Kitabın adından da anlaşılacağı üzere eser,Osmanlı tarihinde mühim bir yeri olan Kanije Müdafaası’nı konu edinmekte. 1600’lü yıllarda duraklama dönemine giren ve yenilgilerin baş gösterdiği,kadim Devlet-i Aliyye’de manevi bir çöküşün başlangıcı olan bir zamanda büyük Haçlı ordusuna karşı elde edilen bu üstün başarı elbette tarihimize altın harflerle yazılmayı hak eden bir olaydır.Mehmet Niyazi,Tiryaki Hasan Paşa’nın dehasını gösteren Kanije savunmasını oldukça başarılı bir şekilde işlemiş.
Esere yalnızca bir savaş romanı yahut kuru bir tarihi roman olarak bakmamak gerek. Yazarın kullandığı üslup ve anlatımdaki canlılık,kitabın akıcı bir şekilde okunmasını sağlıyor. Bununla birlikte Osmanlı Devleti’ni büyük güç haline getiren dinamikleri-özellikle millet unsurunu- ve bu dinamiklerin yavaş yavaş çözülmesi sonucunda baş gösteren gerilemeyi de Tiryaki Hasan Paşa’nın ifadelerinde açık bir şekilde okumaktayız. Yazarın tespitleri oldukça başarılı.
Olumsuz eleştiride bulunabileceğim tek nokta günümüzde kullanılan bazı batı kökenli kelimelerin metnin tarihi dokusuna zarar vermesidir. Ağdalı bir saray Osmanlıcası olmasını kastetmiyorum elbette ancak “strateji”,”motivasyon “,”taktik” gibi sözcükler dilin doğallığını bozuyor.
Bugün dahi güçlü bir devletin güçlü,inançlı,birlik ve beraberlik bağlarıyla bütünleşmiş bir milletle kaim olacağı muhakkaktır. İnşallah bizler devletimize layık bir millet oluruz,devletimiz de her bir ferdini değerli gören bir yapıya kavuşur.