Avrupa'nın büyük şehirlerinde bina yüzeyleri derin düşünce ve zengin bir el emeği sonucu yaratıldıkları intibaını veriyorlar. Bina yüzeylerinde, iç dekorasyonlarında görülen heykeller, resimler, bunları yaratanların engin mitoloji, tarih, doğa bilgisi bilgilerini açığa vuruyordu. Kısacası, bu binaları yapanlar "sıradan" insanlar değildi.
Sayfa 159 - İnkılâp YayıneviKitabı okudu
_Cumhuriyet, erdemli insanların yönetimidir. _Bir kişiye yapılan haksızlık, tüm topluma yöneltilmiş bir tehdittir. _Hür bir milletin kurtarıcısı olabilir. Köle bir milletin ise başka bir efendisi çıkar ortaya. _Sadece mutlu olmayı istesek kolay olacaktı ama biz başkalarından daha mutlu olmak istiyoruz. Bu da oldukça zor, çünkü onları daima
Reklam
Kars'ın Kaderi
1878'den 1918'e değin, Brest - Litovsk Antlaşması'nın kadar Kars'ın ilginç bir kaderi oldu.
Sayfa 100Kitabı okudu
Emekçi yığınlar üzerindeki egemenliğini sağlamlaştırmak için, feodal senyörler sınıfı, ekonomik sömürü ve siyasal köleleştirme ile yetinmiyordu. İdeolojik etki en iyi silahlarından biriydi. Ve feodal toplumun ideolojisinde kesin rol, dine ve kiliseye düşüyordu. Yeryüzünde çekilen acıların ödülü olarak göklerde mutluluk vaatleriyle kilise, halk yığınlarını senyörlere karşı savaşımdan saptırıyor, halka, bilinçli olarak yumuşakbaşlılığı ve boyun eğmeyi aşılıyordu. Bütün manevi yaşamın dinden esinlendiği bu çağda, kilise, yürürlükte olan toplumsal düzeni, emekçilerin, köylülerin ve zanaatçıların aşırı sömürülmesini kendi saygınlığı ile güven altına alıyordu. Ortaçağın bütün uvgarlığı, dinin ve kilisenin derin dam gasını taşıyordu.
Sayfa 203Kitabı okudu
Devlet büyüdükçe, Moğol hakimleri kendi basit ve ilkel dinlerinin yabancı dinlerle, derin felsefi öğretilerle ve görkemli ritüellerle uyuşmayacağını düşünmeye başladılar ve bir dünya fatihi olarak yeni statülerine uygun dinlerine ihtiyaç duyduklarını hissettiler.
Sayfa 22
Metabolizma açısından bakıldığında, uykusu kısıtlanan bireyler açlık kontrollerini yitirmişlerdi. Van Cauter bu bireyleri toplumu muzda kimilerinin "yeterli" gördüğü uyku süresiyle (gecede bes saat) kısıtlayarak hormonal yeme arzusunun kefeleri arasında derin bir dengesizliğe neden olmuştu. "Yemeyi bırak" diyen kimyasal mesajı (leptin) sustururken aynı anda "lütfen yemeye devam et diye haykıran hormonal sesi (ghrelin) yükselttiğinizde iştahınız, uykunuzun yetersiz olduğu durumda, krallara layık bir öğünden sonra bile tam anlamıyla tatmin olmaz. Van Cauter'in bana çok zarif bir şekilde anlattığı gibi, uykusuz bir vücut bolluğun ortasında bile açlık feryatları koparır.
Sayfa 202Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.