Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ayrı ayrı düşündüren ve her karakterde farklı bir kişilige bürüneceğiniz bir kitap.Fransa'nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken duyduğu arya söyleyen sesi izleyerek tanımadığı insanların marazi hayatlanna dalan bir gezgin; patronuna kölece bağlılığı yüzünden korkunç bir eyleme sürüklenen karanlık, itici ve yabani bir hizmetçi: 1810 yılında İspanya'da ki savaşta yaralanan, düşman bir ülkede amansız bir hayatta kalma mücadelesine girişen bir Fransız albay: 1918 yılının bir yaz gecesi Leman gölünde bulunup kurtanılan, ancak sonra yüreğini kavuran yurt özlemine yenik düşen bir Rus savaş esiri; yaşıtlan üniversiteye giderken halâ liseye devam eden avare bir gencin öğretmeninin otoritesine isyan ettikten sonra ödediği ağır bedel. Zweig bu öykülerde insanı insanlıktan çıkarp en uç noktalara sürükleyen deneyimlerin izini sürerken, bizi de ister istemez karakterlerinin ruh çalkantılarının içine çekiyor. Kitap 73 sayfa ama 730 sayfa olsa yine okunurdu..
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,6bin okunma
552 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yazar John Brunner'ın 1972 yılında yazdığı Koyunlar Yukarı Bakar; güneş, ay ve yıldızların görünmeyeceği ölçüde hava kirliliğinin yaşandığı,insanların filtreli maskeler kullanmadan açık havaya çıkmadığı, zehirli maddeler sebebiyle suların içilmediği, tarım alanlarının toksik zehirlere maruz kalması ile ekinlerin yetişmediği, organik
Koyunlar Yukarı Bakar
Koyunlar Yukarı BakarJohn Brunner · İthaki Yayınları · 202258 okunma
Reklam
139 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Camus'a ilgi duyuyorsanız, mutlaka okumalısınız bu eseri. İçindekiler;
Tersi ve Yüzü
Tersi ve Yüzü
Bir Alman Dosta Mektuplar
Bir Alman Dosta Mektuplar
Die Stummen - Der Gast
Die Stummen - Der Gast
olup Camus'un üç kitabını da birden okumuş oluyorsunuz. Bunların haricinde bir kaç konuşması ve hiçbir yerde bulamadığım korkunç bir kısa hikaye daha var. O hikayede sıkıcı bulduğu evinden ve anne babasından uzaklaşmak isteyen bir delikanlıya bir rahip vasıtası ile Katolik kilisesi sahip çıkar. Protestan olan genç, Katolik olmakla kalmaz, misyoner eğitimi de alır ve tuzdan bir şehirde yaşayan ve yabancıları öldüren bir kavme gönderilir. Orada esir edilip başka işkenceler yanında dili de kesilen misyoner yine din değiştirir ve hizmet etmesi gereken fetişe gönüllü olarak tapmaya başlar. Ama bu kavmi hala Katolikleştirmek için gelecek olan rahip ve garnizonu da düşman ilan eder kendine. Rahibin garnizondan önce bir rehber ile çıkıp gelecek olması işine gelir çünkü garnizonun koruması altında olmayacaktır. Bu hikayede Camus müthiş bir Tanrı, din ve katolisizm eleştirisi yapıyor. Türkçesi var mı bilmiyorum. Almanca okuyan birisi iseniz hiç kaçırmayın bu zengin kitabı... Kitapla kalın...
Kleine Prosa
Kleine ProsaAlbert Camus · Rowohlt Verlag · 03 okunma
336 syf.
