Hayattan fazla bir şey istemiyordu Onun kahramanları da böyleydi. Balzac'ta bir kahraman hırslı ve iktidar düşkünüdür, güce duyduğu hırslı özlem açını yakar kavurur. Hiçbir şey ona yetmez; kahramanlarım hepsi doyumsuzdur, her biri dünya fatihi, bir devrimci, bir anarşist ve aynı zamanda bir tirandır. Hepsinde bir Napolyon mizacı vardır. Dostoyevski'nin kahramanları da ateşli ve coşkuludur, iradeleri dünyaya karşı çıkar ve en muazzam doyumsuzluk içinde gerçek yaşamdan hakiki yaşama uzanır; vatandaş ve insan olmak istemezler, bilakis her birinde tehlikeli gururun verdiği huşudan dolayı bır kurtarıcı olma kıvılcımı parıldar.
İnsan yeterli olanla yetinmeyi bilseydi, yeterince şeye sahip olurdum Ama durum böyle olmayınca ne kadar büyük olursa olsun, Hangi zenginlik doyurabilir beni?
Lucilius, Satirler, V
eşyalarımız
Evdeki düzen, kimilerine göre gereksiz bir takıntı, bana göreyse Allah’ın ikramı olan eşyaya saygıdır. Kıymet bilmektir. Horlama- mak, küçümsememek, ömrünü uzatmak için yardım etmektir.
İnsanın bu hürmeti 30-40 yıllık masasından, sehpasından, 15-20 yıllık eşarbından, çantasından belli olur; düşünceme göre.
Bir şeyi almak varlıklı
Bazı beyefendiler, kişisel öfke ve doyumsuzluk, daha doğrusu ülküler açısından doyumsuzluk yaşadığı durumlarda kibriti eline alıp hiç düşünmeden önüne ne çıkarsa tutuşturmaya hazır bir ruh hali içindeler.