Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği
Unamuno'nun Günlükler kitabı bu aralar okumak istediklerim arasında.
1000Kitap
1000Kitap
kitap incelemesinden başka yazar incelemesi de oluştursa keşke. Okudukça bir yazarın ruhu ile buluşmak sessiz bir sahilde dalgaları, bir ormanda rüzgarın, ağaçların fısıltısını dinlemek gibi. Kendi başımıza gürültüden uzak, bir ruhun yolculuğunu dinlemek bizi de
Çiçek Mutlu

Çiçek Mutlu

@Kiwifish
·
26 Aralık 2023 02:17
Unamuno
İspanyollar Akdeniz halkı oldukları için su, suyun ruh halini etkilemesi onlar için önemlidir. Cervantes Don Quixote romanında yeldeğirmenlerini sembol olarak kullanırken İspanya'nın o dönemde karşılaştığı siyasi sorunlara da gönderme yapmıştı. Benzer bir durum Unamuno için de geçerli olabilir mi?
Unamuno
İspanyollar Akdeniz halkı oldukları için su, suyun ruh halini etkilemesi onlar için önemlidir. Cervantes Don Quixote romanında yeldeğirmenlerini sembol olarak kullanırken İspanya'nın o dönemde karşılaştığı siyasi sorunlara da gönderme yapmıştı. Benzer bir durum Unamuno için de geçerli olabilir mi?
Reklam
Kadın ve Romancılık
Uzun yıllar bize en eski romanın 1605'de Quixote de la Mancha adıyla çıkan Cervantes'e ait Don Kişot romanı olduğu söylendi. Ama artık 1010 yılında Japonya'da saray nedimesi Murasaki Shikibu tarafından yazılan Genjinin Hikâyesi olduğunu biliyoruz. Murasaki Shikibu eserini Genji odası denilen bir odada kaleme almış. Türk edebiyatının ilk kadın roman yazarı Zafer Hanım. Aşkı Vatan adlı eseri 1877 yılında yayımlanmış. Zafer Hanım tek esere sahip olduğu için ilk kadın romancı ünvanı Fatma Aliye Hanım'a verilmiş. Fatma Aliye Hanım'ın beş romanı olduğu biliniyor. 1892'de yayımlanan ilk romanı Muhadarat kadının toplumdaki yerini anlatıyor.
Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap
Liste Babil.com'da Türkçe olarak yayınlanmış. Türkçesini bulamıyoruz. Küçük-büyük harf sıkıntısını düzeltmek isterdim lakin uğraşamayacağım, bu listeyi bulmak güç oldu. İngilizcesi ilgililere duyurulur arkadaşlar, buyurunuz. :) never let me go – kazuo ishiguro Beni Asla Bırakma Beni Asla Bırakma saturday – ian mcewan
Modern Edebiyata Dair Bir Not:
Modern Edebiyat'ın kurucusu edebiyattaki laik tutumdur.Yunan'a baktığımızda din ile edebiyatın iç içeliğini görürüz.Nitekim bu durum Don Quixote'ye kadar devam eder.Öncesinde İlahi Komedya'nın orijinalliği dahi esasında bu din-edebiyat birlikteliğinden kurtulamamıştır.Don Quixote'ye geldiğimizde metinde dinin yerini akıl alır ki Sancho sürekli Don Quixote'yi akla davet edici uyarıcı,uyandırıcı cümleler kurar.Modern Edebiyat,din ile edebiyatın iç içeliğinin,birlikteliğinin bozulmasının ürünüdür. Bu durum, kimi zaman yer yer Klasikler ve Modern Klasikler ayrımını da karşılamaktadır.
Bussgeld für ein konkretes Ziel "Personen, die ein sittliches oder religiöses Aergernis gegeben hatten, mussten der Kirche Sühngelder zahlen. So hat 1732 eine heißblütige Lohnsburgerin, die in der Kirche ihrer Nachbarin mit der Faust einen Stoß versetzte als Strafe ein Pfund Wachs oder 40 Kreuzer erlegen müssen." heimathaus.at/die-kirche-und-... "Ja, wenn es auch eine ausdrückliche Regel wäre, daß die Stallmeister sich schlagen müssen, während ihre Ritter kämpfen, so würde ich es doch nicht befolgen, sondern lieber die Strafe be- zahlen, die in solchem Falle auf die friedliebende Stallmeister gelegt ist; denn ich glaube doch wohl, daß die nicht mehr als etwa zwei Pfund Wachs betragen wird, was mich immer noch weniger kosten würde als die Lappen und Leinwand, die ich brauchte, mir den Kopf zu verbinden, den ich schon in zwei Stücke geschlagen" Don Quixote , s. 904
Reklam
:D
"»Dasjenige, welches von mir handelt«, sagte Don Quixote, »wird wohl nur wenige zufriedengestellt haben.« »Gerade umgekehrt: denn da ›stultorum infinitus est numerus‹*, so sind auch diejenigen unzählig, welche an dieser Historie Vergnügen finden." Cervantes, Don Quixote (Übersetzt von Ludwig Tieck, München Jubiläumausgabe, 2005, s. 800) *von Narren eine unendliche Zahl
Es gab viele Verbieger seines Werks, schreibt Ott in seinem Buch „Hölderlins Geister“ und nennt das „ideologisches Gegrapsche“. „Dazu gehört diese Matrix der triadischen Geschichtsvision. Es war einmal eine urgute alte Zeit, dann kommt die schreckliche Jetztzeit, und irgendwann kommt auf höherer Ebene wieder die frühe, harmonische Zeit. Das finden wir im Marxismus wieder, das finden wir in den 68er-Mythen wieder. Also wenn es diese Matrix nicht gäbe in seinem Werk, könnte man ihn auch nicht in so vollständig konträrer Weise vereinnahmen.“ deutschlandfunkkultur.de/zum-250-geburts... Es gibt, nach meiner Meinung, ein ähnlicher Konzept in Don Quixote ( Übersetzt von Ludwig Tieck, München Jubiläumausgabe, 2005, s.787) "Denn du mußt wissen, Sancho, käme die Wahrheit immer zu den Ohren der Fürsten, nackt und ohne das Gewand der Verschönerung, so würde ein anderes Jahrhundert sein, eine andere Zeit würde mehr als die unsrige für eine eiserne gelten, denn ich meine, daß wir die jetzt daseiende die übergoldete nennen können.
Dürüstlük denen şey -1-
Dürüst olmak, özü sözü bir olup hile ve ikiyüzlülükten uzak, erdemli davranışlar sergilemek demektir. Dürüstlük, insanî değerleri çürümemiş her toplum ve kültürde “adamlık nişanı” olmuştur. Dürüstlüğün göstergesi özde ve sözde doğruluktur. Sözde doğru olma hassasiyeti, kişilik mayamıza dürüstlük aşısı yapmak gibidir. Sözdeki doğruluk “öze ve
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.