2. Dünya Savaşı' nda Polonya' dan bir görünüm ..
Tifodan ölenlerin sayısı o kadar fazlaydı ki cesetleri aynı hızda gömmenin imkanı yoktu. Fakat cesetler kesinlikle evlerin içinde de bırakılamazdı. Sonunda geçici bir çözüm bulundu: Ölülerin giysileri çıkarılıyor -yaşayanlar için ölülerin üzerinde bırakılamayacak kadar değerliydi bunlar- ve cesetler üzerleri gazetelerle örtülüp dışarı, kaldırıma bırakılıyordu. Çoğu zaman, Konseyin araçları bunları toplamaya gelip hepsini mezarlıktaki toplu mezarlara götürünceye kadar günlerce kaldırımda bekliyorlardı. Kateden eve yaptığım akşam yolculuğunu bu denli korkunç hale getiren, tifodan ve açlıktan ölenlerin cesetleriydi.
Sayfa 7 - Everest Yayınları 1. Baskı 2003
Dünya giderek küresel bir görünüm kazandıkça ayrımcılık da giderek daha vahşi bir görünüm sergiliyor.
Reklam
Hikayeci: Leonid Andreyev
...Hiç kimse, artık geldiği gibi geri dönmüyordu. Hep aynı korkunç gölge, ruhlarının üzerine çöküyor, eski, tanıdık dünyaya yeni bir görünüm veriyordu.
Sayfa 14 - Kafe Kültür Yayınları, 1. Baskı: Şubat 2015, İstanbulKitabı okuyor
Fizikî dünya ile zihn aktüel ve aktüel olmaması bakımından birbirinden farklıdır. Mahiyet bakımından arada fark yoktur. Tanrı da, aktüel ve potansiyel bütün nitelikleri kendinde toplamasıyla, birbirinden farklı iki dünyayı bir araya getirir. Tanrı düşüncesi, doğal olarak insandaki iki farklı dünyayı bir araya getirdiği için, idealar dünyası ile fiziksel dünya arasındaki gediği kapatır. Aradaki mesafeyi kapatan Tanrı ile fizikî dünya ve insan, mahiyet bakımından birbirinden farklı değildir. Bunlar âdeta rasyonel bir bünyedir. Bunlar arasında mahiyet bakımından bir fark olmamakla birlikte, görünüm ve nicelik bakımından da mevcut ayrılık, zihinsel faaliyetle telafi edilebilmektedir.
Kilisenin 19 yüzyılın düşünce atmosferine hakim olan pozitivizm kilisenin rolünü üstlenir bir görünüm taşıyordu. Kutsal metinin yerini doğa, rahipliğin yerine de bilim adamları almıştı. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu din adamları yerine bilim adamları belirlemeye başlamıştı. Kilise ve iktidar arasındaki ilişkiye bir üçüncü eklenmişti, kilisenin yerine bilim adamı almış ve yeni dünya bilim- iktidar ve kapitalizm üçgeninde şekillenmeye başlamıştı...
Sayfa 226Kitabı okudu
VIII
'' Aslında iki dünya görüşü vardır,'' diye yanıt verdi. '' Biri, küçüğü, insanlarınki, durmadan değişen, avaz avaz bağırıp ortalığı velveleye veren, çırpınan, aşağıda gördüğünüz gibi ahmaklar topluluğu gibi bayağı olan benimsenmiş olan. Öbürü; ölümsüz olanı, bizi kuşatan görünüm ve bizi aydınlatan mavi gökyüzü gibi, bütün çevremizde ve üzerimizdedir.''
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
286 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.