Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ölümlerin en zalimcesi ?
"Her şeyin dibe vurduğu bir anda Don Quixote 'aklımda kendimi açlıktan ölmeye terk etmek vardı, tüm ölümlerin en zalimcesi' der. Ancak Sancho, yemeği ve yaşamayı seviyordur, o da 'hayatımı yemek yiyerek uzatacağım' der."
M.G.: Cervantes'in Don Quixote'unu kopya edip tekrar yazmanın edebiyat değil sanatsal bir eylem olduğunu söyleyebiliriz. Bolaňo Uzak Yıldız'ın önsözüne bunu koyarak, bize kendini topla, sıradan bir hikâyeye girmiyorsun, çok farklı bir edebiyatla karşı karşıya kalacaksın, diyor. A.T.: Bolano için merak unsurunu taze tutan bir yazar diyebiliriz. Meraklanmanın, olay örgüsünün ya da karakterin peşine düşmenin edebiyatta çok aradığım bir şey olduğunu söyleyemem. Ama bu doğal bir okur dürtüsü ve okuma arzusunu katladığı da bir gerçek.
Sayfa 18 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
M.G.: Pierre Menard, Borges'in bir öyküsünün kahramanı. "Borges'in öyküsü," dediğim anda duruyorum ve öykü olup olmadığını düşünüyorum. Çünkü hem öyle gibi hem de öykünün sınırlarının çok dışında metinler olduğu için Borges insanı bu ikileme sürüklüyor. Pierre Menard'da da Borges bir yazı yazıyor ve bunu Pierre Menard isimli yazarın bibliyografyası olarak okuyoruz. Böyle birisi gerçekte yok. Tamamen kurgusal bir karakter olmasına rağmen, Borges onun üzerine bir yazı kaleme almış. Eserin adı Don Quixote Yazarı Pierre Menard. Pierre Menard'ın Don Quixote'u baştan, cümle cümle tekrar yazmaya çalıştığını anlatıyor. Kelimesi kelimesine aynı iki paragrafı alt alta koyuyor Borges, birini Cervantes diğerini Pierre Menard yazdı ve ikisi birbirinden çok farklıdır diyor. Çünkü 1600'lerden 1900'lere neredeyse üç yüz yıl ve bir sürü içsavaş, iki büyük savaş geçmişken, "Don Quixote artık şövalye hikâyelerine inanmıyordu ve ya da tam tersi artık inanılmayan şövalye hikâyelerini kendisi canlandırmak için yollara düşüyordu ve bir tas alıp kafasına takmıştı," gibi bir cümleyi Cervantes'in kurmasıyla Pierre Menard'ın kurması arasında büyük fark olacağını söyleyerek algımızın sınırlarını zorluyor. Biz saf okurlar aradaki farkı düşünürken, üç yüz yıl içinde değişen insan kavramını göz önünde bulundurduğumuzda sahiden öyle olduğunu anlıyoruz. Sınıflar, tarih, kavramlar değişiyor ve Pierre Menard aynı metinleri tekrar yazarak başka bir iş yapmış oluyor.
Sayfa 17 - Can YayınlarıKitabı okudu
Don Quixote
Yitirdiği inancını savaşarak geri kazanmaya çalışıyor. Bu acıtırcasına gerekli ona… Evet! Bir şeye inanmak tutkusu! Birine inanmak!
"Bir şeyin ya da bir kişinin metinsel bir tutum güttüğünden söz etmek ga­rip görünebilir; ama bir yazın öğrencisi, Voltaire'in Candide'de eleştirdiği görüşü, hatta Cervantes'in Don Quijote'de hicvettiği gerçeklik kar­şısındaki tutumu anımsayacak olursa eğer, daha kolay anlayacaktır bu deyişi." "It may appear strange to speak about something or someone as holding a textual attitude, but a student of literature will understand the phrase more easily if he will recall the kind of view attacked by Voltaire in Candide, or even the attitude to reality satirized by Cervantes in Don Quixote."
Don Quixote Yazarı Pierre Menard
"Aslında giriştiğim iş zor değil," diye yazıyordu mektubunun başka bir yerinde. "Yalnız sona erdirmek için keşke ölümsüz olabilseydim."
Reklam
Bir aptalın donuk bilincinde yansıtılan dünyanın gururu ve zevki, gerçekte Cervantes'in Don Quixote'u sefil bir hapishanede yazarkenki bilinciyle karşılaştırıldığında oldukça acınasıdır.
Üç devle savaşıyoruz sevgili Sancho: Adaletsizlik, korku ve cehalet.
Cezayir Beylerbeyi iken, Kılıç Ali Paşa İnebahtı Deniz Savaşı'nda esir düşerek buraya getirilen Miguel Cervantes ile tanıştı. Cezayir'e getirildikten beş yıl sonra kaçmayı başaran Cervantes yakalanarak Kılıç Ali Paşa'nın huzuruna getirildi. Ali Paşa Cervantes'ten çok etkilenmiş olmalı ki, onu azat etti ve İspanya'ya dönmesine yetecek kadar para verdi. Cervantes, Don Quixote'nin "tutsağın hayatını ve maceralarını" anlattığı 32. Bölümü'nde Ali Paşa'nın bu inceliğine minnetini gösterdi.
Sayfa 61
" Her şeyden önce evlâdım, Tanrı'dan kork; çünkü bilgelik Tanrı korkusuyla başlar; bilge olursan da asla hata yapmazsın İkincisi, gözlerini kendine çevirip kendi kendini tanımaya çalış; varılması en zor olan bilgi budur. Kendini tanırsan, öküze özenen kurbağa gibi şişinmezsin; öyle bir şey yaparsan, çılgınlığın tavuskuşunun kuyruğuna, köyünde domuz beslediğini hatırlamak ise, tavuskuşunun çirkin ayaklarına benzer."
Reklam
"İki tür güzellik vardır: ruh güzelliği ve vücut güzelliği. Ruh güzelliği akılla, namusla, dürüstlükle, cömertlik ve terbiyeyle kendini gösterir; bütün bu meziyetler de çirkin bir adamda toplanmış olabilir. İnsan dikkatini vücut güzelliğine değil, bu güzelliğe yönelttiği zaman da, şiddetli derin bir aşk doğar.
277 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.