Yaşantıda Din Psikolojisi
***
Bireyin inanç dünyasında yaşadığı ve etkilendiği tüm sürecin psikolojik gelişim ve durumun ele alındığı bir bilim dalıdır. Akademik bir disiplinle din psikolojisi; bireyin inanç dünyasını rasyonel bir tarzda anlaşılır kılmaya çalışan herhangi bir araştırma alanıdır, diye biliriz. Bu alan teorik düşünceler
Bu eserin, Türkiye’de Alevilik-Bektaşilik konusunda yapılan ciddi alan çalışmalarına ve bu konuya ilgisi olan okuyuculara önemli katkılar sunmasını bekliyoruz.
Birinci bölümde; araştırmanın kavramsal çerçevesi ve Anadolu Alevîliği, Tokat Alevileri ve Tokat yöresinde Alevi-Sünni ilişkileri konusu işlenmiştir. Bu çerçevede sosyal statü ve rol,
MEB'in radikal bir kararla "Evrim Teorisi"ni müfredatından çıkarttığı bir dönemde bu teorinin romanını okuyor olmam tamamıyla bir tesadüf ancak bu teori ve dolayısıyla romana dair bir inceleme yazmak ise tamamen benim hür bir seçimim. (Bu minvalde de bir cesaret örneği. )
...
Eser, Evrim teorisinin henüz bilimsel zeminden yoksun
Sahte ''din''le, uyuşuklukla, statükoculukla; gerçek Din, canlılık ve devrimcilik arasındaki mücadele insanlık tarihi boyunca sürmüştür ve sonuna kadar da sürecektir.
Kabil'in silahı ''din''di, Habil'in silahı da ''din''di. Bu yüzden dinin dine karşı yürüttüğü mücadele de insanlık tarihinin demirbaşlarındandır. Bir tarafta Allah'a ortak koşan, toplumda şirke ve sınıf ayrımına gerekçe hazırlayan ''şirk dini'', öbür tarafta da Allah'ın birliğini, bütün sınıfların ve ırkların eşitliğini savunan ''tevhid dini'' ...
Kabil ölüp de ''Habil düzeni'' yeniden kurulana kadar bu devam edecektir.
Düzen ve ahlâkın muhafızları tarafından kanun kılığında işlenen ve gitgide sıklaşıp gaddarlaşan ve din namındaki sahte vaadlerle meşru gösterilen suç ve şiddet eylemleri ne kadar çoğalırsa, insanlar da hayatlarının kanununun sevgide ve komşularına hizmette değil, birbirlerini ezme ve yutma mücadelesinde olduğu fikrine o kadar bağlanacaklardır.
Mevcut dinî öğretiye artık inancı kalmayan tahsilli azınlık bu dönemlerde sadece inanıyormuş gibi yaparlar, çünkü kitleleri yerleşik hayat düzenine bağlamak için bunu gerekli görürler.
Karl Marx' a göre din, her şeyden önce eşitsizlik üzerine inşa edilen mevcut düzenin sorunsuz ve kendiliğinden doğru olduğu düşüncesine hizmet ettiği, özel mülkiyeti kutsadığı için ekonomik eşitsizliği kurumsallaştırmaktadır.
Necip G.#28549333 bu güzel etkinliği yaptığından dolayı kendisine teşekkür ederim. İnceleme yapmamızı da istedi bizden eşgüdümlü olarak. Aslında etkinliğin amacı farklı türden kitaplar okumaktı. Yalnız benim vaktim olmadığından dolayı pek farklı tür okumaya fırsatım olmadı. Zaten okunanlar
"Reddettim" ve "Kabul Ettim"ler seni avam olmaktan ve anlayışsızlıktan kurtarmaz, toplumu da tanımalısın diyor, merhum Ali Şeriati...
Kitabın muhtevasına değinmeden önce akıllardan hiç eksilmemiş olan Ali Şeriati'ye dair bazı soruların cevabına değinmeyi borç bilirim kendime... Uzun süreden beri devam eden, sürgünlerle ve
Bir din insan ile Tanrı arasında bir ilişki kurduğu halde, bunu insanların ulaştıkları bilgi seviyesine ters düşecek ve hatta onlar tarafından inanılmaz bulunacak şekilde yapıyorsa, o din değil belki bir din taslağıdır. İnsanı sonsuz varlığa bağlamıyorsa, yine din değildir. Varsayımlardan ibaret olup insana nasıl hareket edeceğini göstermeyen bir inanç da din değildir.