Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"İyi de Martin eğer öyleyse, söylediğin gibi bütün kapılar kapalıysa büyük yazarlar nasıl ortaya çıkıyor?" "İmkansızı başararak. Öylesine parlak, öylesine olağanüstü eserler ortaya koyuyorlar ki onlara karşı çıkanı küle çeviriyorlar. Mucize kabili geliyor, binde bir ihtimali gerçekleştiriyorlar. Çünkü onlar Carlyle'ın yaralı devleri, zapt edilmez kişiler. İşte benim de yapmam gereken bu, imkansızı gerçekleştirmek." "Ya başaramazsan? Beni de düşün Martin!" "Başaramazsam, öyle mi? Başaramazsam editör olurum, sen de editör karısı olursun."
Sayfa 308 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Duygularınız, gerçekler değildir! Hatta, duygularınız, düşün­ celerinizin aynası olmak dışında, anlamsızdır da.
Reklam
"Ben sana tüm varlığınla âşık oldum,her şeyinle çünkü sen âşık olunabilecek bir kadınsın ama sen eğer acıların olmasaydı asla bana âşık olmazdın."Daha fazla şaşırdım."Öyle bakma,kastettiğim çok farklı.Bütün bunların dışında bak bana,anlamadığını düşün.Bir adam;içine kapanık,asla konuşmuyor,robot gibi hareket ediyor,gülümsemek bir yana dursun,öylece yaşayıp gidiyor.Hisleri var ama kapalı.Acı çekse bile sesi çıkmıyor.Bir keresinde bir kadın bana..."Öfkeyle nefesimi verdim."Hayır,öylesine hoşlandığım bir kızdı işte lisede ama bana 'Tanıdıkça insan senden nefret ediyor,' demişti.Onu suçlamıyorum ama eğer o kadar acı çekmeseydin beni anlamazdın,beni anlamasaydın âşık olacağın hiçbir parçam kalmazdı."
“Ne yapmak istediğini bilmiyorsan,ne yapmamak istediğini düşün!”
Ne yapmak istediğini bilmiyorsan, ne yapmamak istediğini düşün.
Reklam
Elzem Akay.
"Bana meydan okurken iki kez düşün...kabul etme ihtimalim var."
Onlara bizi yargılama, suçlama, ezme, sömürme, işten atma, damgalama hakkını kim vermiş? Biz.. Sen bile farkında değilsin, yaşam boyu karşına dikilip duranlar kimler? Sen bile, farkına varmadan savaşıyorsun. Bir düşün bakalım.. Adamlar.. Babalar, abiler, kocalar, sevgililer, müdürler, şefler, arkadaşlar.. Ya hayır, olmaz diyorlar, ya sen delisin, kötüsün diyorlar, ya gel, gitme, beceremezsin diye seni etkilemeye çalışıyorlar, ya kötü kadın, orospu diye yargılıyorlar, damgalıyorlar. Ve biz.. İşte biz, onlara bu izni veriyoruz..
Yine yenilmezdik de harp sanayisinde Avrupa'ya bu kadar bağımlı olmak, mühimmat için bile Almanlara muhtaç olmak bitirdi bizi. Düşün, adamlar seri atışlı mantelli toplar yapmaya başlamış, sen daha Şeşhane kurup eski kaval toplarını yenilemekle uğraşıyorsun. Sonra mukadderat demek sorumluluktan kaçmaktır.
Sayfa 136 - KronikKitabı okuyor
"Her uğradığın musibet, kendi fiili ve sözlü hareketlerinin bir eseridir. Birinden tokat yerken, kendinin de kime tokat vurduğunu veya vurmak niyetinde olduğunu veyahut başka bir suretle etrafını rencide ettiğini düşün!"
Sayfa 123 - Semiha AyverdiKitabı okuyor
Reklam
Bir çocuğun sorusu
Benim de karıştırdın kafamı. Düşün dedikse değil o kadar... Her şeyin bir sınırı var. Dedim ya, aşırısı zarar...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Ardından Joy, sözlerine devam etti. “Einstein’in öğretisine göre var olan her şey enerjidir, yani etrafımızda gördüğümüz tüm fiziksel şeyler ve hatta kendi vücudumuz bile enerjiden ibarettir. Üzerinde yaşadığımız yer enerjik bir evren ve bizimle ilgili her şey enerjiden ibaret. Fakat hayatın enerjiden oluştuğunu anlamak için çok derine inmene ve fen bilimleri hakkında çok bilgi sahibi olmana gerek yok. Tek yapman gereken kendi yaşamını düşünmek. Enerjini artıran ve onu tüketen insanları düşün. Yediğinde kendini harika hissetmeni ve üzerine ağırlık çökmesini sağlayan yiyecekleri düşün. İş yerinde seni enerjik kılan ve o enerjiyi yok eden projeleri düşün. Her şey enerjiden ibaret! O, düşüncelerimizde, söylediğimiz sözlerde, dinlediğimiz müzikte ve etrafımızda olmasını istediğimiz insanlarda mevcuttur. Bana katılıyor musun, George?”
Senin her zaman düşüneceğin şey askerliğindir. Rütbeni alabilirler, ordudan kovabilirler ama askerliğini alamazlar. Askerlik rütbe ve elbise değil, ruhtur. Izdırap çekmek istiyorsan öyle bir kızı sevmek yerine bir bölüğe kumanda edemediğini düşün, yeter !
Ariflerden birine, "Namaza giriş tekbiri nasıl alınır?" diye sorulunca, şöyle demiştir: "Allahü ekber (Allah büyüktür) dediğin zaman, O'nunla beraber olduğunu düşün ve Allah lafzındaki şu mânaları bil: 'Allah lafzının başındaki elif, tazim (yüceltmek) içindir. Ortasındaki lâm, heybet (ululuk) içindir. Sonundaki hâ ise, murakabe (yüce zâtın tecellilerini müşahede) ve fark (zât-ı bârinin bütün varlıklardan ayrı olduğunu) düşünmek içindir.'
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.