onun özel bir birey olduğunu kabul etmesi gerek. George, Lennie'yi çok sevmesine rağmen toplum baskısıyla karar alıyor ve yenilgiyi kabul ediyor. Lennie'nin ölmesi, onu darmadağın olmuş bir hayata çekecektir. Çünkü artık fedakarlık yapacağı, hayaller kuracağı kimse kalmamıştır.
Kitapta ilgimi çeken bir konu da insanların sadece yaşayacak kadar kazanması. Bir araziye, eve sahip olmak çok zor ve lüks karşılanıyor. İnsanlar sadece günü kurtarmanın peşinde. Öyle bir durum ki, işlevini kaybetmiş bir hayvanın öldürülmesinden dahi kendilerine pay çıkarıp, bir gün iş yapamayacak duruma geldiklerinde kapı önüne konulacaklarını düsünüyorlar. Yani insan hayatı değersiz.
Okunmaya değer bir kitap. Fakat kitabın başlığı ile kitap arasındaki alakayı çözemedim.
Kızıl Veba - Jack London
Eğer Covid 19 Pandemisini yaşayanlardansanız, içerdiği hikâyenin size çok tanıdık gelebileceği bir kitap önerebilirim. Diyelim ki 2013 yılında yaşıyorsunuz. Ama internetin olmadığı bir dünyada. Hala posta hizmetlerinin kullanıldığı fakat yine de modern bir dünyada yaşadığınızı düşleyin. Sonra da hayatınızın bir virüsün sebep olduğu hastalıktan
Çokca okunan bir kitap olduğu için merak ettim ve darmadağın olduğum bir anda bergljotla beraber yürüdüm. Bergljot nedenini tam olarak anlamadığı bir acıyla yaşarken yazdığı bir oyundaki cümle ile bir farkındalık yaşayıp bunu tam olarak anlamlandırmak için psikoanalize başvurur ve gizlenen derinlerdeki yara net olarak ortaya çıkar. Işte o nokta da ailesi ile yüzleşmeye çalışır 23 yıl önce...
Miras bir ailenin varlıklarını 4 evladına EŞİTCE paylaşmaya karar verip ama sadece lafta EŞIT olan miras paylasımına geride bırakılan kardeşlerin itirazlarıyla ve çözümlenmelerle ilerleyen bir kitap
Bu kitapta birçok konuya deginilmiş;Savaşlar,edebi metinler,Freud&Jung'a vs bu nedenle de metin zenginleştikçe zenginleşmiş.
Gelelim en sevdiğim kısma; Bergljot'un kızının mektubuydu. Net ve gerçekci duyar kasmadan yaşadıklarını ve gözlemdiklerini yazmıştı. İnsan ailesini seçemez evet ama Bergljot keşke benimde böyle arkadaş çevrem olsa dediğim arkadaş çevresini seçmişti. Bu kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Ama şunu da belirtmek isterim ki içerik rahatsız edici olabilir.
432 syf.
·
Puan vermedi
Öz həyatınızı bir insan cildində təsvir etsəydiniz, xarici görünüşcə necə biri olardı?
Təsəvvür edin ki, bir gün həyatınız insan olaraq qarşınıza çıxır. Nə düşünürsünüz, o necə biridir? Gözəl və ya yaraşıqlı yoxsa eybəcər? Həyat sizə özüylə bağlı sizin də bildiyiniz amma görməzdən gəldiyiniz həqiqətləri çatdırır. Həyatınız qaydasındadırsa, onun
·
Puan vermedi
Mektup | Peride Celal
Kitap Açıklaması
Saf ve temiz bir adam değildi Saffet Bey. Sadece para kazanmaya harcadığı bir hayata giriş bileti olmuş “sevgili” eşinin yasını, geç kalmış bir gelecek planlamasına vesile kılmıştı. Ama uzaktan, Londra’da eğitim gören küçük oğlundan gelen zehir zemberek bir “Mektup” ile darmadağın olur. Gelecek kurguları geçmiş masallarıyla iç içe geçer.
“Ben, öyküden romana geçen bir yazarım. İlk gençliğimde ve daha sonraları da yüzlerce öykü yazdım. (...) Sonradan roman yazmaya başladım. (...) Öykü yazmak kolay iş değil. Ben, bildiğiniz gibi, burjuva bir aileden gelen, büyük kenti ve bu çevrenin, büyük kentin tutucu, yozlaşmış insanlarını eleştiren bir yazarım. Mektup adlı bu yeni kitabımdaki dört öykü de, romanlarım gibi aynı düşünce ve gözlemlerle yazıldı.” -Peride Celal
Huzursuzluğun huzuru
Bu bir kitap incelemesi olmayacak! Her gün azar azar okunduktan sonra buraya gelip Pessoa 
Fernando Pessoa ile edilen sohbetlerin yansımaları olacak.
Kitap hakkında çok güzel şeyler yazılmış, hepsini teker teker okuyup ve kitap analizi için ya bir şeyler ilave etmeliyim dedim ya da zaten güzel kitapların betimlemelere, övgülere ihtiyacı yoktur deyip
Arkadaşımın hediyesi olarak elime ulaşan, yazardan okuduğum ilk kitap oldu Öğrenci Kız. Uyanmasıyla başlayıp uyumasıyla sona eriyor kitap. Bu da daha akıcılık sağlamış diye düşünüyorum. Karakterin yaşını belli değil ama okurken tam olarak ergenlik döneminde ve yetişkinliğe girmek üzere olan bir kızı anlattığını anlıyoruz. Sancılı, isyan içeren bir dili var kızın. Ayrıca tam da o dönemlerin sevilme, kabul edilme isteğini barındırıyor. Kendine ait farklı düşüncelerini karşı tarafa savunma korkusundan bahsediyor. Kendini sevmeyi gizli gizli yapmaktan bahsediyor ve farklı taraflarını somutlaştırmaktan çekiniyor. Bunların her biri de içinde ki sevilme ya da çevresi tarafından kabul edilme arzusunu gösteriyor.
Beklemediğim bir şekilde eğlendim de okurken. Komik bir kızdı. "Nedense moralim bozuktu, otobüste çirkin bir kadın gördüm. Kirli yakalı bir kimono giymiş, darmadağın saçlarını bir tarağa sarıp toplamıştı. Elleri ayakları da kirliydi. Ayrıca asık, kavruk suratı yüzünden erkek mi kadın mı olduğunu anlamak güçtü. Ay, sinirlerim tepeme çıktı." Burdaki ani siniri, çıkışı, beni güldürdü. Hayata karşı hem öfkeli hem güzellikleri görebiliyordu. Mutluluğa inanmayıp bir gün yine de geleceğine de inanıyordu. Tam kafası karışık bir ergen kendileri.
Japon edebiyatına başlamak için çok ideal bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
