Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
375 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kapitalizm ve sistem eleştirisi yapmayan genel bir uygulama eleştirisi yapan bir kitap. Ahlaki eleştiri de yok denecek kadar az ama o da bizim anladığımız bir ahlaki eleştiri değil. Sistemi çökertecek kadar yapmayın eleştirisi. Kapitalist sistem kolektif bir akılla yönetilmeli, bireysel kapitalizm olmamalı diyor basitçe. Stiglitz'in temel
Eşitsizliğin Bedeli
Eşitsizliğin BedeliJoseph E. Stiglitz · İletişim Yayınları · 2014146 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Türk Mektupları Yabancı bir elçi Devlet-i Aliyye topraklarına, Devlet-i Aliyye'nin kudretli padişahı kanuni Sultan Süleyman ile görüşmeye gelir. Yolda başından geçen olayları ve gözlemlerini mektup şeklinde ailesine yazar. Kitap bu mektuplardan oluşur ve dört mektup (yani dört bölümdür) mektuplar normal olarak kahraman bakış açısı ile yazılmış kitap haline getiren ve çeviren bu durumu bozmadığı için harika bir eser olmuş sanki mektuplar bize gelmiş de biz okuyor gibi hissediyoruz. Elçinin gelmesi zaman dilimi olarak şehzade Mustafa'nın katline denk gelir ve o acı olayı detaylıca anlatır. Payitahta geldikten sonra Kanuni ile görüşmek için nasıl Amasya civarına gittiğini, kendisine ve mahiyetine nasıl davranıldığını, ordugahı, askerin moral ve motivasyonuna kadar detaylı bir şekilde aktarır. Ülkenin haberleşme sistemi, yabancı tüccar ve yolcuların nerelerde ne şartlarda konakladığını hayranlık ile anlatır. Türk hanlarını o kadar beğenir ki " Sanki bir kraliyet sarayında ağırlandım " Diye açıklar. Ama genel anlamda bir Türk kini kitap boyunca mevcuttur. Arka arkaya iki yabancı yazarın hatıralarını okumak ve yapılan haksız eleştiriler bazen sinir bozuldu. Benim en çok şaşırıp takdir ettiğim yer ise Osmanlı halkının ev ve kıyaget yönünden sadece ve gösterişsiz oluşunu hayranlık ile anlatması oldu. Okunmalı hatta kesinlikle olunmalıdır. Bu kitabı okuduktan sonra bir de yurt dışı kaynaklarına baktım doğru söylüyor. Şiddetle tavsiye ederim iyi okumar.
Türk Mektupları
Türk MektuplarıOgier Ghiselin De Busbecq · İş Bankası Kültür Yayınları · 2011296 okunma
Reklam
576 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
İyi insanlar Atlarına atlayıp gitmeseler mi?
Serinin ilk kitabı. Demirciler Çarşısı cinayeti. Çukurova, betimlemeler, Sarı sıcak yağmurlar, pürenler, çam kokusu, insanı deli eden sıtma eden sıcaklar. Her bir yerinde bataklığı olan sıcacık Çukurova toprakları. Yaşar Kemal'in tabiriyle bire bin veren topraklar. Bir çok yoksul insanın ekmek teknesi.. pamuk tarlaları.
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,471 okunma
516 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Marquis De Sade, kimine göre deli, kimine göre dahi; kimine göre sapık, kimine göre gerçekçi, ama bence en çok bir filozof. Tıpkı diğer filozoflar gibi bir öncü. Bir fark yaratmanın bedelini de ödemiş elbette. Kapatılarak. Her türlü haneye konuk olmuş. Konuklukları bir ölümle sonuçlanmama sebebi elbette zengin nüfuslu aristokrat bir aileye mensup
Aline ve Valcour: Felsefi Roman (1. Cilt)
Aline ve Valcour: Felsefi Roman (1. Cilt)Marquis de Sade · İthaki Yayınları · 202317 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
36 günde okudu
Siyonizm devlet bildirgesinde şöyle yazılmış, biz Siyonist devlet sinirlarini cizmedik bir harita yok ne zaman biz bitti dersek sınırımız o olacak. Bu gerçekten çok dikkat çekici yanı bu azgın sürü doymayacak.devaminda Ortadoğu ülkelerinde ilk olarak askeri sistemi yok etmeyi ve dini yapı olarak Şii ve durzilik yaygınlaştırmayi hedeflemisler. Bir diğer dikkatimi çeken husus dünya genelinde zengin Yahudilerin yılda bir kez Kudüste toplanıp siyonistlere para ve askeri yardım sağlaması. Bunu Müslüman ülkeler yapsa neler..
