Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendisine "Baş köşe neresidir?" diye sormuşlar, Mevlânâ da "Aşk adamı için baş köşe sevgilisinin kucağıdır" diyerek bulunduğu yerden kalkmış ve Şems'in girer girmez çömeldiği kapı dibine geçip yanına oturmuş. Şems, kalabalıktan, ön safta görünmekten fazla hoşlanmazmış. Eflâkî, Şems'in şöhretinin o gün başladığını söyler.
Sayfa 81
Eflâkî'ye göre Karatay Medresesi'nin inşası bittiği zaman bu medresede yapılan bir ulema toplantısında Mevlânâ, Şems-i Tebrîzî ile beraber bulunmuş.
Sayfa 81
Reklam
Yeni bir vatanda yeni bir milletin o kadar çetin şartlarla kurulduğu bu asırlarda Konya ne halde idi ve başkent sıfatıyla nasıl yaşıyor ve ne düşünüyordu? Bunu bilmiyoruz. Başlangıçta mutlak hükümdarlık sisteminin, feodalitenin ve vezir aristokrasisinin nüfuzu, XIII. asrın ortasından (1243) sonra seneden seneye bu cihazı biraz daha benimseyen
Sayfa 74
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
1300’lü yıllarda yaşamış din ve astronomi âlimi Ahmed Eflaki Mevlana ve Mevlevilik üzerine yazılmış en kapsamlı ve en eski kaynak olarak kabul edilen Menâkıbul Arifin kitabında Mesnevinin sadece ilk on sekiz beytini Mevlanânın kendi eliyle yazdığını, diğer binlerce beyti de Hüsamettin Çelebiye yine bizzat kendisinin yazdırdığını ifade eder. Mevlananın kendi elinden çıkmış olması üzerine, Mesnevinin ilk on sekiz beyti, Mevleviler açısından çok kıymetlidir. İlk on sekiz beyte “Mesnevinin kalbi” diyen sufiler de vardır. Yine bazı mutasavvıflar geri kalan 25 bin 682 beytin, ilk on sekiz beytin birer açıklaması olduğunu ifade ederler.
Mevlana - İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır Ara
Mevlana - İstediğin Bir Şey Olursa Bir Hayır Olmazsa Bin Hayır AraHakan Mengüç · Destek Yayınları · 20222,769 okunma
Mesnevî Kur'an mıdır?
(205) Yine nakledilmiştir ki: Bir gün Sultan Veled buyurdu ki: Dostlardan biri babama: Dânişmentler Mevlâna Mesnevi'ye niçin Kur'an diyor, diye benimle münakaşa ettiler. Ben kulunuz, onlara cevaben: “Mesnevî Kur'an'ın tefsiridir dedim,” diye şikâyette bulundu. Babam bunu işitince bir müddet sustu, sonra: Ey köpek! Niçin Kur'an olmasın? Ey eşek! Niçin Kur'an olmasın? Ey Kahpenin kardeşi! Niçin Kur'an olmasın? Peygamberlerin ve velilerin söz kalıpları içinde ilâhi sırların nurlarından başka bir şey yoktur. Tanrı'nın kelâmı onların temiz yüreklerinden kaynamış ve ırmak gibi olan dillerinden akmıştır.
Sayfa 306
Bu mânâ [Mesnevî], güneşin doğduğu yerden, battığı yere kadar bütün dünyayı kaplayacaktır. Hiçbir mahfil veya meclis olmayacak ki orada bu sözler okunmuş olmasın. Hatta o dereceye kadar ki, mâbetlerde, zevk ve safa yerlerinde okunacak, bütün milletler bu sözlerle süslenecek ve onlardan faydalanacaktır.
Sayfa 470 - Ahmed Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, çev. Tahsin Yazıcı, İstanbul 1953, c. I, s. 470
Reklam
"Bu iki deniz biribirleriyle tanıştı, bu iki can bir bağ olmadan birbirleriyle kaynaştı."
Sayfa 141Kitabı okudu
Putlar yıkılıyor(livata fiili)
Mevlânâ Şems ile tanışmadan önce hiç şiir söylemediği halde Şemsle tanıştıktan sonra fıtratındaki şairlik kabiliyeti ortaya çıkmış ve bu vasfı ile büyük bir üne kavuşmuştur. Şems-i Tebrizî, kendisi gibi bir kalenderî şeyhi olan Şam'daki Ali Hariri gibi livata fi'lini işlemesi de ona karşı muhalefetin ve dedikoduların şiddetlenmesine sebep olmaktaydı. Eflâkî anlatıyor: Bir defasında Mevlânâ -eğitim ve öğretimi için- oğlu Sultan Veled'i Şems'in hizmetine teslim ederken Şems'e: "Sultan Veled çok temizdir. Bugüne kadar hiç kimse ona livata fi'linde bulunmadı." demiştir. Livata fiilini işlemesi ile tanınan Şam'daki Şeyh Ali Hariri'nin de Mevlevî çevrelerde ulu bir kişi olarak vasfedilmesi bu ahlâkî çöküntünün bu çevrelerde kabul gördüğünü göstermektedir.
