Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Apo (yazı uzun amma okunmaya değer)
Asrın liderimiz, Apo'yla müzakere meselesine açıklık getirdi. "Herhalde kalkıp özel villa tahsis edecek halimiz yok" dedi. Ki, daha önce iki defa villada oturmuştu. Biri Lazkiye' de, biri Roma' da. Roma' daki villanın adresi, Quartiere Inferno, Via Male'ydi. Türkçesi... Cehennem mahallesi, Kötülük
Sayfa 28 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okuyor
Tarih, bir devletin ne kadar büyük gücü olursa olsun, düşmanı küçük görmesinin ve ona aldrmamasının doğru olmadığını göstermiştir...
Reklam
“İnanıp bağlanmakla, mutlu olduğumuz İslam dinini, yüzyıllardan beri alışageldiği gibi bir siyaset aracı haline düşmekten kurtarıp yüceltmenin pek gerekli olduğu gerçeğini görüyor ve biliyoruz. Kutsal ve tanrısal olan inançlarımızı ve vicdan işlerimizi karışık ve değişik olup her türlü çıkarlarla hırsların kıpırdanışlarından bir an önce ve kesinlikle kurtarmak ulusun bu dünyada olduğu gibi öteki dünyada da mutluluğunun gerektirdiği bir sorumluluktur. Ancak böylelikle İslam dininin yüceliği belirmiş olur.” “Laiklik prensibinde ısrar ediyoruz. Çünkü milli iradenin, insanlığa mâl olmuş değerlerin belki de en mukaddesi olan da özgürlüğü ancak laiklik prensibine bağlanmakla korunabilir.” Atatürk, laik devletin pozisyonuna ve laik tutum ve anlayışa bir diğer açıklamada daha bulunur. “Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyetini tekeffül etmek demektir. Ona göre düzeltiniz.”
Müthiş olay :D
Mustafa Kemal, kurulacak devletin şekliyle ilgili toplumun her kesiminden insanlarla görüşmeler yaparken, sıra mollalar, şeyhler ve din büyüğü geçinen kişilere gelir. Mustafa Kemal, bunlara haber gönderir ve kendileriyle bu konuyu görüşeceğini ancak konuşmalarının bir temeli olarak katılacak olan herkesin Bakara Suresi’nin 288. ayetine kadar okumalarını rica eder. Toplantı günü gelip çattığında, Mustafa Kemal kürsüye çıkar ve sorar: “Arkadaşlar, buraya gelmeden önce hepinizden Bakara Suresi’ni 288’e kadar okumanızı rica etmiştim. Kimler okudu Bakara’yı 288’e kadar?” Salondaki bütün eller istisnasız olarak bu ricayı yerine getirdiklerini belirtmek için havaya kalkar. Bunun üzerine Mustafa Kemal sözlerine devam eder: “Beyler işte, kuracağımız devletin neden din temeline dayanamayacağının açıklaması ortadadır, Bakara Suresi yalnızca 286 ayettir.”
Atatürk çıkarcıların, cahillerin ve yobazların elinde bir kazanç aracı, bir hurafeler, batıl inanışlar dolabı haline gelmiş, yüzyıllardır her türlü ileri atılıma, ileri düşünceye engel olan dinin çürümüş, bozulmuş zevahiri ile savaştı. Atatürk dinle değil, din adına oynanan trajedi ile din adına ulusu medeniyet dünyasından ayıran, ulusu cahil bırakan, geri bırakan, yoksul bırakan kafa ile düşünce ile inanışla savaştı. Tanzimat ve ıslahat hareketleri niye başarılı olamadı! Çünkü teokratik temel ve düzen üzerine Batı medeniyeti kurulmak istendi. Bu iki karşıt kutup birbiriyle birleşemezdi, kaynaşamazdı. Tanzimat kurumlarında her alandaki ikilik buradan geliyordu. İşe temeli temizlemekle başlamalı idi. Atatürk’ün dediği gibi: “Fikirler manasız, mantıksız safsatalarla dolu olursa, o fikirler hastadır. Keza içtimai hayat, akıl ve mantıkla ilgisi olmayan faydasız ve zararlı birtakım akideler ve ananelerle dolu olursa felce uğrar. Evvela fikir ve içtimaiyat kuvvetlerinin kaynaklarını temizlemekle işe başlamak lazımdır.” Başarılması gereken dava bu idi. Bu sebeple din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılması, dinin asla devlet ve dünya işlerine karıştırılmaması ve herkesin inanışında serbest olması lazımdı. İşte laiklik bu idi ve hiç vakit kaybetmeden devletin laik olması gerekti. Bu bakımdan cumhuriyetin en büyük eseri laiklik devrimidir. Cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik, milliyetçilik, devrimcilik ancak laik bir düşüncenin temelleri üzerinde yükselebilir.
Laiklik, bu bakımdan Türkiye’de yalnız din ile devletin ayrılması demek değildir, özgür düşünceyle de düşünmek demektir.
Reklam
bir devletin, kendi vatanının düşmanı olmayan bir devlete karşı savaşması için askerlerini başka bir devlete vermesi bu bağlamda dikkate alınmalıdır; söz konusu bu yola başvurmak vatandaşları kişisel eşya gibi iyiye ya da kötüye kullanmak olur.
VUKUATIM YOKTUR KOMUTANIM
(…)Cezaevinden tahliye olacağım gün, beni odasına çağırdı. Yüzü gülüyordu. -Şimdi yeniden askere gidiyorsun, diye konuşmaya başladı. Ve devam etti: -Devletin iki düşmanı vardır. Biri komünizm, öteki Siyonizm…her ikisi de aynı şeydir. İkisiyle de mücadele etmek gerekir. Ben gülmemeye çalışıyorum. O anlatıyor: -Sen iyi aile çocuğusun. Annen geliyor, görüyordum. Ailen asil aile…Ankara’nın yerlisiymişsin. İyi aile terbiyesi almışsın…Bundan sonra solculukla uğraşma. Yakışır mı efendim? -Hadi güle güle… İyi aile terbiyesi almış ve buna rağmen solculuğa bulaşmış asil aile çocuğu olarak, nizamiyeden çıkıyordum ki, yeniden bir gülme aldı. “Dikkaaaat! 11-1 nöbetçisiyim, nöbetim esnasında vukuatım yoktur komutanım…Dikkaaaaaat!”
Mukan Kağan da devletinin düşmanı Juan-juanların artakalanlarına saldırmaya devam etti. Kendilerinden önce yakla­şık iki asır Orta Asya'nın en büyük gücü olan bu kavmin izlerinin tamamen silinmesi Gök Türklerin kağanlığının sağlam bir temele oturması için gerekliydi. Ancak bu sayede Gök Türkler Orta Asya bozkırlarında herkesin kabul ettiği
Öyleyse savaş insanın insanla değil, devletin devletle olan bir ilişkisidir ve bu ilişkide tekler birbirlerine yalnız rasgele düşmandırlar, insan ve yurttaş olarak değil, asker olarak; yurdun üyeleri olarak değil, koruyucuları olarak. Son olarak, devletin düşmanı insanlar değil, yine başka devletlerdir; çünkü özleri birbirinden ayrı olan şeyler arasında hiçbir gerçek ilişki kurulamaz.
Reklam
Osmanlı'nın yönetim şekli
Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti de bünyelerine almışlardı.
644 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.