Siyonizm Dosyası
Siyonizm DosyasıRoger Garaudy · Pınar Yayınları · 2016349 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
Rusya dün olduğu gibi bugün de açık deniz hayalini sürdürüyor. Hala büyümek yayılmak için fırsat kolluyor. "Rusya,tarihi boyunca kendisinden güçlü hiç bir ulusa karşı savaş açmamış,ancak hedef aldığı ülkeleri çok yakından takip etmiş ve zaman içinde zayıf düştükleri anda da savaşmaktan çekinmemişler" Rusya'da yüzyıllardır (çarlık dönemi,kominizm dönemi,başkanlık dönemi)yönetim sistemi adı değişik ama strateji hep aynı..107 milletin yaşadığı Rusların azınlık olduğu bir ülke.. Geçmişte olduğu gibi bugün de Rusların Türkiye üzerinde emelleri olduğuna inananlardanım.. Rusya en güçsüz döneminde bile ilginç hamleler yapmış...("Bizim Adriyatikten Çine Türk dünyası dediğimiz dönemler mesela") Ayrılan ülkelerin başka bir kutba kaymasının önüne geçmek büyük başarı...Son bir kaç yıla bakarsak jeopolitik için çok stratejik adımlar attılar....(NATO nun genişlemesini önleyici adımlar,Kerç boğazı,enerji alanındaki atılımlar,Kırım,Doğu Akdeniz,Suriye...vs). "Yani Rusya hala dünya egemenliği arzusundan vazgeçmemiştir." Kitap meraklıları için çok bilgi veriyor..Tavsiye ederim...
Batı'ya Direnen Devlet Rusya
Batı'ya Direnen Devlet RusyaYaşar Onay · Yeni Yüzyıl Yayınları · 20088 okunma
Reklam
176 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Roma kurulduktan sonra nüfusu arttırmak için suçlular gemilerle şehre taşınmış. Bu sebeple şehirde bir müddet sadece suçlular varmış. Hatta daha sonra hiç kadın olmadığı için festival ayağına sağdan soldan kadın da kaçırıyor bu ayılar. Kitabın başında suçluların uzay gemisiyle sadece kendilerinden oluşan bir gezegene yollanmaları Roma'nın kuruluşunu anımsattı. Omega gezegenindeki kast sistemi de aslında Roma'daki patriciler ve magistralara benziyor. Ben mi benzetiyorum, böyle bir şey yok mu? Hayal gücüm mü çok çalışıyor? Bilemiyorum... Özellikle dünyada yaşanan son gelişmelerden sonra "Biz insanın en yüce Kötülük potansiyelinin Devlet'te olduğunu kabul ettiğimiz için Devlet'i kutsal olmasa da bir insanüstü eser olarak görür, ona da taparız" satırlarını okumak içimi ürpertti. İyilik, adalet, hayatın kutsallığı ve benzeri yakışıksız kavramlardan bahsedilenlerin akıl hastanesine kapatıldığı, cinayet işlemeyenlerin ölüme mahkum olduğu bu dünya bizimkinden çok mu uzak? Bu tarz eski bilim kurgu klasiklerini okuyunca günümüz eserlerini ne derece etkilediğini daha net anlıyorum. Aslında özgün sandığımız her eserin bir esin kaynağının olduğunu görmek beynimde iğne ışın tabancası etkisi yapıyor. Acaba Mevki Uygarlığı'nın esin kaynaklarını bir gün rastgele şekilde yapılan seçimler sonucu okuyup mutlu olacak mıyım? İçimde bu ihtimallerin saçma heyecanı var. Keşke zamanı bu anda dondursam ve milyonlarca kitap sonra bambaşka bir insan olarak yeniden başlatsam.
Mevki Uygarlığı
Mevki UygarlığıRobert Sheckley · İthaki Yayınları · 2021539 okunma
141 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Hümanizm ve More
Yazar bugünden yüzyıllar öncesinde hayal ettiği toplum düzenini anlatmış ki bu takdir edilesi bir başarıdır. Buna karşın okurken düzendeki eksikleri ve çok daha önceden kurulmuş ve sistemi oturmus devlet yapıları varken kitaptaki sistem iddia ettiği gibi yıkılmaz değil. Din konusunda da kendi inanışıni olduğu gibi ütopya halkının mükemmelligine uydurmuş ve kitapta önemli bir bölüm olan dinler bölümü özgün bir eserdeki her okura hitap eden ölümsüz cümleler olmaktan Sonuç olarak insanı merkeze alması, verdiği mesajların güzelliği, mutlu bir toplumun ihtimali gibi insanlığın ihtiyaçları ve 500 yıl öncesindeki cesareti için okunur.
Ütopya
ÜtopyaThomas More · Karbon Kitaplar · 202020,4bin okunma
324 syf.
