Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Duygusal hayatın sarsıntılarını yaşayan ya da yolundan şaşmış bir insan nereye gitmelidir?
Bir insanın bilinçaltı dünyası ne kadar aydınlatılabilirse, duygusal dünyası hakkında da o kadar fazla bilgi sahibi olunabilir: Sinirlerdeki bozulmaların ve yaşanan sarsıntıların gerçek sebebini belirleyebilmek için, ilkin o ruhun zeminine kadar inmek gerekir. İnsanın halihazırda bildiğini, kendisine bir psikoloğun veya psikoterapistin söylemesine ihtiyacı yoktur. Bir ruh hekimi ona ancak bilinçaltında var olan ve farkına dahi varamadığı olguları açığa çıkardığı takdirde yardımcı olabilir.
Reklam
Duygusal donukluğum kendime karşı da geçerliydi.
İki tür acıma duygusu vardır. Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan yüreğin sabırsızlığıdır. Bu, bir acıyı birlikte hissetmek değil, ruhun yabancı bir derde karşı kendini içgüdüsel olarak savunması anlamındaki acıma duygusudur. Diğeri, tek gerçek acıma duygusu ise yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla, gücü yettiğince hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı bir insanın acıma duygusudur.
Yaralı birinin her hareket edişinde yarasını hissetmesi gibi, bu unutkanlığım da bana kapılmış olduğum duygusal donukluğu hatırlattı yeniden.
..içimde ki bu duygusal soğukluk o derece garipti ki, beni korkutmamıştı bile..
Reklam
duygusal felç:
… kesinlikle mutsuz değildi; daha doğrusu artık mutsuz bile değildi.
Sayfa 18 - CanKitabı okudu
İçimdeki o duygusal soğukluk öylesine garipti ki..
Sayfa 15 - OLYMPIA YAYINLARI
Bazı ani sarsıntılar ve iç kabarmalar vardır ki, tekrar anlatıldıklarında kulağa duygusal gelirler, bunlar ancak iki kişi arasında beklenmedik bir duygu patlamasıyla yaşandığında, sadece bir kereliğine sahici olabilirler..
Sayfa 176Kitabı okudu
Kendime karşı da duygusal olarak soğuktum.
Sayfa 17 - OLYMPIA YAYINLARI
Reklam
Ve yaralı birinin her hareket edişinde yarasını hissetmesi gibi, bu unutkanlığım da bana kapılmış olduğum duygusal donukluğu hatırlattı yeniden...
Duygusal donukluğum, kendime karşı da geçerliydi.
Ve yaralı birinin her hareket edişinde yarasını hissetmesi gibi, bu unutkanlığım da bana kapılmış olduğum duygusal donukluğu hatırlattı yeniden.
Acımak – güzel bir duygu!
Ama iki tür acıma duygusu vardır. Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan yüreğin sabırsızlığıdır. Bu acıma duygusu, aynı acıyı hissetmekten çok, başkasının acısına karşı kendi ruhumuzun içgüdüsel bir savunmasıdır. Diğer tek gerçek acıma duygusu ise, duygusal olmayan, ama yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla gücü yettiğince, hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı olunan acıma duygusudur. İnsan yalnızca sonuna kadar , en acı ve en zor sona kadar sabredebildiği zaman karşısındakine yardımcı olabilir. Yalnızca kendini feda ettiği zaman, ancak o zaman!”
içimdeki bu duygusal soğuma o kadar tuhaftı ki, beni korkutmamıştı bile.
Sayfa 10
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.