Sayfa 189 - Çizgi Kitabevi
Kendisine ( Mevlana’ya ) baş köşe neresidir?diye sormuşlar,Mevlana’da “Aşk adamı için baş köşe sevgilisin kucağıdır“ diyerek bulunduğu yerden kalkmış ve Şems’in girer girmez çömeldiği kapı dibine geçip yanına oturmuş. Şems,kalabalıktan’ön safta görünmekten fazla hoşlanmazmış. Eflaki,Şems’in şöhretinin o gün başladığını söyler.
Sayfa 81 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Dünyanın bütün can sıkıntısı bu dünyaya gönül verme neticesidir. |AHMED EFLAKİ
Reklam
"Boşanma"ya gelince, şeriat hükümlerine göre kocanın arzu ettiği zaman karısını boşayabildiği, kadınınsa boşanma talep etmeye hakkı olmadığı malûmdur. Eflâkî'deki üç olay, kadınların da boşanmak için teşebbüse geçtiklerini, amaçlarına ulaşabilmek için emr-i vâki, hile-i şer'iyye yollarını denediklerini, fakat teşebbüslerinin ulema tarafından önlendiğini göstermektedir.
Sayfa 56
Renkler hakkındaki inançlara gelince, Eflâki, Mevlânâ'nın rüyada kırmızı elbise giymek yahut kırmızı görmek dirlik ve sevilmeye; yeşillik zühte, beyazlık takvâya, mavi ve siyah matem ve gama delâlet eder" dediğini yazar. Mevlânâ kendisine vâki bir sual üzerine: "Eshab-ı Kehf'in köpeği sarı idi; çünkü âşıktı. Âşıkların rengi daima benim rengim gibi sarı olur." demiştir.
Sayfa 51
Hükümlüyü çuvala koyup tekmeleyerek öldürmek ise Moğollar'a mahsus bir infaz şeklidir. Eflâki'ye göre bu cezalandırma usulü 1258 yılında Bağdat'ı zapt ve Abbasi Hilâfetine son veren İlhanlı hükümdarı Hülagü tarafından buradaki son Abbasi Halifesi'ne(Mustasım'a) uygulandı.
Sayfa 45 - Adlî Hayat
Despina* Despina ismine Eflakî'de Ulu Arif Çelebi'nin kızı Melike Hatun'dan bahsederken rastlıyoruz. Eflakî'de تسبينا veya نسبينا gibi imlalarla yazılmıştır. Bu kelimede Mevlâna ailesinin hanımlarına verilen Yunanca bir isimden başka bir şey değildir. Despina "hanım" demektir. Tabii bu kelime daha sonra ki dönemlerde de kullanılmıştır. Mesela Akkoyunlu Uzun Hasan'ın eşinin gerçek adı Katerina Trabzon Rum imparatorunun kızı olduğu için halk arasın da Despina diye tanınmıştır.
Emirdağ Lahikası
"O, (Bediüzzaman) Nur’un hâdimidir. Eğer dünyayı istese ve dileseydi, kendisine sunulan hediye ve behiyyeleri, zekât ve sadakaları ve bu teberru ve terekeleri alsaydı, bugün bir milyoner olurdu. Fakat o, tıpkı Cenab-ı Ömer’in (r.a.) dediği gibi: “Sırtıma fazla yük alırsam, nefs-i natıka-i kâinatın kalbi ve Allah’ın habibi Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâma ve yârânı olan kâmil ve vasıllara yetişemem ve yarı yolda kalırım diyor. “Bütün eşya ve eflâki senin için yarattım habibim.” fermanına, “Ben de senin için onların hepsini terk ve feda ettim” diye verilen cevab-ı Hazret-i Risaletpenahîye ittiba ve imtisalen, o da dünya ve mâfihayı ve muhabbet ve sevdasını terk ve hattâ terki de terk ederek bütün hizmet ve himmetini ve şu ömr-ü nazenînini envar-ı Kur’aniyenin intişarına sarf ve hasretmiştir. İşte bunun için, şimdi çektiği bütün zahmetler, rahmet; yaptığı hizmetler, hikmet olmuş. Celâli yüzünden cemalini de gösterip, âlem, bir gülzar-ı kemal bulmuştur..."
Sayfa 270 - Zehra Yayıncılık
492 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.