Ebu’l Feth el Makdisi, Muhtasarul Hucce ala Tariki’l Mehacce adlı kitabında şöyle demiştir: İbnu’l Mubarek (rahimehullah) şöyle demiştir: Mekke’de, Medine’de, Kufe’de, Basra’da, Mısır’da ve Horosan’da birçok insan gördüm. Onların tamamının Sünnet ve Cemaat üzere birleşmiş olduğunu gördün. 1- (Sünnet ve Cemaat ehli odur ki) Allah’tan başka ilah
Karınca Polen Yayınevi
Devlet Yönetiminde "Şeriat"ın Dine vereceği zarar.
Dine bağlı devlet sistemindeki bu taassup taşkınlığı, kabına sığmayan bir kuvvetin bütün hayat ve münasebetleri din esasları ile çerçevelemek istemesinden ileri gelir. Bu sistemde mabedin telkin ve ikna kuvveti zayıf­ lamış ve bunun yerine tahakküm ve ceberrutluk kuvve­ti almıştır. Memurlaşan, üniforma ve saltanat sevdası­na kapılan din adamlarının ilmi ve ahlâki kıymeti düş­müş ve gözlerini şahsî menfaat kaygıları bürümüştür. Bu adamlarda dini sadakat, salâbet ve feragat hisleri­nin yerini menfaat ve ihanet almıştır. Bir din için en bü­yük tehlike, hadimlerinin memurlaşması, kürk ve salta­nat hırsına düşmesidir. Bu tehlikeyi bildikleri içindir ki, Ebu Hanife ve Ebu Bekir El Râzi gibi İslâm uluları ken­dilerine teklif edilen devlet memuriyetini, kabul etme­mişlerdir. Meşhurdur ki, Hanefi mezhebinin sahibi İmam-ı Âzam Ebu Hanife, Abbasî halifelerinden El Mansur'un kendisine ısrarla teklif ettiği Kadı-ı Kuzatlığı reddetmiş ve bu yüzden hapsolunup dövülmüştür.
Sayfa 166 - Yağmur YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ebu Musa el Eş'arî (Allah Ondan razı olsun)'ın anlattığına göre: Bir gün evinden abdest alıp çıktım, Rasûlullah'tan hiç ayrılmayıp bu günü onunla geçireceğim dedim. Mescide gelerek oradan peygamberi sordum. Şu tarafa gitti dediler. Sora sora izini takip edip nihayet Eris kuyusu'nun bulunduğu bahçede oturur buldum. Peygamber tuvalet ihtiyacını
Sayfa 400
İMAM MATURİDİ
İmam Maturidi yüksek seviyede bir ilim ve kültür havzasında yetişmiş dönemin önde gelen bazı alimlerinden ders almıştır. Genelde onun ilim aldığı beş hocasından bahsedilmektedir. Bu beş alimin ilim silsilesi de kaynaklarda çeşitli şekillerde Ebu Hanife'ye kadar uzanır. Bu bakımdan onun hoca silsilesinin en baştaki ismi İmam-ı Azam Ebu Hanife'dir. Beş hocası ise şunlardır: 1) Ebu Bekr el-Cüzcani 2) Ebu Nasr el-İyazi 3) Muhammed b. Mukatil er-Razi 4) Nusayr b. Yahya el-Belhi 5) Ebu Bekir Muhammed b. Ahmed b. Reca el-Cüzcani
Sahabilerden onu, henüz kendileri hayatta iken Resûlullah (sav.) tarafından cennete girmekle müjdelenmişlerdir. Bunlara ‘el aşeretü’l mübeşşeretü’ (Cennetle müjdelenen on kişi) adı verilir. Bu sahabiler şunlardır: Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr bin Avvam, Sad bin Ebi Vakkas, Abdurrahman bin Avf, Ebu Ubeyde bin Cerrah, Said bin Zeyd Allah onlardan razı olsun.
Sayfa 12 - Tahlil YayınlarıKitabı okudu
Beni tanıyanlar bilirler ki, ilme karşı olan sevgim, tutkum ve bu uğurdaki çalışmalarım gençliğimden bugüne kadar aralıksız devam etmektedir. Hatta okumadığım bir kitap, karşılaşmadığım bir ilim adamı bulunursa -büyük bir zarara uğramam sözkonusu olsa dahi- her şeyi bir kenara bırakıp o kitabı okumadan ve o âlimi tanımadan edemem. Bu alandaki sabırlı çalışmalarım neticesinde bir yıl zarfında “teâvîz hattıyla” (müsvedde olarak) yirmi bin varaktan fazla yazı yazdım. el-Câmi‘u’l-kebîr üzerinde geceli gündüzlü on beş yıl çalıştım. Neticede okuma ve yazmamı engelleyecek derecede gözlerim zayıfladı ve elim titreyip tutmaz oldu. Bu halde iken dahi [ilmin] peşini bırakmadım; başkasına okutup yazdırarak gücüm yettiği ölçüde çalışmalarıma devam ediyorum.
Reklam
54 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.