Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kırlangıç öldürmek günah değil mi ? Günah dedi Haydar Usta . Çok günah ama ... belki Allah günah yazmamıştır . O iş olduktan sonra sen Allah'a, hay Allah benim günahımı bağışla dedin mi? Demedim Haaa ... O zaman iş başka işte. İşte şimdi iş başkalaştı.
... Haydar Usta: ~"Ne ah çektin öyle, yavrum, aslanım? Ahına hayran deden senin.." - "Hiç" dedi Kerem. ~"Söyle yavrum," dedi Haydar Usta. - "Ben suyun durduğunu da , yıldızların kavuştuğunu da hiç göremeyeceğim. Ben burada boşuna bekliyorum dedem, boşuna." ~ Neden tosunum?" -Göremeyeceğim." -"Dedem," dedi, "güzel dedem. Ben bir kırlangıç yuvası bozdum. İçindeki üç yavrusunu da öldürdüm. Ana kırlangıcı da ayağından bağladım, üç gün böyle uçurdum. Sonunda o da öldü. Şimdi bana yıldızlar gözükür mü? Şimdi şu akan oluğun suyunun durduğunu görebilir miyim?" ~ "Görebilirsin" diye bağırdı. - "Hani günah işleyenler göremez dediydin ya.. Kırlangıç öldürmek günah değil mi? " ~ "Günah, çok günah, ama... Belki Allah günah yazmamıştır. O iş olduktan sonra sen Allah'a , hay Allah benim günahımı bağışla dedin mi?" - " Demedim." ~ " Haa.. O zaman iş başka işte. İşte şimdi iş başkalaştı."
Reklam
Kırlangıçlar öldürülmez, büyük günahtır kırlangıç öldürmek. Kim ki kırlangıç öldürür, ona bir daha yıldızlar görünmez. Dedem, dedi, güzel dedem. Ben bir kırlangıç yuvası bozdum. İçindeki üç yavrusunu da öldürdüm. Ana kırlangıcı da ayağından bağladım üç gün böyle uçurdum. Sonunda o da öldü. Şimdi bana yıldızlar gözükür mü? Şimdi şu akan oluğun suyunun durduğunu görebilir miyim? Haydar Usta da: 'Görebilirsin,' diye bağırdı Kerem: 'Hani günah işleyenler göremez dediydin ya... Kırlangıç öldürmek günah değil mi? 'Günah,' dedi Haydar Usta. Çok günah, ama. Belki Allah günah yazmamıştır. O iş olduktan sonra sen Allah'a, hay Allah benim günahımı bağışla dedin mi?" 'Demedim." 'Haaa... O zaman iş başka işte. İşte şimdi iş başkalaştı. İkisi de iki yerden düşünmeye vardılar. Bir bölük kuş geldi karşıdaki ulu çınar ağacının üstüne kondu. Arkasından bir bölük daha... Karanlıkta kuşlar akın akın gelip, durmadan ağacın dallarına doluşuyorlardi. Kuşların ağırlığından çınarın dalları bükülüyordu (Binboğalar Efsanesi, Yaşar Kemal)
Sayfa 207Kitabı okudu
Özlenen Dünya
"Günaydın, Cook Seyahat Acentesi, siz arzulayın biz olduralım. Ben Haydar Lokman, bugün sizi nereye uçurabilirim?" "Haydar, benim ben." "Anne?" "Neler diyorsun sen öyle evladım, arzula marzula? "Anne kaç kere beni iş telefonumdan aramayın demedim mi?"
Demedim mi Haydar
Biz umutlar yokcusuyduk Rakı sofrasında bir meze olduk. Bizim harcımız değildi sevmek Yosmalar içinde kepaze olduk.
He ya benim babam diye bağırıyordu Haydar.Demedim mi sana ben? Ölüm nere sen nere?
Sayfa 348
Reklam
Demedim mi Haydar
Bu burjuva kentleri seni öldürür. Kokuşmuş bir yer orası. İnsan böyle bir hava içinde aklına bile sahip olamıyor. İnsanı alçaltan bir havası var. Kadın, erkek, içlerinde bir tanesi bile yokluktan kurtulmuş değil; hepsi, yüksek zekaları ve ilkel sanat dürtüleri ile yönetilen mideden başka bir şey değiller...
Sayfa 244Kitabı okudu
Demedim mi Haydar, demedim mi söyle Bu şerefsiz geceler satar adamı
Demedim mi Haydar Demedim mi sana Bu İstanbul yutar adamı Demedim mi Haydar Demedim mi söyle Bu şerefsiz geceler satar adamı
"Sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" Onu şairler der, ben demedim.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
"Sen elmayı seviyorsun diye elmanın seni sevmesi şart mı?" onu şairler der , ben demedim
Sayfa 113Kitabı okudu