·
Puan vermedi
Avrupa Kulübü
Burma Günleri George Orwell'ın doğup büyüdüğü ve bir dönem de polis memuru olarak görev yaptığ toprakları anlatan ilk romanıdır.Orwell'ın dili her zaman ki gibi açık,duru ve bir o kadar da etkileyici.Karakteler çok gerçekçi, kölelik ve efendi sistemi keskin bir şekilde ortaya konmuş ,beyaz adamın kibrini iliklerinize kadar
Burma Günleri
Burma GünleriGeorge Orwell · Kapra Yayıncılık · 20213,125 okunma
792 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bilime Adanmış Koca Bir Ömür
Avrupa Bilimler Akademisin'in ve Amerikan Bilimler Akademisin'in ilk Türk üyesi, Rus Bilimler Akademisin'e
Fuad Köprülü
Fuad Köprülü
'den sonra seçilen ikinci Türk, Türkiye Bilimler Akademisin'in en genç kurucu üyesi, TÜBİTAK Bilim ödülü kazanan en genç bilim adamı... İki şeref doktorası, Paris'te Collége de France'ta profesörlük,
Bilgiyle Sohbet
Bilgiyle SohbetCelal Şengör · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2021856 okunma
Reklam
383 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Demokrasi ve Eğitim
Demokrasi ve Eğitim
John Locke
John Locke
bir eğitimci olarak Locke'un bizim için oldukça önemli bir insan olduğunu belirtmek isterim incelememi yazmaya başlamadan önce. Siyaset alanında liberalleşmeyi ve siyasal toplum ile devlet arasındaki bağı sistemleştirendir Locke aynı zamanda. Eseri bir öneri dahilinde okumaya başladım ancak dilinin akıcılığı olduğunu düşünmüyorum ve dile getirilen içerik neden önceden üniversite okumak istemediğimi, kendimi okul sistemi içinde kötü hissetmeyi asla kesemediğimi hatırlattı. Uzun yıllar boyunca aileme evde eğitim almak için yalvarmıştım, onlarda bana gerçek bir diplomaya sahip olmadan hiçbir şey olamayacağımı söylemişlerdi. Eğitim, elbette bir sosyalleşme aracı; bireyin kendini keşfetmesinde etkin bir güç ancak ne yazık ki tek tipleştirilen eğitim sisteminin zaruri bir ihtiyaç gibi dile getirilmesi rahatsız olmama neden oldu. Örneğin ben oluşturulan öğrenci profili bağlamında her zaman niteliksiz olandım çünkü türkçe matematik çözemiyordum, zamanında yurtdışında okumaya hazırlanırken aslında matematik yapabildiğimi fark ettim. İngilizce olarak matematikte SAT sınavında 45-50 soru aralığında full net yaptığımı biliyorum ancak Türkçe matematik testinde tek bir doğru bile çıkartamam. Ne yazık ki eğitim, asla doğru yolun bulunabileceği bir alan değil, bireysel öğrenme farklarının bu kadar derin hissedildiği bir noktada. Locke'un düşüncelerinin günümüz dünyasında yetersiz kaldığını varsayıyorum.
Demokrasi ve Eğitim
Demokrasi ve EğitimJohn Dewey · Yeryüzü Yayınevi · 200418 okunma
584 syf.
·
Puan vermedi
·
51 günde okudu
Devlet-i Aliyye
Şanlı tarihimizden ilham alınarak ortaya çıkan Devlet-i Aliyye serisinin son kitabında, Osmanlı Devleti'nin son 200 yılının sosyal ve ekonomik durumu ayrıntılarıyla anlatılmış. Ayrıca 1230-1924 yılları arasında meydana gelen önemli gelişmelerin kronolojik olarak sıralanması ve tarihin önemli kaynaklarına orijinal Osmanlıca dilinde yer verilmesi, bu kitabı tarihimizin anlatımı açısından çok önemli bir yere taşımış. Bu belgelerin Türkçe çevirisine yer verilmemesi ise eksik kalmış. Bu kitapta okuduklarımdan anladığım: bir durumun değişmesi için her şeyden önce insan değişmeli. Sistemin değiştirilmesi insan aynı kaldığı sürece çözüm olmamakta, mevcut durumu daha da kötüleştirmektedir. Zirâ mültezim sistemi yerine, âyanlar getirilmesi çözüm olmamış, ezilen yine reâya olmuştur. Ömrünün son zamanlarında böyle bir kitap serisi bıraktığı için Halil İNALCIK'a çok teşekkürler...
Devlet-i Aliyye - Âyânlar, Tanzimat, Meşrutiyet
Devlet-i Aliyye - Âyânlar, Tanzimat, MeşrutiyetHalil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016589 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın anlam bütünlüğünün konu dışı açıklama yapmak gerektiğini bilecek kadar aklı başında okurlara bırakılması zor anlarda karşımıza çıkan incelemeleri seçimlerimize ait olduğu gerçeği görmezden gelinmemelidir. Kitap, çoktan seçmeli almaları ve vermeleri sosyalist açıklamalardan bulacak kadar açıkça kendini belirli etmiştir. Sosyalizmin kitap sıfatında yer alması felsefe tarihinin belki de üçlü şekilde açıklamak gerektiğinin altını çizmek istemiştir. Belkiler ve anlamalardan yola çıkarak sosyalist ekonomik sistemin devlet mekanizmalarına uygun düşeceğinin zaman sorunlarına faal anlamda yapışacağını kendinde gören kitap çıktısı onsuz ve katsız katılım yaparak yapısal sosyalist sistemi bizlere anlatmıştır. Kurgu kısmı ortam zamanlarına devamlı ve sürekli olarak utanç kısımları eklerken, iç seviyede değerlendirme alan incelemem son bulmuştur. Saygılarımla...
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,2bin okunma
994 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.