Günde bir saat kitap okumak ortalama 40 sayfadan haftada 280 sayfalık bir kitap eder, yılda 280 sayfalık 52 kitap...
Yirmi dört saatin birini okumaya ayırman, düşünce biçimini, kendini ifade etme şeklini, dünyaya bakış açını derinlemesine etkiler. Farklı dünyalar yaşamayı, farklı insanların gözünden hayata bakmayı öğrenirsin.
Mükemmel bir insan olamazsın ama düşünen, hayal kuran, empati becerisi gelişmiş, kendini dinletmeyi başarabilen bir insan olursun.
Değmez mi?
|..Nilgün Marmara'nın "Beklentim yokmuş gibi davranıp, içime dünyalar kadar umudu sığdırmaktan yoruldum." dediği yerden yolumuz en az bir kere geçmiştir..|
"İnsanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir. Yoksa hepimiz aynıyız, etten ve kemikten oluşmuş bedenleriz. Bizi birbirimizden ayıran tek şey kalplerimizin özelliğidir. Eğer temiz ve güzel bir kalbiniz varsa, bu dışınıza yansır. Fakat kararmış, herkesin kötülüğünü isteyen, kıskanç biriyseniz, kalbinizin kötülüğü yine yüzünüze yansır. Ve dünyalar güzeli olsanız bile, kalbinizin karanlığı güzelliğinize gölge düşürecektir."
Ne de olsa bu uygulamayı hiçbir yakınım kullanmıyor ve bu yazdıklarımı göremeyecekler. Bu yüzden burada içimi boşaltmak istiyorum. Şu an bu satırları ağlayarak yazıyorum. Çünkü çok yoruldum. İnsanlar beni çok yordu. Artık hiçkimseye güvenemiyorum. Sürekli en değer verdiğim, onlar için çok fazla fedakarlıklar yaptığım yakınlarım tarafından darbe
“Tenime ilk kez bir erkek eli değdiği zaman cennetten bir kapı açılır, gülüşü tenime dokununca dünyalar benim olur ve bütün ömrümü ona adarım sanmıştım. Vücuduma bıraktığı tohumun her zerresinin hayat boyu birlikte takipçisi oluruz; kimse kırıp incitmesin diye gözümüzden sakınıp en iyi okulların en iyi sınıflarında yer alması için canımızı dişimize takarız demiştim.
Nereden bilirdim ki bu dünyanın Günahkârlar Sarayı’na tahsis edildiğini...”
Üniversiteli delikanlı Kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç. Tribünsüz minik bir salon.. Seyircilerle oyuncular arasında sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..
Delikanlı bu tatlı bu güzel bu dünyalar şirini kızı ilk defa görüyordu takımda.. Hoşlandığını fena halde hoşlandığını hissetti. Az sonra bir şeyi
Değerli arkadaşlarım;
Bildiğiniz üzere İthaki Bilimkurgu Klasikleri Serisi yoluna baş koymuş biriyim. Çoğunlukla özelden mesaj yazan okurlar bu kitaplarla ilgili fikrimi almak istiyor. Her yazan kişiye sonuna kadar bildiklerimi aktarmaya çalışıyorum elbette. Fakat fark ettiğim üzere, genelde listeyi bilmedikleri için kitapları araştıramıyorlar ve
Hep merak ediyoruz, "İnsansız dünya nasıldı," diye. Peki şunu hiç düşündünüz mü: Dünyasız insan nasıl olurdu? Kulağa garip geliyor değil mi? Gelmesin! Ona doğru sürükleniyoruz çünkü!
Dünyada yaşam milyonlarca yıl önce başladı ve insan dünyaya geldi... Milyonlarca yıldır varlığına devam eden birçok canlı bir bir yok olmaya başladı.
Günde bir saat kitap okumak ortalama 40 sayfadan haftada 280 sayfalık bir kitap eder, yılda 280 sayfalık 52 kitap...
Yirmi dört saatin birini okumaya ayırman, düşünce biçimini, kendini ifade etme şeklini, dünyaya bakış açını derinlemesine etkiler. Farklı dünyalar yaşamayı, farklı insanların gözünden hayata bakmayı öğrenirsin.
Mükemmel bir insan olamazsın ama düşünen, hayal kuran, empati becerisi gelişmiş, kendini dinletmeyi başarabilen bir insan olursun.
Değmez mi?