Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
331 syf.
·
Puan vermedi
Genelde kitaplar benim hayat bakışımdan farklı bakışları anlatırken beni ikna edemezler fikirlerin evrenselliğine. Bir dikte hissettiğimde zaten uzaklaşırım. Ama bu kitap sanki ben körmüşüm ve hayatta birçok makul senaryo varmış gibi farklı gerçeklikleri yaşayanları tanıtıp hayatlarını kabul ettirdi bana. Beğendim, okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104bin okunma
Bir fikrin çiğliği ve yozluğu ne denli yüksekse, o fikri savunmak zorunda kalan kişinin ifadesi de o denli yüksek sesle, o denli sakil bir tavır ve üslupla, o denli buyurgan, dikte edici ve aşağılayıcı oluyor. Bir fikri savunan kişinin, önce o fikre kendini ikna etmesi gerekir.
Reklam
Biz ,özgür olmaktan korkuyoruz aslında.Yerleşik düzenin dikte ettiği, herkesin de karşılıklı olarak kabullendiği tutum ve davranış sınırlarının içinde kalmak istiyoruz.Bizi nihai bağımsızlığa götürecek adımı atmaya cesaret edemiyor, kendi içimizdeki sese kulak vermekten çekiniyoruz.Çünkü öyle yaptığımız zaman , bize genellikle deli deniyor.
Sayfa 53 - iletişimKitabı okuyor
·
Puan vermedi
Çiftlik hayvanları mı Tanrı'nın sinekleri mi daha zor?
Yine bir George Orwell başyapıtı ve yine ben!! Yine distopya!!! Bu kitap böyle bir solukta okuduğum kitaplar arasında yine. Evet hayvanlar arasındaki o kendi kendilerine kurdukları düzen, zorbalıkla alınmış yerler... Kimsenin böyle bir beklentisi yokken birinin çıkıp başa geçmesi ve bir şeyleri sürekli dikte etmesi... Sineklerin Tanrısı bunun aynısını çocuklar arasında yapıyor. Ben ordaki öyküyü beğenmemiştim mesela, kitabı bitirmek benim için ölüm gibi olmuştu, bunda öykü daha iyi ilerliyor. Tabii bunun hayvanlar arasında yapılması da ayrı bir kurgu ve zorluk belki de. Belki bu yazarın kendine uyguladığı bir challange. Öyle yazarlar var ya kendilerini yeni şeyler denemek için hep bir şeylere zorlayan. Ben öyle bir yazarım mesela. Kitabı beğendim, güç olgusunu farklı bir şekilde ele alışını da ama hala benim için bir 1984 ya da Fahrenheit 451 değil. :) Üzgünüm yeri doldurulamaz şeyler var bu hayatta...
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2016246,9bin okunma
Acı adeta bir mülkiyet biçimi, insanı kemiren ve ona davranışlarını dikte eden, eski saygınlığının bazı özelliklerini, başkalarının kendisinde gördüğü olası güçlü insan şöhretini bir nefesle yok eden dev bir güçtür.
Fark edemesek de, ilerlememiz gerektiğini bize sürekli dikte eden varoluşsal bir gücün egemenliği altında eziliriz.
Reklam
30-40 saat çalıştığı vakidir
Yapmayı tasarladığı işlere girişmeden evvel bütün ihtimalleri göz önüne almak suretiyle gayet titiz ve etraflı incelemelerde bulunurdu. Ayrıca sofrada veya başka toplantılarda maksadını belli etmeden sırasını getirir, düşündüğü konular üzerinde mübahaseler açar, ortaya attığı sorularla mevzuu Mütemadiyen işleterek ileri sürülen mütalâaları büyük bir dikkat ve sükûnetle dinlerdi. Başladığı bir işi bitirmeden rahat edemezdi, zaruret olmazsa işini geriye bırakmak adeti değildi. Bazen hiç durmadan 30-40 saat çalıştığı vakidir. Büyük nutkunu hazırlar ve dikte ederken beraber çalışan arkadaşlardan bitap düşüp baygınlık geçiren olmuştur, Fakat ekseri ya Bir düziye 20-30 saat kâh ayakta, kâh oturarak yüzlerce vesikayı tetkik ve nutkunu dikte eden kendisinde yorgunluk eseri görülmemişti.
Sayfa 41 - YKYKitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı'nın mağlupları içinde galiplerin dikte ettiklerini kabul etmeyen tek devlet Türkiye oldu.
Sağlıklı bir benlik duygusu , başkalarına bakmayı ve onlardan etkilenmeyi yahut etkileri altında kalmayı engellemez . Özgünlüğün dikte ettiği tek şey ,dışarıdan empoze edilen beklentilerin değil kendi yaşamımızın gerçek yazarı ve otoritesi olduğumuzdur.
Sayfa 114 - Hep KitapKitabı okuyor
Emirle Gelen İdam Kararı
İlk uygulamaya Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının davası ile,Ankara THKO Davası ile başlanıyor.Yerli yerine oturması için,uygulamayı, daha sonra Sıkıyönetim Komutanları na ve Sıkıyönetim Askeri Savcılıkları na gönderilen Genelkurmayın yazılı emrinde madde,TCK’nın 146. madde si dikte edilmesi olayı ile birleştirmek gerekiyor.Sıkıyönetim yasasında yapılan değişiklikle birlikte,hatta daha yasa değişikliğine gidilmeden çeşitli yer ve bölgelerde gözaltına alınan THKO sanıklarının,sıkı yönetim mahkemelerinde yargılanmak üzere Ankara’ya toplanmasına özel bir özen gösteriliyor.Daha önemlisi de,146. maddenin,dava dosyasının Sıkıyöne tim Askeri Savcılığına havale edilme si ile ve Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinin kurulması ile birlikte telaffuz edilmeye başlanmıştır.
Sayfa 39 - AykKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.