Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O nasıl maceraydı , o nasıl "düş"tü Çevresine ihtilal kuzgunları üşüştü Ay görünce düzenli ışıyan gözlerini Hıçkırıklı bir mendil gökten kıyıya düştü Öyle maktul bir esaret boşaldı ki doğudan Köleler ata bindi ; sultanlar yaya düştü Nuyageva bir gümüştü , tılsımlı bir gülüştü.
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Geceye şiir..
Boş Ümit Rubaisi Hüsrev Hatemi Aşk neydi ki...Bir hayaldi,yahut Düş'tü Bir sırça kadehti aşk,elimden düştü Yıllarca yüreklerde vefa ummuştum Birden görüverdim ki,yürekler boştu
Reklam
O nasıl maceraydı, o nasıl "düş"tü Çevresine ihtilâl kuzgunları üşüştü Ay görünce düzenli ışıyan gözlerini Hıçkırıklı bir mendil gökten kıyıya düştü Öyle maktul bir esaret boşaldı ki doğudan Köleler ata bindi; sultanlar yaya düştü Nuyageva bir gümüştü, tılsımlı bir gülüştü
Sayfa 16 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Einstein
Einstein Amerika’ya gittikten sonra verimliliği birdenbire düşer. Buna anlam veremezler. Einstein gittiğinde, “Diğer öğ renciler rahatsız etmeyecek, Bay Einstein ne isterse yapsm,” denilerek ona özel bir çalışma alanı ve iki de sekreter verilmiş tir. Bu verimliliğin düşüşü rektörün dikkatini çeker ve bir gün Einstein ın ziyaretine gider. “Bay Einstein, siz Almanya’dayken müthiş verimli bir adamdınız. Buraya gelince veriminiz düş tü,” der. Einstein, “Tabiî, çünkü siz beni bir odaya kapattınız. Kimse yanıma gelemiyor. Berlin’deki fikirler nerede ortaya çıktı söyleyeyim; üniversitenin kantininde, çünkü öğrencilerle soh bet esnasında ne fikirler doğuyor,” der.
Nuyageva ...
O nasıl maceraydı, o nasıl "düş"tü Çevresine ihtilâl kuzgunları üşüştü Ay görünce düzenli ışıyan gözlerini Hıçkırıklı bir mendil gökten kıyıya düştü Öyle maktul bir esaret boşaldı ki doğudan Köleler ata bindi; sultanlar yaya düştü Nuyageva bir gümüştü, tılsımlı bir gülüştü...
Reklam
Bundan iki bin yıl önce, uzak bir ülkede, düşlere inanan bir adamı kuyuya attılar ve onu esir gibi sattılar. Bizim ülkenin tüccarları onu satın aldılar ve Mısır'a götürdüler. Ve hepimiz biliyoruz ki düşlere inanan kimse onları yorumlamasını da bilir." "Ama her zaman gerçekleştirmeyi başaramaz onları," diye düşündü delikanlı, yaşlı çingene kadını anımsayarak. "Firavun'un gördüğü, –çirkin ve cılız ineklerin, güzel ve semiz yedi tane ineği yediği– düş sayesinde bu adam, Mısır'ı kıtlıktan kurtardı. Adı Yusuf'tu bu adamın. Bir yabancı ülkede senin gibi o da yabancıydı ve aşağı yukarı senin yaşındaydı." Sessizlik uzadı. Yaşlı adamın bakışı soğuktu. "Her zaman geleneğe uyarız biz," diye sözlerini sürdürdü yaşlı adam. "Gelenek, Mısır'ı açlıktan kurtardı o zaman ve halkını bütün halkların en zengini yaptı. İnsanların çölü nasıl geçeceklerini ve kızlarını nasıl evlendireceklerini gelenek öğretir. Gelenek, bir vahanın tarafsız bölge olduğunu söyler, çünkü iki tarafın da kendi vahası vardır ve bu yüzden iki taraf da savunmasızdır." Yaşlı adam konuşurken kimse ağzını açıp tek sözcük söylemedi. "Ama gelenek bize çölün mesajlarına inanmamızı da söyler. Bildiğimiz her şeyi bize çöl öğretmiştir."
Bozkurt; Türk uruklarının en büyük töz (totem)lerinden biridir. Hun Türklerinin bir kolu olan Tu-cje'ler, kurt'tan türediklerine inanırdı. "Büyük dedelerini kurt, kendi yavrularıyle birlikte güdüyor, inine götürerek besleyip büyütüyor". Bu yüzden bayrakların üzerine kurt kafası bulundururlardı Türk kabilelerinde, kurttan geliş
Sayfa 135 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
O nasıl maceraydı, o nasıl "düş" tü Çevresine ihtilâl kuzgunları üşüştü Ay görünce düzenli ışıyan gözlerini Hıçkırıklı bir mendil gökten kıyıya düştü Öyle maktul bir esaret boşaldı ki doğudan Köleler ata bindi; sultanlar yaya düştü Nuyageva bir gümüştü, tılsımlı bir gülüştü
293 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.