Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okyanus Deniz Gök

%58 (320/544)
·
Beğendi
Avunamayanlar
AvunamayanlarKazuo Ishiguro
7.3/10 · 404 okunma
Reklam
Edebiyatta düşünen bir insanı anlatmanın zorluğu üzerine
Ne yazık ki güzel edebiyatta hiçbir şey, düşünen bir insanı anlatabilmek kadar güç değildir. Büyük bir mucit bir defasında kendisine aklına bu kadar çok yeni şeyin gelmesini nasıl sağladığı sorulduğunda, şöyle karşılık vermişti: Hiç durmadan o konuyu düşünerek. Gerçekten de, beklenmedik düşüncelerin gelmesinin tek yolunun insanın onları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yerleşmek
Ay'dan dönen Ulrich, dünyaya hemen sanki Ay'daymış gibi yerleşmişti.
Sayfa 94 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okuyor
Ormanı ve ağaçları isteyen adam üzerine
Düşünceleri, tembel bir beynin saçmalıkları olmamak koşuluyla, henüz doğmamış gerçekliklerden başkaca başka bir şey olmadığından, elbet onun da gerçeklik duygusu vardır; ama böylesi, olası gerçekliğe ilişkin bir duygudur ve insanların çoğunun kendi gerçeklerine uygun düşen duygularından çok daha ağır bir tempoyla hedefe varır. Bu insan ormanı, ötekiler ise ağaçları ister; ve ağaçlar şu kadar metreyle belirlenmiş nitelik anlamına gelirken, orman çok zor anlatılabilen bir şeydir. Veya durum başka türlü daha iyi dile getirilebilir; sıradan gerçeklik duygusuna sahip olan adam iğneye atılan ve oltanın ipini görmeyen bir balığa benzerken, olasılık duygusu diye adlandırılabilecek gerçeklik duygusuna sahip adam, ucunda bir yem bulunup bulunmadığından habersiz, oltanın ipini su boyunca çekip götüren kişidir. Bu kişide, yemi ısıran yaşam karşısındaki olağanüstü umursamazlığın öteki ucunda bütünüyle uçuk işler yapabilme tehlikesi yer alır. Pratik olmaktan uzak bir adam, yalnızca öyle görünmez, gerçekten de öyledir, insanlar ile olan ilişkilerde güvenilmez ve ne yapacağı önceden kestirilemez olarak kalır.
Sayfa 89 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Yazarın yaşadığı Dünya
Edebiyat, yaşantı ileterek bilgi de iletmiş olur! diye not etmiştir Musil. Çöküşün dünyasında yaşayan yazar, zehri küçük dozlarda aşı olarak alsa bile bu dünyanın mikrobunu kapar.
Sayfa 30 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okuyor
Devlet, nasıl yapılacağını bilseydi, aslında demokratik davranmayı isterdi.
Musil'in imparatorluk ve krallık monarşisine taktığı adla 'İmpkralya' üzerine anlattıkları eşine ender rastlanır bir ustalığın ürünüdür. Daha 1919 yılında Musil, bir denemede şunları yazmıştır:"Kapalı gözleriyle halklarının nöbetini tutan bu uykulu devlet, gerçek anlamda sertlik ve zorbalık rejimi bunalımları da geçirmekteydi; ipin ucunu her kaçırışında ve hiçbir çare bulamayışında durum böyle oluyordu. O zaman devlet, polis önlemleriyle, savcılıkla ve mutlakiyetçi düzenlemeler ile işe karışıyor, ama hemen biraz sonra karşılaştığı büyük direnişten korkup geriye çekiliyor ve kendi organlarını yadsıyordu... Bu devletin ruhu, iradedışı bir mutlakiyetçilik diye adlandırılabilir çünkü bu devlet, nasıl yapılacağını bilseydi, aslında demokratik davranmayı isterdi. Ama kimdi bu devlet? Ona kendi içerisinde dokusunu kanının gücüyle hep tazeleyebileceği bir iskelet sağlayabilecek, bir bütün oluşturan bir ulusun ya da gönüllü bir araya gelmiş uluslar topluluğunun taşıyıcılığından yoksundu, sivil toplumda oluşabilecek ve, herhangi bir sorun bağlamında belli bir güç kazandığında devlete girebilecek herhangi bir ruhtan beslenmiyordu.; memur kitlesinin yeteneğine ve bazı başarılı işlerine karşın, aslında bu devletin beyni yoktu, çünkü merkezi irade ve düşünce oluşumu eksikti. Anonim bir yönetim organizmasıydı; aslında bir hayaletti, yasal etkilerin egemenliği altına girmiş, maddeden yoksun bir biçimdi...."
Sayfa 25 - Yapı Kredi yayınlarıKitabı okuyor
Okyanus Deniz Gök tekrar paylaştı.
Fikir değiştirmenin en kolay yolu, sağlam bir umuda bel bağlamaktır.
Sayfa 311Kitabı okudu
Okyanus Deniz Gök tekrar paylaştı.
Siz siz olun; ilkel olmayın :)
Bir zenci gece karabasan görür. Düşünde düşmanları tarafından kovalanır, yakalanır ve diri diri yakılır. Uyandığında akrabalarını toplar ve düşmanlarından kurtulması için kendisini diri diri yakmalarını ister. Akrabalar önce buna yanaşmazlar ama zencinin ısrarı üzerine onu bağlarlar ve ayaklarının altından ateşi tutuştururlar. Yanıklar öylesine derin olur ki dokuz ay adım atamaz, ondan sonra da tüm ömrü boyunca sakat kalır; oysa her şeye karşın zencimiz mutludur. Çünkü kendini yaralamakla Tanrı'ya simgesel bir armağanda bulunmuş ve ürkütücü felaketten kurtulmuştur.
Sayfa 267Kitabı okudu
722 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kovadis
KovadisHenryk Sienkiewicz
8.8/10 · 218 okunma
Reklam
Okyanus Deniz Gök tekrar paylaştı.
İnsanın kendini anlatmasından daha zor ve daha yararlı hiçbir şey yoktur
İlkel tarihte farklı olan
Bunların hiçbir anlamı yok. Zamancılara öğretmeye çalıştıkları tarih her Gerçeklik Değiştirmesi ile değişir. Bunu fark edemezler. Her gerçeklikte onlara göre tek tarih kendi tarihleridir. İlkel tarihte farklı olan işte bu. Güzelliği de orada. Bizden biri ne yaparsa yapsın, o tam da her zaman olduğu gibi var olmaya devam eder. Kolomb, Washington, Mussolini ve Hereford, hepsi vardır.
Sayfa 38
274 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.