İşte ben orada, o anda, Rablerinin bu insanlara ne kadar yakın; inançlarının, yaşadıkları hayatla ne kadar kaynaşmış olduğunu fark ettim. İbadetleri onları, günlük olağan hayattan, işten güçten koparıp ayırmıyordu; tersine onun bir parçası durumundaydı; onlara hayatı unutturmuyor; Allah'ı hatırlatarak hayatın daha yoğun, daha derin bir duyarlık içinde yaşanmasını sağlıyordu. "Sizin, Tanrı'yı kendinize bu kadar yakın hissetmeniz," dedim, camiden çıkarken Şamlı dostuma, "ne kadar güzel, ne harikulade! Keşke ben de öyle hissedebilseydim'" " Başka nasıl olabilirdi ki, kardeşim? Kitabımızın dediği gibi; Allah, 'bize şahdamarımızdan da yakın' değil mi?"
Sayfa 171Kitabı okudu
Ebû Hüreyre"nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah şöyle buyurur: "Kim benim bir veli kuluma (dostuma) düşmanlık ederse, ben de ona harp ilân ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. (Sevince de) artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım..." (B6502 Buhârî, Rikâk, 38)
Reklam
Ebu Hureyre' nin rivayet ettiğine göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: " Yüce Allah şöyle buyuruyor: Kim benim bir veli kuluma( dostuma) düşmanlık ederse, ben de ona harp ilan ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerlede bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. ( Sevince de) artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım..." (B6502 Buhari,Rihak,38)
-"İtiraf edeyim, şahsi kanaatime göre güvenmek derken sadece en yakın dostuma güvenirim." -"Olabilir. Peki en iyi dostunuz kim?" -"Kendim. En yakın dostum kendim."
Sayfa 136
Bir gün beni baloya çağırmışlardı. Salona girdiğimde oradakilerden biri, bir tanıdık, bana selam vermedi. Ayrılırken bir dostuma dert yandım, bana şunu söyledi: 'Ne var bunda şaşacak? Mahsus yapmamıştır; orada olduğunuzun farkına varmamıştır.' Ben de cevap verdim: 'Hakaretin en kötüsü de bu zaten! Bana selam vermeyişi değil, benim orada olduğumun farkına varmayışı üzdü beni.'
Corona günleri :)
"Dostuma iyilik etmeyi onun bana iyilik etmesinden daha çok istemekle kalmam; kendine her yapacağı iyiliğin bana da iyilik olmasını isterim. Bana en büyük iyiliği kendine iyilik ettiği zaman etmiş olur. Bir yere gitmek ona hoş geliyor yahut bir işine yarıyorsa, uzakta olmasına bana yanımda olmasından daha tatlı gelir. Kaldı ki haberleşmek mümkün oldukça insan ayrı düşmüş de sayılmaz. Ben vaktiyle dostumdan ayrılmada fayda bile buldum. Birbirimizden uzaklaşmakla hayatımızı daha fazla doldurmuş, imkanlarımızı genişletmiş oluyorduk. Başka başka yerlerde, o benim için yaşıyor, keşfediyordu, ben onun için. Hayatın tadını bir aradaymışız gibi çıkarıyorduk. Hatta bir aradayken birimizden biri işsiz kalıyordu. O kadar kaynaşmıştık ki, ayrı ayrı yerlerde olmakla aramızdaki gönül birliği bir kat daha zenginleşiyordu."
Reklam
929 öğeden 751 ile 760 arasındakiler gösteriliyor.