Turancılık
Turancılık, Türkiye'de 60 yıldan beri tartışılan bir konudur. Zaman zaman Türklerle akraba milletleri de içine alan bir sistem halinde düşünülmekle beraber bugün Turancılık deyince Türkiye'de anlaşılan şey tarihi mirasları da dahil olduğu halde bütün Türklere tek devlet halinde birleştirmek ülküsüdür ve her Ülkü gibi nesillere bakan kan
Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Kavramsallaştırma karşıtı zihniyet çoğu şeyi indirgenemez gerçekler olarak alır ve onları "geçerliliği kendinden menkul gerçekler" olarak kabul eder. Kavramları (ezberlenmiş) algılamalarmış gibi görür; soyutlukları algılanan somut şeyler olarak görür. Böyle bir zihniyet için her şey verilidir: Zamanın akışı, dört mevsim, evlilik kurumu, hava, çocukların doğması, bir sel taşkını, yangın, deprem, devrim, kitap yazma, bunlar aynı düzeydeki olaylardır. Metafizik eseri olan ile insan yapımı arasındaki fark bu zihniyet için sadece bilinmemekle kalmaz, aktarımı da mümkün değildir.
Sayfa 63 - Pegasus Yayınları
Reklam
3-4 yaşlar... Deprem Algısı
Annesi onun yanında olmak zorunda kalıyordu. Anna, aksi halde depremin gelip evi yıkacağından ve onu öldüreceğinden korkuyordu. Geceleri deprem geliyor diye ağlamayı alışkanlık haline getirdi...
Orada albümler yok, cesetler var onları o kadar derinlere gömdüm ki kimsenin çıkaramayacağını sandım. Ama simdi korkunç bir deprem oluyor ve toprak onları birer birer kusuyor.
Sayfa 79 - Altın kitaplar yayınevi
Bankalar insanları evlerinden yerlerinden edinceye kadar sömürür ama öğretmenimiz bizi deprem, sel, yangın nedeniyle evinden yerinden olmuş kişiler yararına pul satalım, diyerekten Kızılay Kolu’na yazardı. Alkol ve sigara alıp başını gitmiş, endüstri olmuş; devasa fabrikalar, yaldızlı reklamlar, en gözde mekanlar “kafa bir milyon” iken öğretmenimiz bizi, Yeşilay Kolu’na yazardı. Biz Kızılay Kolu olurduk yoksul, yoksun ve aç bırakılmışları yara bandı ile kurtarabileceğimize inanırdık, biz Yeşilay Kolu olurduk devlet kötü alışkanlıklara arka çıkmaz sanırdık. Biz, hiç durmadan bize gösterilen hedefe yürürdük ama dünyayı şirketler, holdingler, tröstler yönetirdi. Biz rengarenk siyasi haritalarda ülke başkentleri arardık, oysa coca-cola en ücra yerleşim yerlerine bile girmişti.
Sayfa 133 - MGV YayınlarıKitabı okudu
S a v a ş k a ç ı n ı l m a z . –İnsanlıktan, savaş yapmayı unuttuysa, daha fazlasını (ya da: daha da fazlasını) beklemek, sadece hayalcilik ve ayran budalalığıdır. Şimdilik elimizde, donuklaşmış halklara açık ordugahın o sert enerjisini, kişisel olmayan o derin nefreti, vicdan rahatlığı içindeki o katil soğukkanlılığını, düşmanın yok
Reklam
124 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.