Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deli Dolunay
Hava aydınlanıyor burada yavaş yavaş. Bak bu gece de uyku tutmadı. Uyku prensip olarak beni hiç tutmaz ya zaten, neyse. Beni tanımazlar. Bilinmem yani çok. Deli Dolunay, olmak istediğim kişilik. Olmam gereken de olabilir. Delilik görecelidir. Bana deli, başkasına aklı fikri yerinde görünebilir. Ama herkese deli görünen, asıl iyilerdir. Dolunay ise , Ay'ın bütün olduğu tek evre. Yitirdiği duygularını, hayallerini .. her şeyi geri topluyor sanki. Hep öyle kalmak ister ya insan. Birileri kırılır, kazığın kralını yer. Ağzımızdan "Vah vah" lı laflar dökülür, yüreğimizden "Allah'ım sen beni koru." Bir deli olmak istiyorum, biraz da dolunay. İyi sabahlar. -Deli Dolunay
125 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Tüm yazılmışlar arasında sevdiğim tek şey birilerinin kendi kanıyla yazdığıdır. Kanla yaz: Fark edeceksin ki kan ruhtur.' -NİETZSCHE Reis'e ait okuduğum 4. kitap oldu. Daha önce benim için şu ana kadar okuduğum en yalın kitabı olan ve içerisinde 638 aforizma bulunan
İnsanca, Pek İnsanca 1. Kitap
İnsanca, Pek İnsanca 1. Kitap
kitabından
Hayat Dediğin Nedir ki?
Hayat Dediğin Nedir ki?Friedrich Nietzsche · Aylak Adam · 20171,438 okunma
Reklam
Delilik görecelidir.
" Bay Douglas," dedi gece bekçisi, " zamanda ileri gidip oradaki herkesin delirmiş olduğunu gören adamın öyküsünü okudunuz mu? Herkesin. Ama hepsi delirmiş olduğu için deli olduklarını bilmezler. Hepsi aynı şekilde hareket ettikleri için, kendilerinin normal olduğunu düşünürler. Ve kahramanımız aralarındaki tek sağlıklı insan olduğundan, anormaldir; dolayısıyla, deli olan odur. Hiç olmazsa onlar açısından. Evet, Bay Douglas, delilik görecelidir. Kimin kimi kafese kapattığına bağlıdır.
Sayfa 195 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Delilik görecelidir. O, kimin kimi hangi kafese tıktığına bağlıdır. Ray Bradbury
190 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ekim ayının 10.betiği (2020 yılında okuduğum 85.betik)
Barış Müstecaplıoğlu tarafından FABSIAD GIO Ödülleri'nde En İyi Roman Ödülü'nü kazanan Sıcak Kafa'nın Tims & B Productions yapımıyla Netflix'te dizi olacağını duyurduğunu görünce konusunu merak edip okumak istedim. Betiği okuduktan sonra "İyi ki de en iyi roman ödülünü almış." dedim. Tims & B Production, dizi yapımcılığını
Sıcak Kafa
Sıcak KafaAfşin Kum · April Yayıncılık · 20161,401 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Feksefi bir roman olan Biri, Hiçbiri, Binlercesi'yle herkese merhaba. Eserin ana karakteri Moscarda; babasından kalan bankanin geliriyle, babasından kalan evde, babasının evlendirdiği güzel eşi Dida ile rahat bir hayat sürmektedir. Bir gün eşi burnunun sağ tarafa doğru biraz eğri olduğunu söylemesiyle Moscarda'nın dünyası alt üst olur. Kendisi bu durumu daha önce fark etmemiştir ve önce insanın aynada gerçek kendisini göremeyeceğini düşünür. Çünkü insan aynaya bakarken yapmacık bir poz takınır ve kendisini diğer insanların gördüğü gibi göremez. Ardından kebdisine yabancılaşır. Eşi ona Genge diye hitap eder ve Genge'nin kendisinden farklı biri olduğunu düşünerek eşini Genge'den kıskanır. İnsanların tanıdıkları kişiden farklı bir kişi olduğunu kanıtlamak için delice şeyler yapmaya başlar ve bu bilinçli bir delilik halidir. Her insan kendi gerçekliğini var eder bu nedenle herkes ona baktığında farklı bir Moscarda görmektedir. Bir odada üç kişi varsa aslında (3x3) dokuz kişi vardır. Çünkü gerçeklik görecelidir. "Kendime özgü bir şekilde inşa etmesem sizi tanıyabilir miyim?... Sadece şekil verdiğimiz şeyleri tanıyabiliriz...hiçbir şey herkes için aynı değildir. Herbirimiz sürekli değişir, değişiyoruz da zaten." Enfes, düşündürücü bir eserdi, okunmalı. Kitapla kalın.
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
Biri, Hiçbiri, BinlercesiLuigi Pirandello · Zeplin Kitap · 20194,049 okunma
Reklam
zıtlıklar
Biz insanlar hayatta hep bir şeyler arar dururuz. Bunun tam olarak ne olduğunu bilemeyiz. Belki hayatın amacı, mutluluk veya belki de huzur. Bu arayışımızda etrafımızda olan biteni anlamaya ve tanımlamaya koyuluruz. Aslında tam anlayamayız her şeyi. Yargılamaya çalışırız öncelikle. Yavaş yavaş beynimizde bit profil ve taslak oluştururuz. Beynimizde kalan ve anlam veremediğimiz boşlukları da "zıtlıklar" ile doldurmaya çalışırız. İşte bizim yanıldığımız kısım da burasıdır. Zıt kavramlar diye bir şey yoktur aslında. Çoğu şey birbiri ile bağlantılıdır. Mesela delilik ve dahilik, karanlık ile aydınlık, önce ve sonra. Delilik ile dahilik bağlantılı iki şeydir. Bir delinin herhangi bir labirent kurduğunu düşünürsek bu labirent çözmek imkansız bir hal alacaktır. Yine bir dahi ve deliyle satranç oynadığınızı düşünürseniz onları yenmek çok zordur. İkisi de aşırı zekanın bir sonucudur. İkisi de aynı kökten çıkar fakat yaşanmışlıklar bu iki kavramı farklı dallara ayırır. Bir diğer deyişle bu iki kavram arasında çok ince bir çizgi vardır. Yine aynı şekilde düşünürsek: Karanlık ve aydınlığın da bir kökü vardır. Bu kök "ışık" tır. Yine, önce, sonra da aynı kök olan zaman kavramına bağlanır. Bu iki kavram sadece içinde bulunduğumuz sadece içinde bulunduğumuz zamanı kavramak için oluşturduğumuz zaman dilimleridir. Yani içinde bulunduğumuz zamana göre değişken ve görecelidir. Bu örneklerde de olduğu gibi "zıtlık" sadece bizim evreni anlayanilmemiz için kurgulanmış bir kavramdır.
"Delilik görecelidir. Kimin kimi hangi kafese tıktığına göre değişir." —Ray Bradbury
Sayfa 157Kitabı okudu
"Delilik görecelidir, beyefendiciğim. Alt tarafı birer ölümlü olan bizler kimiz ki kimin deli, kimin aklı başında olduğuna ka­rar verelim?"
Sayfa 149 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Delilik görecelidir. Kimin kimi hangi kafese kapattığına bağlıdır.
Sayfa 147 - İthaki Yayınları ~ Güneş ve GölgeKitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.