Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Süleyman Şah
Süleyman Şah'ın ve Selçuklu kumandanlarının hayal ettiklerini, en büyük Türk hükümdarlarından biri olan Fatih Sultan Mehmed Han, 373 yıl sonra 29 Mayıs 1453'te bunu hakikat yapmıştır. Süleyman Şah, 1082'de Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos ile bir antlaşma yaparak Kocaeli Yarımadası'nda ve Üsküdar'a yakın Drakon Çayı'nı hudut tayin etmişti. Daha önce fetheylemiş olduğu ülkelerine 1085'te dönerken yerine vekil olarak Ebülkasım'ı bıraktı. Torosların güneyinde yeni akınlara başladı. Bizanslıların elinde bulunan Tarsus, Anzarva, Misis ve Urfa'yı aldı. Ondan sonra Halep'e hücum etti.
Reklam
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Barut imali ve top dökümünde yaşanan büyük gelişmeler sonrasında ateşli silahlar varlıklarını 1450'lerden itibaren muhasaralarda göstermeye başladı. 1453'te İstanbul'un fethinin açık bir şekilde ortaya koyduğu gibi eski kinetik enerjili muhasara aletlerine göre inşa edilmiş taştan yüksek ve ince kale surları hem yeni toplara iyi bir hedef teşkil etmekte, hem de gülle çarptığında surun kendi ağırlığı yüzünden çökmekteydi. Ayrıca surlar üzerlerine ağır topların yerleştirilip ateş etmesine de müsait değildi.
Sayfa 130 - Doğu Kütüphanesi YayınlarıKitabı okudu
·
Puan vermedi
Dünya 1453'te Başladı!
“Latin külâhı görmektense Türk sarığını yeğleriz.” Konstantinopol, 1453 “Zulüm 1453’te başladı.” İstanbul, 2013 ….. Kızıl Elma simgesine adanan bir ömür. İnsan ruhlu şehirlerin yaşanmışlığı altında fark edilemeyen o manevi baskı, tüm kadim şehirlerin öz benliğinde hissedilir. Atina’dan, İskenderiye’ye, Semerkand'dan Eriha'ya, Şam’dan
Dünyanın İlk Günü 1453
Dünyanın İlk Günü 1453Beyazıt Akman · Kopernik Kitap · 20193,323 okunma
Kilise özellikle 1453'te Konstantinopolis'in düşmesinden sonra, Bizanslılarla olan bağları vurgulamaya uğraştı hatta Moskova'nın "üçüncü Roma" olduğuna dair saçma bir iddiayı ortaya atmaya başladı.
1400'de Dünya, Moskova'nın YükselişiKitabı okudu
Reklam
Bir varmış bir yokmuş... “Gerçeklerin, bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.” avuntusu üzerine; 1453 İstanbul’un fethi! Bir çağ kapandı yeni bir çağ açıldı! İlkokuldan beri sorgulayıp, zihnimde oturtamazdım bu düşünceyi ama sınavlarda çıkıyordu, ezberledik. Sadece Osmanlı Devleti’nin yükselme devri başladı deselerdi anlayacaktım. Türk
Yüzlerce rahip, keşiş, rahibe ve sıradan insan Kutsal Hikmet Kilisesi'ne yani Ayasofya'ya, son kez akşam duası etmek için toplandı. 29 Mayıs 1453'te, sabahın erken saatlerinde, Türk borazanları ve davullarının sesleri yankılanırken saldırı başladı. Askerler kendilerini, topların yıktığı duvarlardan içeri atıyorlardı. Mehmet'in ordusunun sadık, elit birlikleri Hıristiyan-doğan köleler olan Yeniçeriler, mükemmel bir formasyonda savunmayı ezmeye başladı. Türkler aralıklardan içeri Sızıyor, sakince öldürerek ilerliyorlardı. Aya Sofya'da rahipler, saldırgan lar ihtişamlı kapıları kırarken ayinlerine devam ediyorlardı, askerler içeri girince tapınanları, atlara ulaştıklarında da rahipleri öldürdüler, bu rahipler son ayinin bitimine dek tapınmaya devam etmişlerdi. Konstantin esir alınmamaya kararlıydı, tüm imparator nişanlarını (morları ve kartalları) çıkardığı ve kendini en zorlu dövüşün ortasına attığı ve saniyeler içinde darbelerden öldüğü söylenir.
Sayfa 253 - yakamoz
İmparatorluklar benzer bir süre boyunca ayakta kalabildiler. Merkez İtalya'da önemsiz şehirliler olarak başlayan Romalılar, hem göçmenleri kendilerine çekerek hem de harikulade başarılı ve kanlı askeri seferlerine bağlı olarak büyüdüler. Egemenliğe yükselişleri, İskender'in kart yerinden sonra kurulan Yunan krallıklarının dağılması ve Kuzey Afrika'daki rakipleri, Kartaca'nın MÖ 149-6'daki yıkımıyla başladı. Yetmiş yıl önce, Çin'in ilk imparatoru, bölgedeki savaşan devletleri birleştirmişti. Romalılar iki imparatorluğa bölünecekti: MS 400'de dağılan Batı Bizans ve Konstantinopolis'in 1453'te Osmanlı Türklerinin eline düşmesiyle dağılan Doğu (Bizans). Han İmparatorluğu MÖ 220'de yok olmuştu, gerçi birleşmiş Çin gerçekten 317'de dağıldı. (Bu örnek bile işgallerden daha az zarar gören ve kültürel olarak daha muhafazakar olan güney yarısı, uzun süre ayakta kalan Doğu Roma İmparatorluğu'yla karşılaştırılabiliyor)
Sayfa 132Kitabı okudu
1450'liler
1453'te Osmanlı Türklerinin Konstantinopolis'i almasıyla tarihi Doğu Roma İmparatorluğu son buldu ve Fransa'yla Ingiltere Yüzyıl Savaşları'nı nihayet sonlandırdı. 1450'ler hatırı başka olaylarla da doluydu: Kolomb ve onun müstakbel velinimetleri Isabel ve Fernando doğdular (1451-52), Johannes Gutenberg'in matbaada basılmış İnciller'i yayılmaya başladı ve Madeira'da ilk şeker yetiştirildi. Bu on yıl içinde ayrıca 1454'teki Lodi Barışı'yla Kuzey Italya'nın dört büyük gücü (Venedik, Cenova, Floransa ve Milano) arasında bir yüzyıl kadar süren çatışmaya, "Italyan Yüzyıl Savaşları"na son verilmişti.