Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey sevgili! Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreklerimizi taşıyabilir mıydın acaba bendeki seni...
Mutluluğun özü parayla değiş tokuş yapamadığımız şeylerde; bir dostluğu, vefa duygusunu,çocuğunuzun sevgisini,bir tebessümü parayla satın alamazsınız.
Reklam
Yıllar geçiyor, hayatın renklerini, yitip gidene özlemi, kavuşmanın hazzını, sevdayı ıskalayıp ömrümüzü tüketiyoruz. Anlamsız bir inatla, ölçüp biçmeden, amaçsızca ipi sallandırıp nice kör kuyuların karanlığına atlıyoruz. Her atlayışımızda, ipin sonunu fark edemeden elimizden kayıvermesiyle kuyunun derinliklerine doğru, aklımızda cevapsız
"Yaşlandıkça, büyük korkuları alaylı sırıtmalarla değiş tokuş etmeyi öğreniriz."
Emil Michel Cioran
Emil Michel Cioran
Cinsellik tertibatının içimize kazıdığı Faustvari antlaşmanın günaha çağrısı şöyledir: Bütün yaşamı bizatihi cinsellikle, onun hakikati ve egemenliğiyle değiş tokuş etmek. Cinsellik ölüme değer. İşte günümüzde ölüm içgüdüsünün cinselliğin içinden geçmesinin anlamı -ama görüldüğü gibi salt tarihsel olarak anlamı- budur. Batı uzun zaman önce aşkı keşfettiğinde, ona ölümü kabul edilir kılacak derecede değer verdi; günümüzde her şeyin üstünde yer alan bu eşdeğerlilik iddiasında bulunan cinselliktir. Cinsellik tertibatı iktidar tekniklerinin yaşamı kuşatmasını sağlarken, onun işaretlediği hayali cinsellik noktası, herkeste ölümü kabul ettirebilecek kadar hayranlık yaratır. "Cinsellik" adındaki bu hayali öğeyi yaratmakla, cinsellik tertibatı en temel iç işlerlik ilkelerinden birini ortaya çıkardı: cinsellik arzusu, cinselliğe sahip olma, ona ulaşabilme, onu keşfedebilme, azat edebilme, söylem düzeyine getirebilme, hakikat içinde formüle edebilme arzusu. Cinsellik tertibatı, "cinsellik"in kendisini arzulanacak bir şey gibi kurmuştur. Her birimizi cinselliği tanıma, onun yasa ve iktidarını gün ışığına çıkarma buyruğuna iten şey, bu arzulanır olma durumudur; gerçekte bizi, içinde kendimizi görür gibi olduğumuz bir seraba benzeyen o cinselliğin kara parıltısını benliğimizin derinliklerinden yüzeye çıkaran cinsellik tertibatına bağlamasına rağmen, bütün iktidarlara karşı cinsel etkinliğimize dair hakları savunduğumuzu zannettiren de bu arzulanır olma durumudur. - Michel Foucault
"Ey sevgili, bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreklerimizi, taşıyabilir miydin acaba ,'bendeki seni'?"
Şems-i Tebrizi
Şems-i Tebrizi
Reklam
Jean Baudrillard - Alıntılar Kaybedilen gerçeklikler bir daha asla geri dönmeyecektir. Her geçen gün daha çok haber ve bilgiye karşın giderek daha az anlamın üretildiği bir evrende yaşıyoruz. Bir kadın sevilmemeyi bağışlayabilir ama bağışlayamayacağı bir şey varsa o da baştan çıkartılma­mak ya da baştan çıkartamamaktır. Ona karşı istediğiniz
Erich Fromm bir makalesinde modern insanların büyük kısmı sevmekten acizdir, birine seni seviyorum derken sadece cv’sindeki meziyetleri değiş tokuş eder, bir otomat, bir robot gibi davranır, diyor.
Modern aşk: Sev beni, seveyim seni. Sen benim ihtiyaçlarımı doyur, ben de senin. Değiş tokuş ekonomisi, menfaat ortaklığı. Aşk da kirlendi. • Kemal Sayar
Bu akışkan ve ‘her şeyin mubah’ olduğu modern sonrası dünyada, hepimiz için bir kerteriz noktası, insanı insan kılan, insan olmayı mümkün kılan şey haysiyettir. Bir insanım ben, istatistik hesaplarına gelmem, siz beni hesaba katmasanız da tarihi ben yazarım. ‘Allah ikbal sahiplerine ait evlerin duvarını, bazen, uçup oynayan bir küçük serçenin yuvasının korunması için yıkmadan tutar’ demiş bir ehl-i irfan. Ursula Le Guin, 'Dünyadaki bütün umut, hiç hesaba katılmamış insanlardadır' diye yazmış.   Hepimiz farkında olmadan seçimlerimizle tarihi yazarız. Bir insanım ben, hayatımın bir anlamı var. Ben içinde olduğum için, tarihin bir anlamı var. Biriciktir benim hayatım, kimsenin hayatıyla değiş tokuş edilemez, benim rüyalarım ve acılarım bir başkasının acısıyla ve rüyalarıyla kıyaslanamaz. Tarihin görünmez gölgesiyim ben, öldüğümde gazetelere haber olmam. Geniş kitlenin meçhulüyüm belki ama haysiyetimle ‘varlığın kökleri’ne değerim. Benim haysiyetimi yok sayan her kimse, onunla bir meselem var. Ve benim biricikliğimi teslim eden her kimse ona verecek bir armağanım var. Bir oy, bir vergi numarası, nüfus kütüğünde bir sayı değilim. Bana da doğruları fısıldayan bir vicdanım var
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Reklam
Mao Zedong
1968’de, eski bir "kızıl muhafız"olan yazar henüz 18 yaşındadır. Kültür Devrimi sırasında kaçmak zorunda kalınca, "İleriye doğru büyük hamle" döneminde açlıktan en fazla zarar gören bölgelerden biri olan Anhui’de bir köye sığınır. Buraya geldiğimden beri, köylülerin "İleriye doğru büyük hamle" hakkında kurtulduklarına
Ey Sevgili ! Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreklerimizi, taşıyabilir miydin acaba, bendeki Sen'i
Şems-i Tebrizi
Şems-i Tebrizi
BİN YILDIZLI OTELDE BİR SAATBİN YILDIZLI OTELDE BİR SAAT Selam dünyanın şahanesi, Rüyaların en güzel durağı, en güzel bahanesi... Rüzgârında savrulurken, Hazar denizine düşerek sönen... Işık cümbüşlerinde alev topuna dönmüş sevdaların şehri... Bakü... Biliyor musun? Duyuyor musun beni? Yılları beni eskiciye satarken yakaladım bu sabah...
Ey sevgili! Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreğimizi, Taşıyabilir miydin acaba bendeki seni?
Şems-i Tebrizi
Şems-i Tebrizi
Ey sevgili! Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreğimizi, Taşıyabilir miydin acaba bendeki seni? 📜Şems-i Tebrizi
882 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.