Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahmet Y

Kendisini küçük düşürmelerine, ondan bir şeyler çalmalarına, ona yalan söylemelerine ve sömürmelerine göz yumma eğilimi, bir tanrının insanlar arasındaki utancı olabilir.
Sayfa 76 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Deha sahibi bir insan hiç çekilmez, en azından iki şeye daha sahip değilse; Şükran duygusuna ve saflığa.
Sayfa 77 - İş Bankası Kültür Yayınları
Cinsel aşka yönelik muazzam beklenti ve bu beklenti sırasındaki utanç, daha en baştan kadınların bütün perspektiflerini bozar
Sayfa 84 - İş Bankası Kültür Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belden aşağısı, insanın kendini kolay kolay bir tanrı zannetmeyişinin nedenidir.
Sayfa 89 - İş Bankası Kültür Yayınları
Ben de "Türkiye" diyorum!
Herkesin ağır ağır intihar edişinin "yaşam" diye adlandırıldığı yere devlet diyorum.
Sayfa 62 - Pinhan Yayınları, 1. Basım, Çev:Ahmet Cemal
Reklam
Platon'un aşk üstüne söyledikleri çok açıktır: Âşığın coşkusunda bir evrensellik tohumu olduğunu söyler. Aşığın deneyimi kendisinin İdea olarak adlandıracağı şeye doğru bir atılımdır. Sözgelimi, yalnızca güzel bir bedene hayran olurken bile, onu istesem de istemesem de, Güzel'in düşüncesine doğru ilerlerim. Ben de doğal olarak bütünüyle farklı terimlerle buna benzer bir şey düşünüyorum; bence aşkta, rastlantının saf tekilliğinden evrensel bir değer taşıyan bir öğeye geçme olasılığı var. Kendi başına ele alındığında yalnızca bir karşılaşmayla, neredeyse hiç önem taşımayan bir başlangıç noktasıyla, sadece benzerlikten değil, ayrıca farktan da hareketle, dünya deneyiminin yaşanabileceği öğrenilir. Hatta bunun için bazı şeylere katlanmak, acı çekmek bile kabullenilebilir. Oysa bugünün dünyasında herkesin kendi çıkarına göre hareket etmesi kanısı büyük ölçüde yaygındır. Dolayısıyla aşk bir karşı deneydir. Sadece karşılıklı olarak yarar saglayacak bir değiş tokuş olarak düşünülmezse ya da kâr getiren bir yatırım gibi önceden uzun uzadıya hesaplanmazsa, aşk gerçek anlamda rastlantıya duyulan güven halini alır. Farkı oluşturan şeyin temel deneyimine ve özünde, dünyanın farktan hareketle sınanabilecegi düşüncesine yaklaştırır bizi. Bu yüzden evrensel bir erimi vardır, olası evrensellige ilişkin kişisel bir deneyimdir ve felsefi açıdan çok önemlidir, gerçekten de Platon'dur bunu ilk sezen.
Sayfa 23 - Can Yayınları
Başka insanlara benzememekten daha korkunç ne olabilirdi?
Sayfa 120 - Dergah Yayınları, 15. Baskı
Aslında, Lacan'ın düşüncesi de aşkla ilgili felsefi ikircillikler arasında yer alır. Aşkın “cinsel ilişki eksikliğini gideren şey” olduğunu söylemek iki farklı şekilde anlaşılabilir. Daha bayağıca düşünülürse, aşkın düşsel olarak cinselliğin boşluğunu doldurduğu söylenebilir. Sonuçta, cinselliğin ne kadar harika olursa olsun - ne kadar harika
Sayfa 25 - Can Yayınları
Jacques Lacan bize cinsellikte aslında herkesin, hani denebilirse, kendi işine baktığını anımsatır. Elbette ötekinin bedeninin aracılığı söz konusudur, ama sonuçta zevk yalnız sizin zevkiniz olacaktır. Cinsellik birleştirmez, ayırır. Çıplak olmanız, ötekinin bedenine yapışmanız bir imgedir, düşsel bir tasarımdır. Gerçekteyse, zevk sizi ötekinden uzaklara, çok uzaklara götürür. Gerçek özseverdir, arada ki bağ düşseldir. Dolayısıyla, cinsel ilişki yoktur, diye bir sonuca varır Lacan. Bu formül büyük patırtı koparmıştır, çünkü o dönemde herkes tam da o “cinsel ilişkiler”den söz ediyordur. Cinsellikte cinsel ilişki yoksa, aşk cinsel ilişki eksikliğini gideren şeydir. Lacan aşkın cinsel ilişkinin kılık değiştirmiş hali oldugunu söylemez hiç de, onun söylediği cinsel ilişkinin olmadığı, aşkın bu ilişkisizligin yerini tutan şey olduğudur. Bu çok daha ilginç. Bu düşünce onu öznenin aşkta “ötekinin varlıgı”na erişmeye çabaladığını düşünmeye itmiştir. Aşkta özne kendinden öteye, özseverligin ötesine geçer. Cinsellikte, ötekinin aracılığıyla da olsa kendinizle ilişki içindesinizdir. Öteki sizin zevkin gerçekliğini keşfetmenizi sağlar. Buna karşılık, aşktaysa ötekinin aracılığı kendi başına değer taşır. İşte aşktaki karşılaşma budur: Ötekini olduğu haliyle sizinle birlikte var etmek için, ona doğru atılırsınız. Aşkın cinsellik gerçeği üstünde düşsel bir resim olduğu yönündeki, bütünüyle bayağı anlayıştan çok daha derin bir anlayıştır bu.
Sayfa 23 - Can Yayınları
Erkek özgürlüğünün efendisidir Onların efendisi de zamandır, Zamanı hatırladıklarında giderler gelirler.
Sayfa 11 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her nedenin bir çünküsü vardır, öyle değil mi?
Sayfa 18 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir imkân ve engel olarak dil
Bergson için dil, bir imkân olduğu kadar bir engeldir de: «En canlı düşünce, onu dile getiren ifadede donar» (1907: 81). Bergson'a göre dil, realiteyi sabitler ve bu suretle onun özünü meydana getiren hareketi ve değişimi görmemizi engeller.
Sayfa 30 - Paradigma Yayınları, 3. Baskı, Önsözden
Yanılgı yanılgı büyüyen bir zafer vardır :)
Henri Bergson, bu büyük filozof, bu büyük yazar, insanlık ailesinin büyük bir dostu idi. Onun yanılgısı beki de, insanların dostluğa lâyık olduğunu düşünmesiydi. Akıllı ruhların ve ideallerin birleşmesi için cân-ı gönülden gayret etti; bu birleşmenin, siyasal organizmaların ve güçlerin birliğinden önde tutulması gerektiğine inanıyordu; ama, gördüğü şey belki de tam tersiydi.
Sayfa 16 - Paradigma Yayınları, 3.Baskı, Paul Valèry"nin Bergsonun vefatı konuşmasından...
Erzurum"da kadın görme ihtimali :)
Hakikat şu ki, bu zelzele sayesinde ben Erzurum'da birkaç kadın yüzü görebildim.
Sayfa 91 - Dergah Yayınları
Hayat, ölümün şerefine yazılmış bir kasideden başka bir şey değildir.
Sayfa 98 - Dergah Yayınları
280 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.