7/10 puan verdi
Büyü gücünüz yoksa bir krallığa hükmedemezsiniz. İşte bu yüzden kendini her bakımdan yetersiz gören ve kralına kraliyet semerleri hediye eden bir kraliçe var. Buna rağmen altın Auren'e düşman.E Midas ne yapsın, sefasını sürmesin mi? Giriş kısmındaki sahne hariç smut yok, o da kitaba bedel zaten. Krallıklar arasındaki güç savaşları, semerler arasındaki kıskançlıklar derken tempo düştü. Sonrasında da ara ki Midas'ı bulasın. Kitaba korsanların da katılmasıyla hareketlendi ve olaylar farklı bir yöne kaydı. O yüzden ikinci kitaba mutlaka devam edilmeli. Anlatım güzel, akıyor kitap. Tempo inişli çıkışlı. Midas'ı farklı bir bakış açısı ile ele almış, beğenmedim dersem yalan olur. Biz üç kardeş
GuGi
GuGi
ve
Rüya
Rüya
ile yine kitabı eğlenceli hale getirerek komutan kim, Midas nerde acaba diye diye binbir tahminle bitirdik. O yüzden şahsım adına keyifli bir okuma deneyimi oldu. Tavsiye kısmına gelirsek şans verilebilir.
Tutsak
TutsakRaven Kennedy · Ren Kitap · 2023253 okunma
191 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İnsanlar çoğu zaman, sosyal konum farkından dolayı; içinde bulundukları ortamları, ortamların özelliklerini ve kendi davranışlarını doğru olarak kabul eder. Farklı düşüncede, kültürde olan insanları ise ÖTEKİ'leştirmeye başlar. Ana karakterimiz olan Golyadkin'in, kişilik bölünmesini ve bölünen bilincin yarattığı yaşamı oldukça etkili bir şekilde konu ediniyor Dostoyevski. Sıradan bir memur olan Golyadkin, çevresindeki insanlar tarafından dışlanmamak için onlara benzeme konusunda oldukça çaba göstermesine rağmen bu çevreye kabul edilmiyor ve dışlanıyor. Toplum tarafından dışlanan Golyadkin, "Onlardan biri olsaydım nasıl olurdum?" "Onlara benzemek için neler yapmalıyım?" gibi soruların yanıtlarını içsel bir tartışmayla birlikte bulmaya çalışıyor. Bu esnada Golyadkin; ona tıpatıp ikizi gibi benzeyen, kıyafetleri bile aynı olan "ÖTEKİ"yle karşılaşıyor. Bence ikizi(öteki), ruhen hasta olan Golyadkin'in kafasında kurduğu, toplumdaki kuralların tümünü iyi bilen ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden sembolik bir karakterden başka bir şey değil. Golyadkin, sahip olmak isteyip olamadığı duyguları ikizine yüklemeye başlıyor. Belirli bir süre sonra ikizinin varlığından rahatsız olup, kıskanarak onu kendine düşman ediniyor. Golyadkin'in ötekibenliği ve Golyadkin arasındaki mücadeleleri ele alan bu kitap; kendi iç savaşımızı, görmek isteyip yok saydığımız öteki tarafımızı görmemizi sağlıyor.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Öteki
Öteki
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 201922,2bin okunma
576 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
8/10
Bir kitap serisini daha bitirmiş bulunuyorum.Yayında ve yapımda emeği geçen bütün herkese teşekkür ederken hemen yorumuma geçeyim. Üçüncü kitap diğer kitaplardan da bildiğimiz bir sosyal medya fenomeni Stella ve Güvenlik Şirketi Ceosu Christian’ın kitabı.Stella bir önceki kitapta Christianın sahibi olduğu bir binaya taşınmıştı ve bazı tüyolar
Çarpık Yalanlar
Çarpık YalanlarAna Huang · Martı Yayınları · 20231,252 okunma
Reklam
416 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hush Hush 1 - Fısıltı İlk okuduğum Wattpad kitabı denebilir. Uzun zaman önce okuduktan sonra tekrar okudum. İlk okuduğumda resmen büyülenmiştim, çünkü o zamanlar doğru düzgün bir şey okumuyordum ve bu benim için hem akıcı hemde beni oyaladığı için çok beğenerek ve soluksuz okumuştum. Uzun yıllar sonra tekrar okudum ve çokta abartılacak bir kitap olmadığını fark ettim ama o zamanlar sorsalar en sevdiğim kitap derdim. Farklı bir evreni ve konusu vardı benim için. Konusu; Dünyaya düşen kovulmuş bir melek ve ona aşık olacağını bilmeden bu dünyaya atılan Nora Gray. Kitapta birbirlerine ezelden beri düşman olan Melekler ve Nefillerin savaşlarını da okuyoruz, bence kitapta bunlara daha çok değinseydi daha güzel bir kitap olabilirdi, hatta evren o kadar güzel ki bence konuya daha odaklanılsaydı Harry Potter serisi gibi övülürdü diye düşünüyorum. Kitap daha çok Nora ve Patch’in aşkının üzerine düşülmüştü. Ona rağmen güzel bir kitaptı. Tam bir wattpad kitabıydı klişe ve biraz cringe sahneler olan bir kitaptı… Eğer pekte bunlara takmayacaksanız sizin için güzel bir seri olabilir.
