-İşte bunun için daha çok şairleri severim, dedi Leon. Mısraları düzyazıdan daha duygulu bulurum, onlar daha iyi ağlatır.
Sayfa 82 - İskele YayıncılıkKitabı okudu
-Bazen bir kitapta, bir zamanlar kafanızdan geçmiş, belirsiz bir düşünceye, uzaktan gelen, en ince duygunuzun ortaya çıkması gibi, kararmış bir benzetmeye rastladığınız oldu mu hiç? dedi Leon.
Sayfa 82 - İskele YayıncılıkKitabı okudu
-İşte bunun için daha çok şairleri severim, dedi Leon. Mısraları düzyazıdan daha duygulu bulurum, onlar daha iyi ağlatır.
Madam Bovary
"Benim gazetelerde eleştirdiğim şey, her gün dikkatimizi önemsiz şeylere çekmeleri ; oysa önemli konuların işlendiği kitapları, hayatta üç veya dört kere okuyoruz. Madem her sabah gazetenin şeridini heyecanla koparıyoruz, demek ki bir değişiklik yapıp gazeteye, ne bileyim ben..Pascal'ın Düşüncelerini koymaları gerekir!" (Bu ismi, ukalalık gibi görmesin diye,alaylı, tumturaklı bir tonda söylüyordu.) "Yunanistan Kraliçesi'nin Cannes'a gittiği veya Leon Prensesinin bir maskeli balo düzenlediğini de," dedi, kimi yüksek sosyete mensuplarının sosyete olaylarına karşı sergilediği küçümser tavırla, "ancak on yılda bir açtığımız, sayfa kenarı yaldızlı kitaplarda okurduk o zaman. Böylece doğru orantı sağlanmış olurdu."
Léon:
- Ben de öyleyimdir, dedi; akşam rüzgar pencereye vurur, lamba yanarken ateşin başına oturup bir kitap açmaktan daha tatlı ne var ki?
Emma, iri iri kara gözlerini ona dikerek:
- Değil mi?... dedi.
Léon devam ediyordu:
- İnsan bir şey düşünmez, saatler akıp geçer. Hiç kımıldamaksınız, görür gibi olduğunuz ülkelerde dolaşırsınız; düşünceniz hayalle sarmaş dolaş olarak ayrıntılar içinde oynar, yahut serüvenlerin çerçevesini izler, şahıslara karışır; onların elbiseleri altında kendi kalbiniz çarpıyor sanırsınız.
Sayfa 86 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Charles :
—karım bahçe işleriyle hiç uğraşmaz,dedi.kendisine izin verilmesine rağmen,bütün gün odasına kapanıp kitap okumaktan hoşlanır.
Léon :
—Benim gibi,dedi.Gerçekten,akşamları lamba yandıktan sonra,bir kitap alıp ocak başına geçmekten daha güzel şey var mıdır dışarıda rüzgâr camları sarsarken !
VALENTİ'NİN EVCİLLEŞTİRİLİŞİ
“Yataktaydım Valenti aradığında.
"Bana gel. Acele et."
"Ne oldu?"
"Sen gel."
Sabahın ikisiydi. Resepsiyonu arayıp Leon'a bana bir taksi çağırmasını söyledim. Valenti ile Linda, Wilshire bölgesinde bir apartman dairesinde yaşıyorlardı. On beş dakika sonra holde daireli: ine doğru yürüyordum. Kapıyı çalmaya fırsat bulamadan, "İçeri gir, Jim," dedi.”
ParantezKitabı okudu
VALENTİ'NİN EVCİLLEŞTİRİLİŞİ
“Çin'e," dedi Leon başını sallayarak.
Çin. Bir romanın sonuna yaklaşmışsan ve sözcükler akıyorsa Çin'de ya da Afrika'da ya da ayda olmaktan farksızdır. Her şeyden uzaksındır, günler uçar gider ve hangi günde olduğunu bile bilmezsin. ”
ParantezKitabı okudu
Ben Yapı Kredi Yayınlarından okumuştum.
— Bizim hanım öyle şeylerden hoşlanmaz, dedi; ona kaç kez biraz jimnastik yapması söylenildi ama odasına kapanıp kitap okumayı tercih ediyor.
Leon:
— Ben de öyleyimdir, dedi; akşam rüzgâr pencereye vurur, lamba yanarken ateşin başına oturup bir kitap açmaktan daha tatlı ne var ki? Emma, iri iri kara gözlerini ona dikerek:
— Değil mi?, dedi.
Sayfa 85 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"... göç, içimizedir." [Zarifoğlu]
Gözleriyle gülümseyen, yürekleriyle bakan gencecik insanların birer birer ya da kitlesel olarak yok edildiği çıldırtan bir coğrafyanın tam ortasındayız. Acı neredeyse biz de oradayız. Ya da biz neredeysek acı da orada… Öyle ya da böyle, acı bir yolunu bulup bizleri parmak uçlarımızdan saç diplerimize