Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sömürgeleştirilmiş, ülkesi işgal edilmiş, dili, kültürü, kimliği inkâr edilmiş, kaynakları gasp edilmiş, aralıksız katledilen, teröre maruz kalan bir halkın, bir topluluğun işgalciye karşı mücadele etmeye hakkı yok mu? Başka bir seçeneği var mı? Eğer şeylerin gerçeğine nüfuz etmek gibi samimi bir niyetiniz, öyle bir kaygınız varsa, işe emperyalistlerin ve halk düşmanı devletin diliyle konuşmaktan vazgeçerek başlamanız gerekiyor…
Hellen Monarşisi
Bu ismi taşıyan, iki yüz sayfalık bir kitap kadar uzun olan ve 1806 yılında İtalya’da yayımlanıp Yunanistan’da da dağıtılan risalenin dile getirdikleri, demokratik yada cumhuriyetçi görüşün tipik bir örneği sayılabilir. Yazarı belli değildir; “anonim bir Hellen” diye tanıtır yazar kendini. “Nomarşi” sözcüğü yazar tarafından türetilmiştir: “nomos”,
Reklam
Regas’ın Anayasa’sı
Ekim 1797’de Regas, bir ayaklanmayı ve Fransa’daki rejime benzer bir gelişmeyi hedefleyen eylemlerim, her zaman gizliliğe dikkat ederek hızlandırır; İnsan Hakları Bildirgesi'ni ve Anayasa İlkeleri'ni hazırlar ve bastırır. Bu iki metin bir arada Regâs’ın Anayasa'sı olarak bilinir. x Üç bin nüsha olarak bastırılmış olan bu
Damat İbrahim Paşa'nın yeğeni Murtaza Paşa'ya yaptığı konuşma
Unutma ki mülkün sahibi Allah'tır; onun adına padişah efendimizdir. Ordu-yu Hümayun'u İstanbul'a götür, sahibine teslim et. Emanete kesinlikle ihanet etme. Hiçbir mevkie talip olma; sultanımız Efendimiz eyi layık görüyorsa, o mevkide canla başla çalış. Devletin malını, askerini, bilhassa sırrını canından aziz bil. Bir gün vicdanına hesabını veremeyeceğin bir işi sakın yapma. İnsanın olduğu yerde fitme ve fesat vardır; karşılığı ne olursa olsun, kesinlike bunlardan uzak dur. Dirlik birlikten doğar. İslamiyet'in dünya da düşmanı çoktur; fakat birliği bozulmadan ona kimse bir şey yapamaz. Sakın unutma; kulağına küpe et; bu milletin başına gelen zarar İslamiyet'e gelmiş demektir. Bana da hakkını helal et.
Sayfa 71 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Abdulhamid han'ın dehası
Velhasıl Abdülhamid Han, denge siyaseti güdüyordu. Dış güçler arasındaki bazı ihtilaflardan faydalanıyordu. Emperyalist güçlerin birbirleriyle olan rekåbetini Osmanlı Devleti lehine kullanıyordu. Avrupalı devletler hakkında çok iyi bilgiye sahipti. Tahsin Paşa hatıratında, Abdülhamid Han'ın dış siyasetini şöyle özetliyordu: "II.
Tolga Şirin yazısı
Yusuf Has Hacib’in adını en azından lisede, edebiyat derslerinde duymuşsunuzdur. Az bilenler karıştırıyor olabilir: “Has Hacib”, yazarın adının bir parçası değil, aslında bir unvan. Bugünün kavramlarıyla konuşursak, bir nevi “baş danışman” anlamına geliyor. Balasagunlu Yusuf, bu “baş danışman” sıfatını, 1070’de Karahan hükûmdarı Ulu Buğra Han’a
Reklam
Yeni başkan Truman da karşılaştığı güçlükleri ve yaklaşık yedi buçuk yıl içinde yaptıklarını iki ciltlik anı kitabında anlatır. Orada söylediğine göre, her şeyin sözünü güvenlik nedeniyle etmemiştir. Kendi itirafına bakılırsa, sakladıklarıyla ilgili bilgiler belki daha birkaç kuşak süresi içinde açıklanmayacaktır. Ancak, “görünen köy de kılavuz
Sayfa 114 - İleri YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 721 ile 730 arasındakiler gösteriliyor.