Fısıltı
FısıltıBecca Fitzpatrick · Pegasus Yayıncılık · 201512bin okunma
464 syf.
8/10 puan verdi
Tanrım Finn, sen ne kadar zerzevat bir adamsın!! Senin kadar kaypak,yavşak, rezil bir adam görmedim. İnanılmaz sinir oldum okurken. Grace'e yapmadığını bırakmadın utanmadan etrafında pali gibi dolaşıyorsun. Hele o Autumn sinsi yılan düşman yapmaz yaptığını. Grace'in annesi Finn'in annesi olmalıymış, o kadar şey yaşamışsın kızına daha çok destek verip yanında olmalıydın.Ve Jackson, insanları yaftalamak ne kadar kolay ve hiçbir şey göründüğü gibi değildirin mükemmel bir örneği olmuş. Çok sevdim seni, ummadığın taş baş yarar işte. Ne kadar sinir olarak ve üzülerek okusam da beğenerek okudum. Empati kurmamak elde değildi.Birçok duyguyu karmaşa yaratmadan aktarabilmiş.Yazar benim için okuduğum iki kitabından sonra ağır drama kraliçesiydi ama bu kitabında dengeyi güzel tutturmuş, ruhsal çöküntü yaşamadım. İki kırılgan ve yaralı çift, ne kadar güzel tamamladılar birbirlerini. Annelik, aşk, sadakat, dostluk ve aile gibi birçok kavramı çok gerçekçi ve büyük bir ustalıkla sunmuş bizlere. Fakat Grace'in yaşı ve 15 yıllık evliliği, ya çeviriden kaynaklı ya da yazardan bilemiyorum ama dikkatimi çekti. Neyse o kadar kusur kadı kızında da olur. Yaşadığımız hayata şükürler olsun ya da sadece ben değilmişim diyebilmenizi sağlayan bir kitaptı, tavsiye ederim.
Yüz Karası
Yüz KarasıBrittainy C. Cherry · Martı Yayınları · 20222,171 okunma
79 syf.
·
Puan vermedi
Tuğrul süleyman ve ben Toplasan üç beş kişi ederdik Ruhumuzda çocuk telaşı ile O kilise benim o sinagog senin "Azat buzat beni cennet kapısında gözet." diye Kuşları umarsızca azad ederdik Ama bilmezdik gök ve mavi bize düşman İnsanların bu hazin şehirle birlikte çürüdüğünü Para kazandıkmı çılgına döner Günümüzü gün ederdik sabah akşam Yaşam denen bu kavgada epeyce yorulduk Çocuk bedenlerimiz insanlık denen fil ordusu tarafından ezildi Ruhumuz her gün kaybetti kuşlarımız gibi Ama yüzümüz her daim masumiyet tablosu Kimseler gelmedi azad etmedi Kuşlarımız elimizde kaldı be abi Herşeyimizle birlikte Yabani güvercinlere döndük.. Hala insanlığını yaşatan güzel insanlara bu kitabı tavsiye ederim keyifli okumalar dilerim
Kuşlar da Gitti
Kuşlar da GittiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202213,7bin okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Aile Bağları Kitap İncelemesi
Bahsi geçen kitap Can Yayınları'nın KISAMODERN serisinin bir üyesi. 66 sayfadan oluşan gerçekten "kısa" diyebileceğimiz bir kitap. Yazarın dili çok akıcı ve tek oturuşta kitabı bitirmenize müsade eden bir anlatımı var. Bu kısacık sayfa sayısında çok bir olay yaşanmasını beklemenin doğru olmayacağı gibi kitap olay örgüsü üzerine
Aile Bağları
Aile BağlarıIrene Némirovsky · Can Yayınları · 2020196 okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.