Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gençlik ve Spor Bayramı
''Kapitalizm sadace falan ve filan devletlerin düşmanı değildir. Bilakis bütün dünyanın,bütün milletlerin müşterek düşmanıdır... Bu zalim de başarılı olmak için arada sırada müracaat ettiği muharabeler yegane kuvvetleri,yegane silahları değildir.Bankalar,sendikalar onun en kuvvetli silahlarıdır. Ve bütün milletleri bu silahla mağlup eder. Memleketimize bakınız:rejiler,Duyunu Umumiye'ler,kapitalüsyanyonlar,şimendiferler,limanlar,gemiler,bankalar,ticaret evleri,bütün bu kurumlar,Avrupa kapitalizminin bizi mahvetmek için senelerden beri kullandığı iblisane bir makinanın parçalarıdır.Bize bugun hudut itibariyle dünyanın en güzel,en hayale sığmaz sulh şartlarını verseler,kapitalizm dolabı memleketten bugunkü şeklinde kaldığı takdirde mahvımız muhakkaktır.Hatta değil böyle,bu şeytan makasının dörtte biri bile mevcut olsa,bizim için hayat imkanı yine tassavur edilemez.Zenginlerimizi dolandıran o,fakirlerimizi soyan o.Kapitalizm sadace bizim gibi zayıf milletler arasında değil,bilakis bizzat kapitalist memleketlerde de aynı derecede tahripkar,ve insanlık düşmanıdır.'' M.K.ATATÜRK 20 TEMMUZ 1920
Osmanlı'yı borçlandıran Batılı kapitalist ülkeler Osmanlı'ya çok yüksek faizle borç vermişlerdir. Sonunda Osmanlı, bu borçların faizlerini bile ödeyemez hale gelince iflas etmiştir. Alacaklı olan Batılı ülkeler 1881'de Duyunu Umumiye'yi kurup Osmanlı'nın tüm gelirleri, kaynakları ve yatırımları yabancıların kontrolünde olduğu için, Osmanlı'da milli sermaye gelişmemiştir. İşte Atatürk, doğmamış nesillerin bile borçlu olduğu, tüm gelirlerine el konulmuş, üretemeyen, sanayileşmemiş Osmanlı'nın bu bağımlı ekonomisine son vermek için önce kapitülasyonları kaldırmış, sonra millileştirme ve Devletçilik politikalarıyla milli ekonominin kurulmasını sağlamıştır.
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
... bana dokunan iki şey var: Biri, hakkımda verilen Şeyhülislam imzalı fetva... Şeriat kitaplarını hamam külhanlarında yaktırdığım, israf ve zulmettiğim için tahttan indirliyorum! Eğer bu fetvanın içinde Boğaziçi sularına damlatılacak, nokta kadar samimiyet olsaydı, demeleri lazımdı ki, Abdülhamid, şeriate hastalık çapında bağlı olduğu, israfın önüne geçtiği , Düyunu Umumiye borcunu kesesinden ödediği, kimseye zulüm edemediği, bir arada bize silah kullanmadığı için tahtında kalmaya layık değildir!
"Avrupalı devletlerin temsilcilerinden oluşan Duyunu Umumiye, Osmanlı'nın temel gelir kaynaklarına el koyup alacakları tahsil etmeye başladı. Böylece Osmanlı tam bağımlı hale geldi. Kaderin garip cilvesidir! Osmanlı'nın Avrupa'ya tam bağımlı olduğu o günlerde, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni kuracak olan Atatürk doğuyordu."
Sayfa 17 - İnkılâp 91.YılKitabı okudu
"Birileri bu toprakları parsel parsel satmanın derdinde! Bir zamanlar Osmanlı yönetimin de Toprak satma kanunu çıkarmıstı. Abdülhamit, Lozan Hezimet'tir diyenler Lozan Türkiye'nin Tapusudur efendiler! LOZAN ANTLAŞMASI'NIN EMPERYALİSTLERE KABUL ETTİRİLDİĞİ TARİH: 24 TEMMUZ 1923 Ne demiştik tarihi doğru öğreneceğiz, doğru öğreteceğiz...
Din adına en büyük dinsizlik vesikasi olan meşhur fetva
Şeyhülislam Mehmed ziyauddin imzası taşıyan bu fetva, en büyük hasleti dindarlik olan Abdülhamidi, din adına suclamakta ve böylece gayesi bazı gafilleri din adına harekete getirip dindarligi ezmek olan İttihat be Terakki zalimlerine hizmet etmektedir Fetva kitapta verilmiştir Tercümesi nden bazı kısımlar Bu fetvaya göre Abdülhamid şeriat kitaplarıni degistirmek bozmak yakmak devlet hazinesini keyfine göre harcamak ve israf etmek tebaasini da kanunsuz öldürmek zindanlara atmak ve sürmekle suclandirilmaktadir ki ithamlarin üçü birden güneşe katran kuyusu demek çapında birer yalandır Sadece mason ve dönmelerin din tahrifcisi kitaplarını yaktiran 3 milyon altinlik duyunu umumiye borcunu kesesinden ödeyen ve saltanati boyunca -tek bir harem ağası katil müstesna- hiç bir idam kararına imza etmemiş olan bir padişahı bu maddelerle suçlamak her üç misalde de aka kara demekten ve vakaları tam zitlariyla ele almaktan farksizdir
Reklam
Varlık fonu ne işe yarar?
Küresel sermaye, evvelinde Duyunu Umumiye ile yaptığını, dün IMF stand-by anlaşmaları ile sürdürmüştü. Bugün ise varlık fonları ile devam ettirecek. Yani bir bakıma, bundan sonra IMF’ye dönüşe gerek de kalmadı. Varlık fonu ile küresel sermayenin istedikleri fazlasıyla yerine getirilmiş olacaktır.
Sayfa 171 - 8.Basım - Ocak 2018Kitabı okudu
Tansu Çiller
Kadıncağız bir özelleştirme tutturmuş gidiyor. Bu başbakan falan değil Düyunu-u Umumiye memuru sanki.
382 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
TÜM ZAMANLARIN EN İYİ TAŞLAMA ROMANI İÇİN BİR İNCELEME
Yetmişli yıllarda Saatleri Ayarlama Enstitüsünü radyonun “Bir Roman Bir Hikâye” programında dinlendiğimde, ülkemizde beş yüz yıldır bütün akıl dışı uygulamaların aslında Halit Ayar’ın o parlak zekâsının eseri olduğunu hiç düşünmemiştim ve roman bana biraz saçma gelmişti. Fakat okuyunca gördüm ki, beş yüz yıldır, perde arkasından bizi Halit Ayar
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,9bin okunma
162 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.